Mesajı Okuyun
Old 28-12-2009, 18:26   #40
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Konunun iki boyutu var: Birincisi, bir bayanın evlenmeden önce, bilimsel adı hyman (Yunan mitolojisinde evlilik tanrısı) olan ve halk arasında kızlık zarı olarak bilinen dokusunun zedelenmiş olması ayıp veya namussuzca bir davranış mıdır ve dahi bir erkek, evleneceği bayanda kızlık zarının zedelenmemiş olmasını arama hakkına sahip midir? İkincisi; hukuki açıdan bakıldığında bayanın, evlilik öncesinde kızlık zarının zedelenmiş olduğu gerçeğini evleneceği/evlendiği erkekten gizlemesi, "aldatma" olarak nitelendirilebilir mi?

Erkeklerin evlilik öncesi cinsel birliktelik yaşamış olmaları halinde bu durumu ortaya koyan fiziki bir emare bulunmamaktadır. Aynı şekilde, fakülte yıllarında Adli Tıp dersinden edindiğimiz bilgiler ışığında, çok esnek özelliğe sahip zarların ancak doğumla yırtılabildiğini biliyoruz. Dolayısıyla bu istisnai durum haricinde kadın açısından, evleneceği erkeğin bu yönde bir beklentisi olması halinde yırtılmış bir zarın varlığını öyle ya da böyle bir şekilde gizlemek gibi bir zorunluluk ortaya çıkmaktadır ki, tartışmanın temelinde de bu husus var.

Gizlemeli mi yoksa açıkyüreklilikle bu durumu paylaşmalı mı? Ülkemizde söz konusu durumun evlenilecek erkekle paylaşılması halinde evliliğin büyük oranda gerçekleşmediğini görüyoruz. Ancak zar diktirme operasyonuyla sağlam bir zarın sahip olduğu özelliğe kavuşturulan zedelenmiş zarla bu sorun halledilmekte (!) ve namus cepte olmaktadır (!). Kızlık zarının evlilik öncesi bir ilişkide (isteyerek ya da irade dışı) yırtılmış olması, o kişinin kesinlikle namussuz olduğu anlamına gelmemelidir ancak ataerkil bir zihinsel anlayışın hakim olduğu bizim gibi ülkelerde maalesef dilediği bayanla gezip tozan erkekler bile evlenme arefesinde eş adayından saf ve temiz (!) olmasını beklemekteler. Hiç birliktelik yaşamamış bir erkeğin dahi eş adayından bu tip bir beklenti içerisinde olması kabul edilebilir değil diye düşünüyorum ancak bu anlayışın değişmesi çok zaman alacak ve birçok insan istemediği halde dürüst davranmayacak.

Hukuki açıdan, bir bayanın eş adayına bakire olmadığı halde bakire olduğunu beyan etmesi "aldatma" olarak nitelendirilmelidir. Çünkü erkeğin eş adayında kızlık zarı aramasının doğruluğu veya yanlışlığı etik açıdan değerlendirilmesi gereken ayrı bir konu, zarın yırtılmış olduğunun gizlenmesine bağlı olarak gelişen hukuki olaylar ise ayrı bir konudur. Hukukçu bakış açısıyla yaklaşıldığında erkeğe bu konuda doğruyu söylememek (ki kadını bu duruma iten düşünce sistemini kesinlikle kabul etmiyorum) kadın açısından erkeği yanıltan bir durum olmakla aldatmanın varlığından sözedilebilir. Saygılarımla..