Mesajı Okuyun
Old 31-05-2007, 18:25   #4
Emin Cihan UYSAL

 
Varsayılan

*

Luis Diaz Vakası

17 Eylül 1992’de, Venezüella Aragua’da Carabobo Eyaleti Üniversitesinde okuyan 21 yaşındaki tıp öğrencisi Luis Enrique Landa Diaz Tıp Fakültesinin 17. Kuruluş yıldönümünü öğrenci arkadaşları ve personelle birlikte kutluyordu. Şahitlerin belirttiğine göre yakın çevrelerinde devriye gezen Ulusal Muhafızlar ve öğrenciler arasında sözlü bir tartışma çıktı. Ulusal Muhafızlardan 20 kişi öğrencilere göz yaşartıcı bomba atmaya başladılar.

14:30’da muhafızlar öğrencilere doğru gerçek mermilerle ateş etmeye başladılar. Tüm olay videoya kaydedildi. Birkaç dakika sonra Luis Landa bir kurşunla öldürüldü.

Öldürme olayı için resmi bir soruşturma başlatıldı ve Ulusal Muhafızların bir üyesi zanlı olarak teşhis edildi. Ordu ve sivil mahkemeler tarafından resmi işlemler başlatıldı.

Fakat, Mart 1993’te askeri mahkeme kapalı yargılama istedi. Geçmişte birçok kez askeri mahkemeler insan hakları ihlalleri yapmakla suçlana güvenlik güçleri mensuplarını yargılamışlardı. (Hiçbiri yargılandıkları suçlardan mahkum olmadılar.)

Öldürme olayının kamuoyunda duyurulmasına çalışan Luis Landa’nın ailesi sistematik bir tacize hedef durumundaydı. Tehdit telefonları alıyorlardı ve evlerine ateş ediliyordu. Aralık 1992’de Luis Landa’nın babası arabada içerisindeki bir grup silahlı adam tarafından dizinden vuruldu.
Siyasi Öldürmelere ilişkin Bilgi

“Yargısız infaz” terimi, hükümetin emriyle veya onun bilgisi dahilinde yapılan yasalara aykırı önceden tasarlanmış öldürmeyi tanımlamak için kullanılmaktadır. Eğer yetkililer, güvenlik güçleri tarafından yapılmış meşru olmayan öldürme olayını araştırmayı veya suçu işlemiş kişiyi mahkemeye çıkarmayı reddederlerse, bu hükümetin sorumlu olduğu bir yargısız infazdır. Aynı zamanda daha kolay anlaşıldığı ve silahlı siyasi grupların yaptığı maksatlı öldürme olaylarını da kapsadığı için “siyasi öldürme” terimi de kullanılabilir.

Siyasi öldürme, yasalar önünde yargılama yapılabilecek diğer öldürme olaylarından farklıdır. Eğer kişi, askerlerin kendilerini korumak için veya polisin ayaklanma sırasında açtığı ateş sonucunda ölürse bu yasalar tarafından mazur görülebilir. Ayrıca, eğer birisi adil bir yargılama sonucu suçlu bulunur ve infaz edilirse sorumlu devlet öldürmenin yasal olarak haklı olduğunu iddia edebilir. Ayrıca, eğer bir asker kişisel sebeplerle öldürür ve diğer herhangi bir katil gibi cezalandırılırsa eylemi yargısız infaz olarak kabul edilmez. Yine, savaş esnasında düşman askerlerini öldürmek yasaldır.

Siyasi öldürme olayını kullanan birçok hükümet, kendilerini insan haklarına saygılı olmaya zorlayan anlaşmalarla kısıtlanmaktadır. Bazı hükümetler, yaptıkları işleri haklı çıkarmaya çalışmamaktadırlar. Bazıları suçlarını gizleyen öldürme yöntemleri kullanmaktadırlar. Öldürme olayları, genellikle geceleri, kurbanlar yalnız olduklarında gerçekleştirilmektedir. Vücutlar tanınmaz hale getirilmekte ve tanınmamaları için saklanmaktadır. Fakat bir çok hükümet yalan söylemekte ve gerçekleri saklamaktadırlar.

1989 Haziran’ında, Çin ordu tankları Pekin Tiananmen Meydanındaki daha fazla demokrasi isteyen protestocuları katletti. Televizyon kameraları olayı görüntüledi ve dünya üzerinde her yerde baş haber oldu. Binlerce insan olaya tanık oldu. Yüzlerce insan morg ve hastanelerde bulundu. Ne yazık ki, hükümet önce hiç kimsenin ölmediğini söyledi. Daha sonra bu açıklamasını değiştirdi: askerler ve göstericiler arasındaki çatışmalarda, 200 sivilin öldüğünü söyledi. Bu rakam gerçek sayının çok altındaydı.

Bazı hükümetler şiddetin toplumun her alanında olduğunu ya da etnik gerilim nedeniyle çıktığını öne sürmektedir. İnsan haklarının ihlal edildiği her toplumda şiddet kaçınılmazdır. Topluluklar arasındaki şiddet bu yüzden etnik ve dini gerilimlerin kaçınılmaz sonucu değildir. Şiddet genellikle resmi politikalar nedeniyle başlar veya daha kötüye gider.
Ne oldu?

Luis olayı bir insan hakları örgütü olan Uluslararası Af Örgütü tarafından ele alındı. Uluslararası Af Örgütü’nün konuyla ilgili kampanyası sonucu, dünya üzerinde birçok sıradan insan Venezuela hükümetine Luis’in ölümüyle ilgili harekete geçmesi ve ailesine karşı yapılan tacizlere son verilmesi için mektuplar gönderdi.

