Mesajı Okuyun
Old 29-12-2016, 14:06   #4
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Maksadın kefalet olduğu sözleşmeye özgü koşullardan anlaşılıyor. Kaldı ki asıl borçlunun da rücu aşamasında böyle bir şeyi savunma olarak ileri sürmesi düşük ihtimaldir. Sürse bile bu kendisine ne kazandıracaktır? O zaman müvekkilinizin telefona % 50 hissedar olması gibi bir durum olur ki manasız olacağı ortadadır. Eksik ifade kullanılmış da olsa tarafların iradesinin kefalet olduğu rahatça anlaşıldığından bir sorun olmayacaktır. Karşı taraftan bir itiraz gelmedikçe bu konuda kendiliğinizden bir açıklamaya bile girişmeyin. Bir itiraz sunacaksa "... kefil değildir. Müşterek borçluyduk çünkü...." gibi bir açıklama yapması gerekir. Düşük ihtimal ama yaparsa o aşamada düşünülür, yazılı delili var mı yok mu vs. bir karşı cevap verilir. Bugünden tasalanmaya gerek yok.