Mesajı Okuyun
Old 05-01-2009, 17:22   #25
agah

 
Varsayılan

Alıntı:
Bu iddialarınızı birer hukuksal gerekçeye dayandırabilirseniz tartışmaya somut bir katkınız olabilecek ve bu tartışma hukuksal çerçevede sürebilecektir.
Mevzuatımızda açıkça belirtilmiş durumun aksine bir iddiada bulunulması halinde bu iddianın hukuki gerekçelere dayandırılmasının mümkün olmayacağının kabul edilmesi gerekir. Zaten pratiğe yönelik bir mesleğin mensupları olarak her hususta , Yargıtay kararı arayıp, mevzuatı dayanak göstermeye çalışıp hukukun gelişmesine katkıda bulunmamız gerekirken, bu vazifemizi pozitivist ekolün etkisi altında kalarak geri plana atmamız ayrı bir tartışma konusudur.Mevcut yasaları eleştirerek, doktrin ve yargı kararları ile bu gelişmeye katkı sağlamamız gerekirken bu sorunları meclise havale etmek ve hiçbir hukuki gerekçeye dayanmaksızın meclis tarafından kanunların değiştirilmesini ve sonrasında uygulanmasını beklemek hukuk uygulayıcıları için uygun bir tavır değildir.Kaldı ki bahsettiğim şekilde, neden ünlü insanların özel hayatı daha dar bir sınıra hapsedilmiştir de normal bir vatandaşın tam olarak korunmaktadır.Mevzuatımızda bu konuda bir dayanak var mı? Ben, olduğunu zannetmiyorum.Bu husustaki sınırlama yargı kararları ile gerçekleştirilmiştir.Askerlik hizmeti gören veya ceza infaz kurumlarında tutuklu, hükümlülerin telefonları neden dinlenmektedir,mektupları neden okunmaktadır.Kamu düzeni gerekçesiyle, kanun tarafından düzenleme yapıldığı için. Yine bazı davranışlar vardır ki suç teşkil edip etmediği sübjektif yorumlardan öteye gidemez.Hakaret, devlet kurumlarını aşağılama vb. Bu davalarda verilen kararları acaba hangi hukuki gerekçelere dayandırmak gerekir.Yine de bir iki iddiamı hukuki gerekçeye dayandırmaya çalışayım.
Alıntı:
“Evlilik, evet temel haklardan vazgeçilen bir kurumdur.”
dedim. Çünkü
TMK
Madde 185- Evlenmeyle eşler arasında evlilik birliği kurulmuş olur.
Eşler, bu birliğin mutluluğunu elbirliğiyle sağlamak ve çocukların bakımına, eğitim ve gözetimine beraberce özen göstermekle yükümlüdürler.
Eşler birlikte yaşamak, birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadırlar.

Görüldüğü gibi evlenme ile bir birlik kurulmaktadır.Ve bakım,eğitim,gözetim,birlikte yaşamak,sadık ve yardımcı olmak gibi bir çok yükümlülüğü beraberinde getiren bu birlik, bir çok hakkı da beraberinde götürmektedir.Bu haklardan birisi de özel hayatın gizliliğidir.Kanun, eşlere birlikte yaşama zorunluluğu getirirken özel hayatın gizliliği ilkesini, eşler arasında rafa kaldırmıştır.


Alıntı:
Evlilik suç işleme özgürlüğünün olduğu bir kurum mudur?Başka hangi suçları işlemeye izin verilmektedir?
Ben sizin için biraz araştırdım.Evet, evlilik maalesef suç işleme özgürlüğünün olduğu bir kurummuş.
Anayasa
Mülkiyet hakkı
Madde 35 – Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir.
Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir.
TCK
Madde 167- (1) Yağma ve nitelikli yağma hariç, bu bölümde yer alan suçların;
a) Haklarında ayrılık kararı verilmemiş eşlerden birinin,
…Zararına olarak işlenmesi halinde, ilgili akraba hakkında cezaya hükmolunmaz.
Neden bir eş diğer eşin cüzdanından para aldığında, yani hırsızlık suçunu işlediğinde cezalandırılmamaktadır.Cevap; mülkiyet hakkı yasayla sınırlandırıldığı için.Benzer şekilde eşler arasında da yasaya aykırı delil gerekçesini bertaraf edecek bir düzenleme, bir yaklaşım geliştirilmesi taraftarıyım.

Alıntı:
Beyanname Madde 20/f ‘Eşlerden her birisi diğerinin özel hayatının gizliliğini(mahremiyetini) korumalı ve diğer eşin bedeni ve ahlaki bir sırrı varsa bunu açıklamamalıdır.

Bu maddeden anlaşılan şu; eşlerden biri diğerinin özel hayatı ile ilgili hususları 3. kişilere anlatmayarak gizliliğini korumalı.Yani burada eşler arasında dokunulmaması gereken bir özel hayatın gizliliği vurgulanmamış.Zaten cümlenin sonunda da bu hususu vurgulamış.

Alıntı:
Anayasa
Madde 20 – Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz.

Aslında anayasa koyucunun bu maddede özel hayatın gizliliği kavramını, aile hayatının gizliliği kavramı ile birlikte kullanarak üstü kapalı bir şekilde evlilikle bireyin özel hayatına diğer bir bireyin katılması ile ortak bir özel-aile hayatı oluşması üzerine bu özel-aile hayatının gizliğine saygı gösterilmesini diğer 3. kişilerden talep edebilme hakkını belirttiğini düşünebiliriz.Sonuç itibariyle amaçsal yorumda bulunmak gerekebilir.Lafzi yorum her zaman yeterli olmayabiliyor.