1995 Temmuz’unda Luis’i vuran Ulusal Muhafız sivil mahkemede yargılandı ve 18 yıla mahkum oldu. Karar hala temyizde.

Luis’in babası ‘.....uluslararası baskıya teşekkürler.... çoktan ümidimi kaybetmiştim... tehditler ve saldırılar neredeyse beni tüketmişti. Sizin kampanyanızla her şey değişti.’ diye açıklamada bulundu.
Yaşama Hakkı – hakların evrenselliğine ilişkin etkinlikler

* Bu etkinlikler gençlerin tüm insanların aynı haklara sahip olduğunu anlamasına yardım eder. Haklarımız ihlal edilebilir fakat elimizden alınamazlar. Onlarla doğuyoruz, onlarla öleceğiz.
* Etkinlikler grubunuzun ihtiyaçlarına göre seçilmeli ve uyarlanmalıdır.

Çark Hakları

(Hırvat Sivil Toplum Örgütü B.a.B.e., Sljeme tarafından sunulan Kadının İnsan Hakları ve Cinsiyet Eşitliği ile ilgili İnsan Hakları Eğitimi Atölye Çalışmasından uyarlanmıştır, Hırvatistan, Mart 1996)

Etkinlik 14-18 yaş grubu ve 18 yaş üstü için uygundur

Amaç: Bu etkinlik kendimizin ve başkalarının haklarını nasıl savunduğumuzu düşünmek için bir temel olarak yaşam tecrübesini kullanır.
Öğrenme noktaları:

* Yaşamımız boyunca haklarla ilgili özgün dili kullanmamış olsak dahi kendimizin veya başkalarının haklarını bir şekilde savunmuşuzdur.
* Bu hakların desteklenmesi konusuna duyulan ihtiyacın belirlenmesi ana amacımızdır.

İhtiyacınız olan şeyler:

* Yazı tahtası veya büyük bir kağıt ve kalemler.

Zaman: Yaklaşık 1 saat.
Nasıl yapmalı:

* Etkinlik altı kişilik gruplar içindir. Daha büyük bir grup mevcutsa, etkinliki önce küçük bir grupla yapın (büyük grup toplanmadan önce olabilir). Bu grup üyeleri daha sonra diğer küçük gruplarda kolaylaştırıcılar olarak yardımcı olabilirler.
* Katılımcıları, her grupta bir kolaylaştırıcı olacak şekilde altı kişilik gruplara ayırın.
* Kolaylaştırıcı, gruptaki herkesten kendi ya da başkalarının haklarını savundukları bir zamanı hatırlamalarını ister. (Örneğin, katılımcılar çocukluklarında haksız olarak suçlandıkları bir günü hatırlayabilirler.) Eğer isterlerse grup üyeleri hatıralarını yanındakilere anlatabilir. Beş dakikanın sonunda gruptaki herkes aşağıdaki bilgiyi hazır etmelidir:
o Haklar için mücadele ettiğim bir zaman
o Ne oldu?
o Nerede oldu?
o Motive edici güç. Neden savaştım?
o Destek kaynaklarım kim veya neydi?
* Onlar düşünürlerken yardımcı büyük bir daire çizerek, dairenin içini pasta dilimleri halinde böler.
* Her grubun kolaylaştırıcısı, grubun her bir üyesinden yukarıda belirtilen 5 noktaya dikkat ederek hikayelerini anlatmalarını söyler.
* Grup üyelerinin her biri hikayelerini anlatırken, kolaylaştırıcı her bir olayın gerçekleştiği yeri dilimlerden birinin sonuna ,motive edici gücü ve destek kaynağını da dilimler boyunca yazar. (Kolaylaştırıcı, grup üyeleri kabul ederse, yazma işlemini kolaylaştırmak için söyleneni özetleyebilir.)
* Herkes hikayesini anlattıktan sonra, yardımcı öğrenme noktalarını belirlemek için aşağıdaki soruları kullanabilir.

Sorular:

* Tecrübeniz benzer mi yoksa farklı mıydı? Örneğin, kamusal alanda mı özel alanda mı, evde mi işte mi oldu?
* Belirli yerler ve kişiler hem pozitif hem de negatif miydi?
* Hiç kimse, yasa yada yetkilileri bir destek kaynağı olarak belirtti mi? Neden?
* Kendinizin veya başkasının haklarını savunduğunuz zamanı hatırladığınızda nasıl hissettiniz?
* Bunlar olumlu tecrübeler mi? Neden?
* Arkadaşlarınızdan / iş arkadaşlarınızdan / ailenizden destek veya dayanışma gördünüz mü? Bu tür bir desteğin haklarımızı savunmak için harekete geçtiğimiz zamanlarda neden yardımı olduğunu düşünüyorsunuz?

Seçimler:

* Bu etkinlik çok esnektir. Herhangi bir geçmiş tecrübeyi analiz etmek için herhangi bir yaş grubu ile kullanılabilir. Herkesin bir çok tecrübesi olduğunu göstermek için özellikle yararlıdır.
* Katılımcılar hikayeleri ile ilgili hakkı bulmak için Dördüncü Bölümdeki insan hakları dokümanlarına bakabilirler.
* Bir proje olarak, herkesin bir hafta boyunca medyayı ve kendi deneyimlerini gözlemlemelerini söyleyin. Haklarını savunan kaç örnek bulabilecekler?

“Muhabbet Çiçeği”

(Yasayı Anlamak’taki bir fikirden uyarlanmıştır 1994 Yurttaşlık Vakfı)

Etkinlik 14-18 yaş grubu ve 18 yaş üstü için uygundur

Amaç: Yaşam hakkına dair ahlaki açıdan karmaşık olan bu hikaye hakların pratikte nasıl çalıştığı hakkında düşünmeleri için gençlere yardımcı olacaktır. Bu etkinlik, anlaşmazlıklar hakkındaki etkinliklerle de bağlantılıdır.
Öğrenme noktaları:

* Herkesin yaşam hakkı vardır.
* Bir doğal haklar kavramı vardır.

