Mesajı Okuyun
Old 19-02-2009, 20:18   #6
ismailduygulu

 
Varsayılan

TTK hükümlerine göre imza edilmiş bulunan bir senedin imza edilmiş olması halinde, bu senedin doldurularak ciro edilmesi ya da bir başkasına doğrudan verilerek onun adına icrai işleme konu edilmesi mümkündür. Senedin üzerinde bulunan yazılardan anlaşılmadığı sürece ve aynı zamanda MK. başlangıç hükümlerindeki iyiniyet kurallarına uygun davranan ve senedin sözleşmeye bağlı olduğunu bilemeyecek bir kimse adına icrai işleme konu edilmiş olması halinde, sözleşme hükümleri 3. kişilere karşı ileri sürülemez ve imzayı atan, açığa atmış ise dahi, bunun getireceği yükümlülüklere katlanmak zorundadır. Senede karşı, hem hukuk hem de ceza davalarında -para borcu yönünden aksinin- yazılı belge ile kanıt gerekir. Senedin altındaki imza, gerçek borçlunun imzası ile senedin ciro edilmesi, icraya konulmasına engel bir durum oluşturmaz. Ancak, senedi sözleşmenin tarafı icraya koyar ise, sözleşmede yazılı olan hususlar, sözleşme tarafı ve senedin hamili olarak ileri sürülebileceğinden, teminat senedi niteliğine dönüşecek ve bu senedin kambiyo senedi vasfında bir takibe konu edilmesi halinde, takibin iptali söz konusu olabilecek, takibin adi-ilamsız takip yapılması halinde yapılabilecek itiraz da ise, itirazın iptali davası, genel (ticaret) mahkeme önünde görülecektir. Bu hal ise esasen -müvekkiliniz adına takip yapıldığını düşündüğümüzde- doğru olmadığı gibi, pratik de olmayacaktır. Bunun yerine ise, şu yöntemi düşünmekte yarar vardır. Bankaya olan kredi borcu yönünden, önce bankaya olan ödeme yapılmalı, sonra sözleşmeye dayanılarak, adi-ilamsız takip yapılmalıdır. Eğer senedinizi de icraya konu ederseniz, ileride gelebilecek taksitlerin de bir bütün halinde hesaplanması ve buna göre davranılması gerekir. Fakat burada esasen yapılması gereken, bankaya olan borcun ödenmesi ve her ödeme sonrasında, sözleşmeyle bağlantı kurularak, ilamsız takip yoluyla rücu işlemi yapılması yöntemi olmalıdır. Bankaya olan kredi taksidini ödemeli, daha fazla faiz işlemesinin önüne geçmeli, her bir ödemeyi, kendi başına ve bağımsız olarak, sözleşme ile ilintilendirirerek, faiz durumunu da gözeterek, adi-ilamsız takip yapılması önerilmelidir.