Mesajı Okuyun
Old 10-01-2011, 18:49   #8
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Peki kiralaya veren hissedarların, kira sözleşmesinde imzaları mevcut. daha sonradan mecurla ilgili alacağa ilişkin davalarda hissedarlardan birinin davayı açmış olması yeterli olur mu?
Alıntı:
Yazan av.efsun
Çok aradım, ancak bulamadım


Şu linke bir bakın sayın meslektaşım:

http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=26817



Alıntı:
T.C. YARGITAY
6.Hukuk Dairesi

Esas: 1999/1307
Karar: 1999/1661
Karar Tarihi: 01.03.1999

ÖZET: Dosya kapsamına, toplanan delillere, davacının müşterek malik durumunda olup, müşterek mülkiyet esaslarına tabi taşınmazda tek başına akdin feshini isteme hakkı bulunmamasına, davacının sadece kendisinin temerrüt ihtarı göndermiş olmasına göre, davacının temyiz itirazları yerinde değildir.

(818 S. K. m. 260)

Dava: Mahalli Mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye-alacak davasına dair karar davalı-davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Dava temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi ve icraya yapılan itirazın iptali ile ödenmeyen kira alacağının tahsili istemlerine ilişkindir. Mahkeme davayı reddetmiş ve hüküm her iki taraf vekillerince temyiz olunmuştur.

1- Dosya kapsamına, toplanan delillere, davacının müşterek malik durumunda olup, müşterek mülkiyet esaslarına tabi taşınmazda tek başına akdin feshini isteme hakkı bulunmamasına, davacının sadece kendisinin temerrüt ihtarı göndermiş olmasına göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Kira alacağı bölünebilir alacaklardan olup, davacı kendi payına isabet eden alacağı istemeye hakkı vardır. Bu bakımdan alacağın tamamının reddine karar verilmesi:

3- Davalının temyizi yönünden; dava reddedildiğine ve davalı da kendisini vekille temsil ettirdiğine göre Avukatlık Asgari ücret Tarifesi gereğince nisbi ücreti vekalet verilmesi gerekirken maktu vekalet ücreti takdir edilmesi;

Usul ve yasaya uygun bulunmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda 2. bendde yazılı nedenle hükmün davacı yararına, 3. bendde yazılı nedenle davalı yararına BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 1.3.1999 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=49554

Alıntı:
T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 1989/6-348
K. 1989/444
T. 28.6.1989
• TAHLİYE DAVASI ( İşyeri İhtiyacı Nedeniyle )
• İŞYERİ İHTİYACI NEDENİYLE TAHLİYE ( Davacıların Dava Açma Hakkının Olmaması )
• DAVA AÇMA HAKKI ( Müşterek Mülkiyet Durumunda Davanın Çoğunluk Tarafından Açılmasının Gerekmesi )
• MÜŞTEREK MÜLKİYET ( Hilafına Mukavele Olmadıkça Hissedarların Müşterek Mülklerini Bil İştirak İdare Etmeleri )
743/m.624
6570/m.7
ÖZET : Dosyada mevcut tapu kayıtları ve kira kontratosuna göre, dava konusu taşınmaz 1/4 oranında hisseli olarak dört kişi adına kayıtlı olup kira kontratosu da adı geçen maliklerle hep birlikte kiralayan olarak imzalanmıştır.

Davalıya ihtarname ihtiyaç sahibi Vedat tarafından çekilmiş, dava Vedat ve Ayşe’nin vekillerince açılmıştır. Adı geçenlerin hisseleri toplamı 2/4 olup, çoğunluğu teşkil etmemektedir. Hilafına mukavele olmadıkça hissedarlar müşterek mülklerini biliştirak idare ederler. O halde, davacıların dava hakkı bulunmamaktadır. Zira diğer hissedarların muvafakatı alınmamıştır.

DAVA : Taraflar arasındaki "işyeri ihtiyacı nedeniyle tahliye" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; ..... Sulh Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 29/07/1988 gün ve 1987/14 esas 1988/589 karar sayılı kararın incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay Altıncı Hukuk Dairesi’nin 15/12/1988 gün ve 1988/14161-19687 sayılı ilamıyla; ( ..Davacılar vekili müvekkillerinden Vedat’ın konfeksiyon ticareti yapacağı yerin ihtiyacına yeterli olmadığını, bitişikteki kiralananla birleştirerek kullanacağını iddia ile iş bu davayı açmıştır. Davalı taraf ihtiyacının gerçek ve samimi olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Dinlenen davacı tanıkları iddiayı doğrulamışlardır. Davacının halen iş yaptığı yerin 12,6 m2 kiralananın 20 m2 bulunduğu arada taşıyıcı niteliği olmayan duvarın kaldırılarak kullanılmasının mümkün bulunduğu keşfen saptanmıştır. Bu itibarla ihtiyacın gerçek ve samimi olduğunun kabulü ile kiralananın tahliyesine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Dosyada mevcut tapu kayıtları ve kira kontratosuna göre, dava konusu taşınmaz 1/4 oranında hisseli olarak Ayşe, Kadriye, Türkan ve Vedat adlarına kayıtlı olup kira kontratosu da adı geçen maliklerle hep birlikte kiralayan olarak imzalanmıştır.

Davalıya ihtarname ihtiyaç sahibi Vedat tarafından çekilmiş, dava Vedat ve Ayşe’nin vekillerince açılmıştır. Adı geçenlerin hisseleri toplamı 2/4 olup, çoğunluğu teşkil etmemektedir. MK.nun 624. maddesine göre; hilafına mukavele olmadıkça hissedarlar müşterek mülklerini biliştirak idare ederler. O halde, davacıların dava hakkı bulunmamaktadır. Zira diğer hissedarların muvafakatı alınmamıştır. Bu nedenle direnme kararının onanması gerekir.

SONUÇ : Davacılar vekilinin temyiz itirazların reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, gerekli temyiz ilam harcı peşin alınmış olduğundan başkaca harç alınmasına mahal olmadığına 28/06/1989 gününde oyçokluğu ile karar verildi.