Zaman: Yaklaşık 1 saat.
İhtiyacınız olan şeyler:

* İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin basitleştirilmiş versiyonu

Nasıl yapmalı:

* Gruba, yaşam hakkını dile getiren İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin 3 maddesini gösterin
* “Madde 3. Herkesin yaşam, özgürlük ve güvenlik hakkı vardır”
* Beş veya altı kişilik küçük gruplara ayrılın.
* Aşağıdaki hikayeyi okuyun:
“18 Mayıs 1884’te dört kişi İngiltere’den Avustralya’ya gitmek için Muhabbet Çiçeği adlı yatlarıyla denize açıldılar. Bunlar Kaptan Thomas Dudley, ikinci kaptan Edwin Stephens, denizci Ned Brooks ve 17 yaşındaki kamarot Richard Parker’dı. 5 temmuzda büyük bir dalga yatın bir kanadını paramparça etti. Yat batmaya başladı. Gemi batmadan önce yanlarına ancak iki konserve yiyecek alabildiler ve kurtarma sandalına geçebildiler. Dört şanssız adam, karadan 1600 mil uzakta, sağ kalabilmek için sadece birkaç kutu sebze konservesi ile Atlantik Okyanusunun ortasında kaldılar. 3 gün sonra, bu dört aç kişi bir kaplumbağa yakalamayı başardı. Bu onlara su ve yiyecek sağladı ama 9 gün sonra o da bitmişti. Hala karadan 1000 mil uzaktaydılar, yiyecekleri yoktu ve içmek için ara sıra yağan yağmur vardı. Gemiciler umutsuzluk içindeydi. Kaptan karısına yazdığı bir mektupta ‘eğer bir gemi gelmezse, bir süre sonra öleceğiz... böyle bir yolculuğa çıktığım için çok üzgünüm’ diye yazdı. Ancak, en azından üçü için birkaç günlük bir kurtuluş yolu vardı. Birisi diğerlerinin yemeği olacaktı. Kaptan kimin öldürüleceğine karar vermek için kura çekmelerini önerdi fakat Stephen ve Brooks itiraz ettiler. ‘Eğer öleceksek hep birlikte ölmeliyiz’ dediler. Kayığın zemininde yarı baygın yatmakta olan genç Richard Parker ise bir şey söyleyebilecek halde değildi. bilinci yerinde yatarken bir şey söylemedi.
Susuz ve yiyeceksiz iki gün daha geçtikten sonra kaptan diğerlerini kurtarmak için birisinin feda edilmesi gerektiğine ve adayın da belli ki Richard Parker olduğuna Stephen’ı ikna etti. Richard öksüzdü, karısı ve çocukları yoktu ve zaten ölmek üzereydi. Yarı koma halinden ancak ara sıra, kendisini daha da hasta eden deniz suyunu içmek için uyanıyordu. Kayığın, gemilerin geçtiği rotaya doğru sürüklendiğini biliyorlardı. Birkaç gün içinde bir gemi görüp görmeyecekleri belli değildi. Ertesi güne kadar yardım gelmezse çocuğu öldürmeye karar verdiler. Kimse yardıma gelmedi. Gemici Brooks öldürme işine katılmayı reddetti. Kayığın arkasına gidip ceketiyle üstünü örttü. Dudley ve Stephens baygın yatan Parker’ın yanına çöktü.
‘Richard oğlum vakit geldi’ diye fısıldadı, Kaptan. Stephens oğlanın bacaklarını tutmak için hazır bekliyordu ama buna gerek yoktu. Mücadele edemeyecek kadar hastaydı. Kaptan çakısını çıkarıp oğlanın boynuna sapladı ve çocuğu hemen öldürdü. 3 gün boyunca üçü de Richard’ın kanını içtiler ve kalbiyle ciğerini yediler. Dördüncü gün Montezuma adlı bir Almanya bandıralı bir gemi kayığı gördü. 3 adam da çok güçsüzdü. İkinci kaptan ve kaptan gemiye bir halatla çekilmek zorunda kaldılar.
7 Eylül’de İngiltere’ye vardılar. Dudley, Stephens ve Brooks doğruca yetkililere gittiler ve Richard’ın ölüm sebebini anlattılar.”
* Gruptaki katılımcılara aşağıdaki soruları sorun:
o 3 adamın yanlış bir şey yaptıklarını düşünüyor musunuz?
o Haklarında bir suçlama yapılmalı mı?
o Hepsi de aynı suçtan mı yargılanmalı?
* Şimdi gruba hikayenin geri kalanını okuyun:
“Böyle olaylar daha önce de olmuştu bu yüzden Dudley, Stephens ve Brooks hemen cinayetle suçlanınca çok şaşırdılar. Denizci Brooks hakkındaki suçlama daha sonra düştü. Gazetelerde olay tüm detaylarıyla anlatıldığı için kamunun ilgisi çok fazla oldu. Savunma avukatlarına vermek için para toplandı. Mahkemede olayla ilgili kanıtlar konusunda herkes hemfikirdi, fakat jüri güç bir olayla karşı karşıyaydı. Yargılanmakta olan üç kişinin yaptığını anlıyor ve kendi hayatını kurtarmak için bir başkasını öldürmenin yanlış olmadığını kabul etmek istiyorlardı. Ama hayatını tehdit etmeyen birisini bile bile öldürmenin cinayet olduğunun da farkındaydılar. Hakim jüriye bu sorundan kurtarmak için farklı bir ‘özel hüküm’ önerisinde bulundu. Bunda jüri olayla ilgili bulguları ortaya serdi. Dudley ve Stephens’ın suçlu olup olmadıklarına beş hakimden oluşan bir heyet karar verecekti.”
* Gruptaki katılımcılardan aşağıdaki sorulara cevap vermelerini isteyin:
o Eğer beş hakimden biri olsaydınız Dudley ve Stephens’ı suçlu bulur muydunuz?
o Neden?
o Suçlu iseler, nasıl cezalandırılmalılar?
* Şimdi ne olduğunu anlatın:
“Mahkeme Dudley ve Stephens’ı cinayetten suçlu buldu. Cinayetin cezası ölümdü, fakat bu olayda 6 aylık hapis cezasına çevrildi. Zamanın standartlarına ve benzer durumdaki diğer denizcilere yapılan muameleyle karşılaştırıldığında, bu ceza birçoklarınca ağır bulundu.”

