Mesajı Okuyun
Old 06-12-2011, 15:42   #250
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Duygu Işık





Bu cümleden sonra gelen; "Bu durum dışında belirsiz alacak davası 1 Ekim 2011'den itibaren hukuk hayatımıza girecektir." cümlesi de aslında anlatılmak istenen özü daha net açıklıyor. Benim özetim de şöyle olsun.

Belirsiz alacak davası 1 Ekim 2011'den önce yoktu.

Belirsiz alacak davası hukuk dünyamıza 1 Ekim 2011'den sonra girdi.

Peki ya 1 Ekim 2011'den önce açılan davalarda durum ne olacak? Ben de cümleyi biraz evirip kıvırayım. (Gerçi benimki de çok benzer olacak ama...)

Dava, 1 Ekim 2011'den önce açılmış olsa dahi davacının kısmi davasına ilişkin talep sonucunu değiştirerek davasını belirsiz alacak davasına dönüştürmesi mümkündür. Ancak bunu karşı yanın rızası veya ıslah yoluna başvurarak yapabilir.

Karşı yanın rızası varsa ıslaha başvurmasına zaten gerek yoktur lakin rıza yoksa ıslah yoluna başvurarak da kısmi davasını belirsiz alacak davasına dönüştürebilir.

Yani naçizane, ben bu cümleyi bu şekilde anlıyorum.



(1)Acaba kitabın aceleye getirildiği düşünceniz doğru mu? Başlık cümlesinde dahi anlatım bozukluğu olmuş. Neyse Türkçe takıntımızı geçelim!

Peki, güzel.

HMK ile birlikte Yazılı Yargılama ile Basit Yargılamada iddianın ve savunmanın değiştirilmesi yasağının başlama aşamaları farklı farklı düzenlenmiştir.

Yazılı Yargılamada HMK.141/1 'e göre cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile SERBESTÇE taraflar netice-i taleplerini değiştirebilmekte iken, Basit yargılamada ikinci dilekçeler aşaması olmdığından davacı dava dilekçesini sunduktan sonra (Davanın açılmasıyla) karşı yanın rızası veya ıslahla ancak neticei talebini değiştirebilmektedir. (HMK:319)

O halde Sayın Pekcanıtez, doğrudan karşı yanın rızası veya ıslahı ararken sizce Yazılı yargılamayı mı kastetmiştir? Değilse neyi kastediyor?