Mesajı Okuyun
Old 18-08-2009, 13:36   #4
serdarserdar

 
Varsayılan

İyi günler Eyinustuk,

1-Anapara ipoteği alırsak:
Şirket defterleri sahibi aleyhine yazılı delildir.Biz anapara ipoteği almış olmamıza rağmen bu alacak ticari defterlerimizde görünmüyorsa borçlu ipoteği verip hemen ardından ipoteğin iptalini isteyebilir.Bu mümkün.

Bunun çıkış noktası ise ipoteğin temelindeki ilişki için ayrı bir sözleşme yapmak.Bu sözleşmede de ipotek konusu borcun “ticari defterlerden ari mücerret bir borç” olduğunu açıkça belirtirsek ipoteğin temelindeki borç ilişkisini de anılan sözleşmeyle ispat etmiş oluruz.

Yani anapara ipoteği alırken, bayiye bu şekilde bir sözleşme imzalatmamız gereklidir.
Bu sözleşmenin bizi % 99 oranında koruyacağını düşünüyorum.Bununla doğrudan olmasa benzer Yargıtay kararları inceledim.Bununla doğrudan ilgili Yargıtay kararı yok.Ancak küçük bir ihtimal de olsa böyle bir yargılamadan ne çıkacağı % 100 garanti verilemez.Çünkü sözleşme olsa da ortada ticari defterler de var. Maliyeyle ilgili sıkıntılar ayrı tabi.

2-Üst sınır ipoteği alırsak:
Bayilik sözleşmesinin içine cari hesap sözleşmesini eklersek ilamlı icranın birçok imkanlarından faydalanabiliriz.

Sonuç olarak:Yukarıda belirtildiği gibi sözleşme yaparak anapara ipoteği de alabiliriz.Bayilik sözleşmesine cari hesap sözleşmesi ekleyerek üst sınır ipoteği de alabiliriz.

Ancak hem maliye hem de hukuki olarak % 100 sağlam bir ipotek almak istiyorsak, bayilik sözleşmesine cari hesap sözleşmesini ekleyip üst sınır ipoteği almaktır.