Sorular:

* Richar Parker’ın yaşam hakkı ihlal edilmişti. Kayıktaki diğer insanların yaşam hakkı hakkında ne düşünüyorsunuz?
* Siz olsaydınız ne yapardınız? Öldürmektense, ölür müydünüz?
* Bu olay İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi yayınlanmadan 64 yıl önce gerçekleşti. Bu Richard Parker’ın yaşam hakkında bir fark yaratır mı?
* Bazı insanlar bazı hak ve yasaların her zaman varolduğunu ve bunların sağduyuya dayalı ve adil olduğunu iddia etmektedir. Örneğin, özgür olma hakkı “doğal” haktır. Bu görüşü kabul ediyor musunuz?
* Yaşam hakkı dışında hangi hakların “doğal” hak olduğunu düşünürsünüz? Bir liste yapın ve İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ile karşılaştırın.

Seçenekler:

* Eğer Richard Parker’i öldürdüklerini yetkililere söylemeselerdi, ne olurdu? Katılımcılara, kendilerini bu üç kişi yerine koyup 10 yıl sonrasıyla ilgili bir oyun, hikaye, şiir veya hayali mektuplar yazmalarını söyleyin. Yaptıkları şey hakkında ne düşünürlerdi? Kendilerini suçlu hissederler mi? Neden?
* Richard Parker’ın arkadaşı olsaydınız ne tepkiniz ne olurdu?
* Proje olarak; grup üyeleri arkadaşları ve ailelerine şu soruyu sorarak bir araştırma yapabilir: Sizce “doğal” haklarınız nelerdir? Elde edilen veriler karşılaştırılabilir ve üzerinde tartışabilirsiniz

Adil nedir? – adalete ilişkin etkinlikler

* Adalete ilişkin bu etkinlikler gündelik hayattaki adaletsizliği incelemek için, kadınların ve azınlıkların karşı karşıya kaldıkları ayrımcılığı kullanmaktadır.
* Amaç, birçok kişininher gün insan haklarından yoksun bırakıldığını göstermektir ve buna karşı çıkılmalı ve üstesinden gelinmelidir.
* Etkinlikler grubunuzun ihtiyaçlarına göre seçilmeli ve uyarlanmalıdır.

Vesna’nın Hikayesi

(Yasayı Anlamak’taki bir fikirden uyarlanmıştır 1995 Yurttaşlık Vakfı )

Etkinlik 14-18 yaş grubu ve 18 yaş üstü için uygundur

Amaç: Irksal ayrımcılığına ilişkin bu vaka çalışması adalet ve insan hakları konularını incelemeyi amaçlamaktadır.

Zaman: Yaklaşık 1 saat 30 dakika.
Öğrenme noktası:

* Irksal ayrımcılık da dahil olmak üzere ayrımcılık insan haklarının ihlalidir.

İhtiyacınız olan şeyler:

* İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin basitleştirilmiş versiyonunu

Nasıl yapmalı:

* Beş veya altı kişilik küçük gruplara ayrılın.
* Birçok ülkede ırk ve cinsiyet temelli adil olmayan ayrımcılığa karşı yasalar bulunduğunu anlatın. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinde de ayrımcılığa karşı maddeler vardır.
* Katılımcılara gruplarında İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinde hangi maddelerin ayrımcılıkla ilgili olduğunu belirlemelerini isteyin. (İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin basitleştirilmiş versiyonunu kullanmak isteyebilirler. Not: hemen hemen tüm maddeler bir şekilde ilgilidir.)
* Tüm gruba neden o maddeyi seçtiklerini sorun ve bu maddenin ayrımcılığa nasıl karşı çıktığını somut bir örnekle anlatmalarını isteyin.
* Vesna’nın hikayesini okuyun:
Vesna bir Çingenedir. Bu onun hikayesi.
“Bir giysi dükkanında satış yardımcılığı işi için ilan gördüm. Yaşı 18-23 arasında birisini arıyorlardı. 19 yaşında olduğum için içeri girdim ve işle ilgili bilgi istedim ama müdire yeterli başvuru olmadığı için 2 gün sonra gelmemi istedi.
İki defa daha gittim fakat her seferinde aynı cevabı aldım. Yaklaşık bir hafta sonra dükkana tekrar gittim. İş ilanı hala camdaydı. Müdire çok meşguldü ve benimle görüşmedi fakat kadronun dolduğunu söyledi.
Dükkanı terk ettikten sonra çok bozulmuştum, Çingene olmayan bir arkadaşımdan dükkana gidip iş başvurusu yapmasını istedim. Dışarı çıktığında Pazartesi günü iş görüşmesine gelmesini istediklerini söyledi.”
* Şimdi yöneticinin cevabını okuyun:
“Yolu uzun olduğu için Vesna’nın her gün işe gelmekte zorlanacağını düşündüm. 8 mili, 2 otobüsle gitmek zorunda kalacaktı. Eğer çalışanlar sürekli geç kalırsa dükkanı idare etmek zor olur. Bu bölgeden bir kişiyi işe almayı tercih ederim. İşi önerdiğim kişi uygun göründü.”
* Katılımcılardan gruplarında aşağıdaki konularda karar vermelerini isteyin:
o Vesna’nın ayrımcılığa uğradığını düşünüyor musunuz? Neden?
o Eğer öyleyse, dükkanın ne yapması gerektiğini düşünüyorsunuz?
o Bu durumda Vesna ne yapabilir? Çingene olmayan arkadaşlarının onun adalet elde etmesi için yardım etmeleri gerektiğini düşünüyor musunuz? Nasıl?
* Şimdi ne olduğunu açıklayın:
“Vesna davasını, ayrımcılık hakkındaki yasaları uygulayan özel bir Avrupa mahkemesine götürdü. Mahkeme ayrımcılığa uğradığını kabul etti. Dükkandan uzakta yaşayan başka kişilerle iş görüşmesi yapılmıştı. İşe alınan kız 16 yaşındaydı ve Vesna gibi, uzak bir yerde oturuyordu. Dükkan Vesna’nın duygularını incittiği için tazminat ödemek zorunda bırakıldı.”

