Sayın eminekara,

Eğer müvekkilinizin 2008 yılına kadar olan tüm çalışması kesintisizse ve bunu kanıtlayabiliyorsanız hak düşürücü süre sorunu ile karşılaşmazsınız.

Ancak;

Müvekkilinizin 1999 yılında çıkışının verildiği dönemde başka bir işverenden sigortalı gösterilip gösterilmediğinden emin olun.

Bazı işverenler uzun süren çalışmalarda arada bir çıkış gösterip tanıdık bir başka işveren üzerinden kısa süreli sigorta bildirimi yaptırıyorlar. Çoğu zaman işçilerin bundan haberi bile olmuyor ve çalışmaya devam ediyorlar.

Arada başka bir işveren üzerinden sigortalı gösterilme söz konusu olduğunda ilk dönemdeki işe giriş bildirgesi artık işe yaramıyor. İkinci dönem yeni bir çalışma sayılıyor ve işe giriş bildirgesi olmadığı için hak düşürücü süreye takılıyorsunuz. Mahkemeler de arada başka bir işverende çalışmaya ait kayıt varsa ve o kayıt dururken ilk işverendeki çalışmanın sürekli ve kesintisiz olduğuna ilişkin iddiaları dinle/ye/miyorlar.

Böyle bir durum varsa yapılacak şey hizmet tespiti davası ile birlikte aradaki gerçek durumu yansıtmayan sigortalılığın iptali için ayrıca bir dava açmak. İkinci davayı kazanamazsanız ilk davayı kaybedersiniz. Zaten ilk dava ikincinin sonucunu bekleyecektir.

Umarım sizin olayınızda tüm bunlara gerek kalmaz. Benzer durumlardaki deneyimlerimi aktarmak istedim.