Mesajı Okuyun
Old 28-04-2004, 09:21   #8
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Sayın İbrahim bey,

Ben ameno' nun sorusunu sanıyorum doğru anladım. Ve avukatın savunmasını hatalı bulmuyorum.

Diğer olay ile bu olayı karıştırmak bence büyük hata olur. İlkinde, ciddi bir kasıt var. Alacak iddia eden fırsatçı ve dolandırıcı şirket'in vekili sıfatıyla, günü henüz gelmemiş bir alacak için tehdit eden bir mektup veya (ihtar) var.

Bu olayda, devletin bir kurumunun bir önceki faturanın geç ödenmesinden kaynaklanan bir faiz alacağı var. Burada dikkat etmeniz gereken husus faturadaki ana para alacağının bir önceki faturanın faizi olduğudur.

Bilindiği gibi icrai itirazlarda alacağın aslına ve faizine ayrı ayrı itiraz etmek zorunludur. Sayın ameno, takip konusu alacağın işletilen faizine itiraz etmiştir ( bunun gerekçesi ise faize faiz işletilemez noktasındadır)..

Avukat arkadaşımızın, asıl alacağa itiraz edilmediği halde, bunu görmezdn gelmesi:

1) Herşeyden önce vekilliğini yaptığı kuruma karşı yasal sormluluğunu zorunlu kılar,
2) Hukuk kurallarının uygulanmasını sağlamak ve müvekkilinin haklarını korumak adına yemin eden avukatın mesleğine ihaneti akla getirir.

Her iki olay tamamen farklıdır.

Lütfen bu tür afaki yaklaşımlardan kaçınalım. Ve olayları iyi analiz edelim.

İlk olay: Doğmayan bir alacak için şantaj kokuyor. Yani müvekkilinin olmayan (doğmayan) hakkını almaya çalışan avukat!

İkinci olay: Doğmuş ve savunulması zorunlu bir hakkı savunan avukat!