Sorular:

* Vesna etnik özelliği nedeniyle adaletsiz olarak ayrımcılığa uğramıştı. Müdire Vesna hakkında pek bir şey bilmiyordu. Ülkenizde kimler ayrımcılığa uğramaktadır? Neden? Bu ayrımcılık sizce de kabul edilebilir mi?
* Bu gruplar hakkında bir şey biliyor musunuz? Bu bilginin doğru olduğunu düşünüyor musunuz?
* Cehalet önyargıyı besler ve ayrımcılığı mümkün kılar. Bu söze katılıyor musunuz?

Seçenekler:

* Etkinlik olarak, gruba kendilerini adaletsiz bir biçimde ayrımcılığa uğramış hissettikleri bir zamana ilişkin hikaye, şiir, oyun yazmalarını veya karikatür / resim yapmalarını söyleyin. Örneğin, cinsiyet veya yaşları dolayısıyla. Her zaman ayrımcılığa uğramak nasıl olurdu? Eğer herkes kabul ederse, bunları görülebilecek bir yere asın.
* Proje olarak; grup ülkenizde ayrımcılığa uğrayan bir grup hakkında bilgi toplayabilir. Araştırmayı yaparken bu ayrımcılık haklı mı sorusunu düşünmeliler. Durumu değiştirmek için ne yapılabilir? Topladığınız bilgileri grupla paylaşın ve sorunu ortadan kaldırmak için plan üzerinde çalışın.

Çalışmıyor

Etkinlik 14-18 yaş grubu ve 18 yaş üstü için uygundur

Amaç: Bu proje faaliyeti, kadınlara yönelik ayrımcılığa dikkat çekmeyi ve grubu, buna karşı çıkmaları için teşvik etmeyi amaçlamaktadır.
Öğrenme noktaları:

* Kadınlara karşı ayrımcılık bir insan hakkı ihlalidir

İhtiyacınız olan şeyler:

* İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin basitleştirilmiş versiyonu

Zaman: 2 oturum
Nasıl yapmalı:

* Grup üyelerine “Çalışmıyor” adlı metni ya okuyun ya da birisinden okumasını isteyin.
* Tüm grupla birlikte evli bir kadının yaptığı işleri listeleyin.
* Şimdi, neden kocası karısının “çalıştığını” düşünmüyor ile ilgili gerekçeleri beyin fırtınası yöntemiyle yazın. Katılımcıları kocanın neden böyle düşündüğü ile ilgili mümkün olduğu kadar çok neden bulmaları için teşvik edin. Örneğin, “çünkü kadına para ödenmiyor”, veya “çünkü o kendi işinin daha zor olduğunu düşünüyor” olabilir. Beyin fırtınası hakkındaki öneriler için ikinci bölüme bakın. Bu bölüm için yaklaşık 5 dakika harcayın.
* Şimdi neden kadının sorumlulukların iş kabul edilmesi gerektiğiyle ilgili gerekçeleri beyin fırtınası ile bulun. Örneğin, daha uzun iş günü. Bu bölümde yaklaşık 5 dakika harcayın.
* İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin 1 ve 2. Maddelerini veya özetini açıklayın, özellikle cinsiyet eşitliğinden bahsedin. Bu maddelerin tümünü ya da basitleştirilmiş versiyonunu okuyun. (El kitabının dördüncü bölümüne bakın).
* Gruba ikişer kişilik gruplara ayrılmalarını söyleyin. Her çift evlerinin içinde ve çevresinde yapılması gerekli tüm işlerin listesini yapmalı.
* 5 dakika sonra, her çiftten listelerinden bir tane madde söylemelerini isteyin, bu işlem başka fikir kalmayana kadar sürsün. Tüm fikirleri duvara yazın.
* 4-5 kişilik gruplar yapın. Her gruba ev işi hakkında kendi anketlerini hazırlamalarını söyleyin. Anketin amacı kendi çevrelerindeki ev işleri hakkında bilgi toplamak. Anket öyle hazırlanmalı ki görüşme yapılan kişilerden konu hakkında mümkün olduğunca çok bilgi alınabilsin. Aşağıdaki sorular gibi soruları kullanabilirler:
o Evinizde yemekleri kim yapar?
o Evinizde erkekler ve çocuklar size yardım ederler mi?
o Ev işi ne kadar sürer?
o Kadınların bunun yanında yapacakları başka işleri var mı?
* Her anket muhtemelen farklı olacaktır. Alternatif olarak grup, tek bir anket yapmak için birlikte çalışabilir.
* Katılımcıların anketi kullanarak kendi çevrelerinde ev işi hakkında araştırma yapabilmeleri için bir hafta verin. Hem erkeklere hem de kadınlara sormaları gerektiğini hatırlatın.
* Araştırma yapıldıktan sonra geri raporlama oturumu yapın. Her grup üyesi araştırma sırasında bulduğu bir tek şey söyleyebilir.
* Geri raporlama sırasında veya ondan sonra katılımcıların sonuçları analiz etmesi için aşağıdaki sorulardan yararlanın.

Sorular:

* Şaşırtıcı bir şey buldunuz mu?
* Bulduğunuz şeyler hakkında ne düşünüyorsunuz?
* Bulduğunuz şeyler sizin kadınların yaptığı işler hakkındaki fikirlerinizi değiştirdi mi? Neden?
* Sadece erkeklerin yapabileceği herhangi bir iş buldunuz mu?
* Sadece kadınların yapabileceği herhangi bir iş buldunuz mu?
* Delikanlılar kadınların yaptığı tüm işleri yapmaktan hoşlanırlar mı? Neden?
* Kadınların bütün bu işleri yapmak zorunda olmaları doğru mu?
* Okullarda, iş yerlerimizde, evlerimizde ve daha genel anlamda toplumda birbirimize daha eşit davranmak için ne yapabiliriz? Hangi işler kadınlar veya erkekler tarafından yapılabilir? Hangi işler birlikte yapılabilir?
* Son yıllarda ülkenizde kadın ve erkeklerin rolleri değişti mi? Tartışın.
* Bu değişimi hangi nedene bağlıyabiliriz?
* Gelecekte ne gibi değişiklikler yapılmalı? Bu değişiklikler nasıl gerçekleştirilebilir?
* Bu değişiklikleri yapmak için ne gibi rol üstlenirsiniz?

