Mesajı Okuyun
Old 26-04-2004, 18:23   #6
ibrahimbey

 
Varsayılan

Sayın Tikici ; bu olmadı işte !

Öncelikle, lütfen sözlerimi kişisel anlamda değil, özgür bir forum ortamı olarak algılayın. Ben size değil, fikirlerinize cevap veriyorum.

Gelelim, neden olmadığına.

Forum alanları değişse de bence ilkeler değişmemeli.

Takip talebinde reeskont faiz oranını yanlış yazan avukatın cezalandırılması ile ilgili olarak bir yorumunuz aynen aşağıda:

Aktarıyorum.

"
Harika bir karar. Bu kararı alanları kutlamak gerekir. Avukat, işportacı değildir! avukat, üç kağıtcı tüccar hiç değildir. Avukat, santajcı, istismar eden, fırsat kollayıcı asla değildir. Bu mektubu sözleşmeye rağmen yazabilen kişi değil avukat katip bile olamamalıdır. Hukuktan bihaber, elifi mertek zanneden bazı kişilerin diploma alıp ortalıkta abuk subuk işlere sebebiyet vermesi rastlantı değil bir gerçektir.

Öyleki, günümüzde bu bozukluk sahte avukatlık yaptığı halde mahkemelerin bile fark edemeyeceği düzeye ulaşmıştır. O kadar sıradanlaştı ki avukatlık, yoldan geçen adam bile duruşmaya girse, bir şey fark edilmiyor, anlaşılamıyor.

Yazıklar olsun!

Bence de verilen karar hafif kalmış."

Bu yorumunuzda demişsiniz ki "Avukat, istismar eden, fırsat kollayıcı asla değildir"

Sayın Tikici, Sayın Ameno'nun anlattığı olayda avukat (sizin yorumlarınıza göre, ben yorum yapmıyorum) fırsatçılığın daniskasını yapmıştır. Zavallı borçlunun, hukuki bir hatasından yararlanmaya çalışmaktadır.

Eğer açtığı takipte ya da davada faiz oranını bilerek veya bilmeyerek yüksek isteyen bir avukatı cezalandıracaksak (ki hep söylüyorum, borçlunun-davalının haksız taleplere itiraz hakkı vardır ve haksızsa mahkeme iptal eder, nazara almaz, dolayısıyla borçlu davalı mağdur olmaz, haksız talepte bulunan taraftan zararlarını isteyebilir), tamamen hukuki teknik bir husus yüzünden asıl borcu zımnen kabullenmiş sayılan borçlunun bu durumu karşısında, fırsatçı avukatın cezalardan ceza beğenmesi gerekir.

Bana göre değil ama size göre öyle !