Seçimler:

* Proje olarak; grubunuzdan yerel gazeteye araştırmalarınızın sonuçlarını anlatan bir yazı yazmalarını isteyin. Grubun bazı üyeleri gazetenin editörü ile toplantı yaparak yazının basılması için gerekli değişlikleri tartışma sorumluluğunu üstlenebilir.

Çalışmıyor

Doktor “Çok çocuğunuz var mı? “ diye sordu.

“16 tane doğdu ama sadece 9’ı hayatta.” diye cevap verdi adam.

“Karınız çalışıyor mu?”

“Hayır, evde oturuyor.”

“Anlıyorum. Gününü nasıl geçiriyor?”

“Eh, sabahları saat 4’te kalkar, su ve odun getirir, ateşi yakar ve kahvaltısıyı hazırlar. Sonra nehre gider ve çamaşır yıkar. Daha sonra un ve ihtiyacımız olan diğer şeyleri almak için şehre gider. Sonra öğle yemeğini hazırlar.”

“Öğlenleri eve mi geliyorsun?”

“Hayır, hayır. Yemeğimi evden 3 kilometre uzaktaki tarlaya getirir.”

“Peki, ondan sonra?”

“Tavuk ve ineklere bakar. Ve tabii ki, gün boyunca çocuklara bakar. Sonra eve geldiğimde hazır olması için akşam yemeğini hazırlar.”

“Akşam yemeğinden sonra yatar mı?”

“Hayır, ben yatarım. Saat 9’a kadar yapacak işleri vardır.”

“Fakat karınızın çalışmadığını söylüyorsunuz.”

“Hayır. Size söyledim. Evde oturur.”
Avantaj ve dezavantajlar

(Uluslararası Af Örgütü ABD Şubesinin İnsan Hakları Eğitimi Kaynak Kitabı: Kadınların Hakları’ndan uyarlanmıştır)

Etkinlik 14-18 yaş grubu ve 18 yaş üstü için uygundur

Amaç: Bu etkinlik gençlere toplumda kadın ve erkeklere yönelik davranışlardaki farklara ilişkin kendi davranışlarını ve algılarını gözden geçirmelerine yardım eder.
Öğrenme noktaları:

* Kadınlara karşı yapılan ayrımcılık bir insan hakkı ihlalidir.

İhtiyacınız olan şeyler:

* İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin basitleştirilmiş versiyonu. Kalem ve kağıt

Zaman: 1 saat
Nasıl yapmalı:

* Hemcinslerden oluşan gruplar yapın. İdeali, aynı sayıda kadın ve erkek grubu olmasıdır. Her grubun bir liste yapacağını ve bunların tartışmada kullanılacağını açıklayın.
* Tüm erkek gruplarına kadın olmanın avantaj ve dezavantajlarını yazmalarını söyleyin. Kadınlar aynı şeyi erkekler için yapsınlar. Bu iş için 10 dakika verin.
* Liste aynı sayıda avantaj ve dezavantajlardan oluşmalı.
* Her erkek grubunu bir kadın grubuyla eşleştirin. Her kadın grubu listesini bir erkek grubuna okusun ve erkeklerin tepkilerine cevap versin.
* Şimdi her erkek grubu listesini bir kadın grubuna okusun ve kadınların tepkilerine cevap versin
* Bu etkinliğin bulgularının, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin basitleştirilmiş versiyonuna nasıl uyduğunu tartışın.
* Eğer gerekirse, tartışmayı başlatmak için aşağıdaki soruları kullanın.

Sorular:

* Kadın veya erkek olmanın avantaj ve dezavantajlarını düşünmek kolay mıydı? Neden?
* Sizce cinsiyetçi diye tanımlanabilecek şeyler listenizde var mı?
* İnsanlar hakkındaki bu tip genellemelerin gerçekçi olduğunu düşünüyor musunuz? Bunlar tanıdığınız insanlar için geçerli mi?
* Yararlı bir etkinlik miydi? Neden? Daha önce bilmediğiniz herhangi bir şey öğrendiniz mi?
* Toplumsal cinsiyetin klişeleştirilmesiyle ilgili bilgilendiniz mi ve herkesin çalışmasının ne kadar değerli olduğunu anladınız mı?

Seçenekler:

* Bu etkinlik, cinsiyetin yanı sıra, sınıf veya din gibi diğer farklılıkları da araştırmak için kullanılabilir.

Benim haklarım / Senin hakların – hakların çatıştığı bir durum

* Bu etkinlikler, gençlerin bir insanın haklarının bittiği diğer insanın haklarının başladığı yerde çatışmaların olabileceğini anlamaları için hayali durumları kullanır. “Şimdi ne?” oyununda katılımcılar hakların çatıştığı durumlara çözümler bulmak için işbirliği yapmalıdır.
* Etkinlikler grubunuzun ihtiyaçlarına göre seçilmeli ve uyarlanmalıdır.

Mülteci rol-oyunları

Amaç: Bu etkinlik, mültecilerin ve sınır muhafızlarının mülteci haklarına ilişkin farklı bakış açılarından görüşlerini belirttikleri bir rol-oyunu kullanır.
Öğrenme noktaları:

* Belli kesin haklara sahip olan mülteciler, özellikle saldırıya açık bir gruptur.

İhtiyacınız olan şeyler:

* Göçmen bürosu yetkililerinin iddiaları ve seçenekleri
* Mültecilerin iddiaları ve seçenekleri
* Mülteciler hakkında bilgi

Zaman: 1 saat
Nasıl yapmalı:

* Grup üyelerinin mülteciler hakkında ne düşündüğünü öğrenmek için işe beyin fırtınası yaparak başlayın. Duvara “mülteci” kelimesini yazın ve katılımcılara kelimenin onlara ilk ne hatırlattığını sorun.
* Konuya giriş yapmak için gruba mülteciler hakkındaki bilgileri okuyun.
* İkinci bölümdeki rol-oyunları ile ilgili önerileri göz önünde bulundurarak, grubun aşağıdaki rol-oyununu oynamalarına yardım edin.
* Aşağıdaki senaryoyu okuyun (eğer isterseniz X ve Y ülkeleri için hayali isimler bulabilirsiniz.):
“X ve Y ülkeleri arasındaki sınırda karanlık, soğuk ve ıslak bir geceydi. X ülkesindeki savaştan kaçan bir grup mülteci sınıra varmıştı. Y ülkesine geçmek istiyorlardı. Aç, yorgun ve üşümüşlerdi. Paraları yoktu. Ayrıca, pasaportları dışında da hiçbir resmi evrakları yoktu. Y ülkesinin göçmen bürosu yetkililerinin farklı görüşleri vardı – bazıları mültecilerin geçmesine izin vermek istiyor fakat diğerleri istemiyordu. Mülteciler, çaresiz bir durumda göçmen bürosu yetkililerini ikna etmeye çalışıyorlardı.”
* Katılımcıların üçte birinden kendilerini Y ülkesinin göçmen bürosu yetkilileri olduklarını düşünmelerini isteyin. Gruba göçmen memurlarının iddia ve seçeneklerini verin.
* Katılımcıların diğer üçte birine kendilerini mülteci olduklarını düşünmelerini isteyin. Gruba mülteci iddia ve seçenekleri verin.
* Oyunculara kendi kartlarında yazılı olan ya da konuyla ilgili kendilerinin bulabilecekleri farklı iddiaları kullanabileceklerini söyleyin. Eğer yardımcı olacağını düşünüyorsanız yer boyunca sınırı sembolize eden bir çizgi çizin. Rol-oyunu başladıktan sonra listelenen seçeneklerden biri veya herhangi başka bir çözüm olabilecek sonuçlardan birine ulaşmaları için 10 dakikaları olduğunu söyleyin.
* Mülteci ve göçmen bürosu yetkililerinin iddialarını grup halinde mi yoksa bireysel olarak mı savunacaklarına siz ve katılımcılar karar vereceksiniz.
* Geriye kalan üçte birlik gruptan ise gözlemci olmalarını isteyin. (yarısı göçmen bürosu yetkililerini, diğer yarısı da mültecileri izleyebilir.)
* Savlarını ve seçeneklerini okuyabilmeleri ve taktiklere karar verebilmeleri için mülteci ve göçmen bürosu yetkililerine rol-oyunundan önce 5 dakika süre verin.
* Rol-oyununu başlatın. Ne zaman bitireceğinize siz karar verin.
* Rol-oyunundan sonra aşağıdaki soruları kullanarak ne ortaya çıktığını tartışın. Bunu yapmak öğrenilmiş olan noktaları belirlemek için önemlidir.

Sorular:

* Olay nasıl gelişti? Ne oldu?
* Mülteci olmak nasıl bir şeydi?
* Göçmen bürosu yetkilisi olmak nasıl bir şeydi?
* Mültecilerin hakları, Mültecilerin Statüleri ile İlgili 1951 Sözleşmesi ile korunma altına alınmıştır. Bu mülteciler korunma haklarını kullanabildiler mi? Neden?
* Bir ülkenin mültecileri geri çevirme hakkı olmalı mıdır?
* Bunu siz yapar mıydınız? Kendi ülkelerinde ölümle karşılaşacaklarını bilseydiniz ne yapardınız?

Seçenekler:

* Eğer yeterli zaman varsa, rol-oyununu tekrar oynayın ama bu sefer roller değişsin ve göçmen bürosu yetkilisi olan katılımcılar mülteci olsun.
* Mülteci haklarının korunmasından Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) Ofisi sorumludur. Gruplardaki katılımcılardan X ülkesinden gelen mültecilere yardım etmek için gönderilmiş bir BMMYK resmi görevlisi olduklarını düşünmelerini söyleyin. Aşağıdaki konuları kapsayan resmi bir rapor yazmalarını söyleyin.
o göçmen bürosu yetkililerini mültecileri ülkeye sokmaları konusunda ikna etmek için ne gibi savlar öne sürebilirsiniz?
o Göçmen bürosu yetkilileri herhangi bir şeyi yanlış yapıyorlar mı?
o 4. Bölümdeki İnsan Hakları Dokümanları bölümünde bu konu ile ilgili bir madde var mı?
o Y ülkesinin mülteci haklarını korumasını sağlamak için bu raporla ne yapılabilir?
* Bir proje olarak; mültecilerin haklarının korunmasıyla ilgili sorunlar hakkında ülkenizde yaşayan mülteciler grubunuz için iyi bir bilgi kaynağı olabilir.
* Gazetelerden ülkenizdeki mültecilerle ilgili haberleri toplayarak grupta tartışın.
* Etkinlik olarak; öğrenciler gerekli temel ihtiyaç malzemeleri toplayarak bunları ülkenizde bulunan mültecilere götürebilirler.

Göçmen bürosu memurlarının iddia ve seçenekleri:

Bu iddiaları veya düşünebildiğiniz diğerlerini kullanabilirsiniz.

* Ümitsizler, onları geri gönderemeyiz.
* Eğer onları geri gönderirsek ve tutuklanır, işkence görür, ya da öldürülürlerse bunun sorumlusu biz oluruz.
* Mültecileri kabul etmek için yasal zorunluluğumuz var.
* Paraları yok ve devletin desteğine ihtiyaçları var. Ülkemiz bunu kaldıramaz.
* Gerçek mülteci olduklarını ispat edebilirler mi? Buraya sadece daha iyi bir yaşam standardı için gelmiş olamazlar mı?
* Ülkemizin X ülkesiyle çok iyi askeri ve ticari ilişkileri var. Onları koruyor görünemeyiz.
* Belki ihtiyacımız olan becerilere sahiptir.
* Ülkemizde yeterli mülteci var. Kendi vatandaşımızla ilgilenmeliyiz. Daha zengin ülkelere gitsinler.
* Eğer onları kabul edersek, diğerleri de aynı şeyi isteyecek.
* Dilimizi konuşamıyorlar, dinleri farklı ve yemekleri de değişik. Uyum sağlayamazlar.
* Siyasi sorunları da beraberlerinde getirecekler.

Rol-oyunundan önce aşağıdaki seçenekleri düşünün:

* Göçmen bürosu memuru olarak sorumluluğunuz nedir?
* Her gelen mülteciyi ülke içine alacak mısınız?
* Kararınızı neye dayandıracaksınız? Bu kararlar belli ilkelere mi, uluslararası yasalara mı dayanacak yoksa belli bir öznellik olacak mı?
* Bazılarını sınırdan içeri bırakacak mısınız?
* Onları yaşa, mesleğe ve varlık durumlarına göre mi ayıracaksınız?
* Yoksa başka türlü bir uygulama mı yapacaksınız?

Mültecilerin iddia ve seçenekleri:

Bu iddiaları veya düşünebildiğiniz diğerlerini kullanabilirsiniz.

* Sığınma almak hakkımız
* Çocuklarımız aç, bize yardım etmek ahlaki sorumluluğunuz.
* Eğer geri dönersek öldürüleceğiz
* Hiç paramız yok
* Başka bir yere gidemeyiz
* Ülkemde doktordum
* Güvenli dönüş sağlanana kadar sığınma istiyoruz
* Diğer mültecileri ülkenize kabul ettiniz

Rol-oyunundan önce aşağıdaki seçenekleri düşünün:

* Eğer göçmen memurları isterlerse birbirinizden ayrılır mısınız?
* Eve dönmeniz için zorlarlarsa geri döner misiniz?
* Mülteci olarak sizi koruyan ve size güvenli bir sığınma sağlayan uluslararası yasalar var mı?

Mülteciler hakkında bilgi

Her sene on binlerce insan zulüm veya savaş nedeniyle evlerini ve genellikle de ülkelerini terk ediyorlar. Bu insanlar mülteci olurlar. Çoğunlukla hızla hareket etmeleri gerekir, mal varlıklarını arkada bırakırlar, aileler parçalanır. Birçoğu hiç geri dönemez. 1992’de dünyada yaklaşık 19 milyon mülteci vardı. Sayıları her sene artıyor. Çoğu mülteci komşu ülkelerde güvenlik arar. Diğerleri güvenlik içinde olabilmek için çok uzaklara seyahat etmek zorunda kalır. Mülteciler genellikle ülkelerinden çok uzaktaki havaalanları ve limanlara gelirler ve o ülkeye giriş için izin isterler.

1951’de Birleşmiş Milletler Mültecilerin Statüsüne dair Sözleşmeyi kabul etti. Ülkelerin yarıdan fazlası Sözleşmeyi onayladı. Mültecileri koruyacaklarını ve zulüm veya öldürme riskiyle karşılaşmamaları için ülkelerine dönmeye zorlamayacaklarını taahhüt ettiler. Sözleşmenin 33. Maddesinde “Sözleşmeye taraf hiçbir devlet bir mülteciyi ırkı, dini, vatandaşlığı, belli bir sosyal gruba ait olduğu veya siyasi görüşleri nedeniyle yaşamı ve özgürlüğünün tehdit edileceği ülkelerin sınırlarından her ne şekilde olursa olsun sınır dışı veya iade edemez” der.

Bu madde, eğer bir devlet mülteciyi kendi ülkesine geri gönderebilecek bir başka ülkeye gönderme durumunda da geçerlidir. Hükümetler ülkelerinde güvenlik arayan mültecilerin iddialarını dinlemelidir. Bu ilke, 1951 sözleşmesine taraf olsunlar ya da olmasınlar tüm ülkeler için geçerlidir.

Sözleşmeye göre, mülteci ülkesini terk etmiş ve ırkı, dini, milliyeti veya bir sosyal gruba üyeliği veya siyasi görüşü yüzünden eziyet görmekten korktuğu için ülkesine geri dönemeyen kişidir.

1951 Sözleşmesi aynı zamanda mültecilere ayrımcılık uygulanamayacağını ve sığınma ve güvenlik aradıkları ülkede tüm haklara sahip olmaları gerektiğini söyler. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinde mültecileri koruyan birçok madde vardır. Ancak ülkeler, kimin “gerçek” mülteci olduğu konusunda anlaşamamakta. Medya ve politikacılar genellikle ırksal gerilime, ev ve işin sınırlı olduğunu söyleyerek mülteci sayısının sınırlanmasını isterler.

Son yıllarda dünyanın en zengin ülkelerinin birçoğu kabul ettikleri mülteci sayısını iki nedenle azalttı. Birincisi, uçak biletleri ucuzladığı için gelişmekte olan ülkelerden daha çok mülteci gelişmiş ülkelere gelmek isteyecektir. İkincisi, dünya ekonomisinin düşmesi, bu yüzden de işgücüne olan ihtiyacın azalması nedeniyle eskiden göçmen işçi olarak gelenler artık mülteci statüsünde başvurmalarına neden olacaktır.

Mülteci sayısını sınırlamayı haklı çıkarmak için zengin ülkeler genellikle mültecilerin zulüm kurbanları değil, daha iyi bir yaşam standardı istedikleri için geldiklerini iddia ediyorlar. Onları ‘ekonomik göçmen’ olarak adlandırıyorlar. Mültecilerin haklarını korumak için Birleşmiş Milletler 14 Aralık 1950’deki Genel Kurulda merkezi Cenevre’de olan Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği Ofisi’ni kurdu.

Hükümetler genellikle mültecilerin korkularının abartıldığını ya da doğru olmadığını iddia ederler. Mültecinin ülkesinde yaşanan insan hakları ihlallerini belgeleyen kuruluşlar, hükümetin sığınma başvurusunda bulunmalarına izin vermelerini sağlayarak mültecileri bu iddiadan korurlar.