Mesajı Okuyun
Old 23-10-2023, 08:53   #3
Av. Tuna

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Admin
Kira sözleşmesi taşınmazın aynına bağlı bir sözleşme değildir, o nedenle de malik olmayanlar tarafından da akdedilebilir.

Öte yandan kiranın arttırılmasını (tespitini) isteme hakkı "sözleşmeye bağlı" bir talep olduğundan, genel kural olarak "kiralayan" (yani sözleşmeyi akdeden) kişi tarafından açılması gerekir. Bu aslında sadece kira tespit davasına ilişkin bir durum da değil, kira ilişkisinden kaynaklanan tüm talepler (kirayı isteme hakkı, sözleşmeye uyulmasını isteme hakkı) ile bu ilişkiden kaynaklanan tüm davalar (tahliye davaları, akde muhalefet, temerrüt vs.) yine prensip olarak sadece "kiralayan" tarafından açılır.

Bu genel kurala Yargıtay'ın içtihatları ile getirilmiş sınırlı sayıda istisna var. Bu istisnalar "kira tespit davası", "10 yıllık sürenin dolması nedeniyle akdin feshi ve tahliye davası" ile "ihtiyaçtan tahliye" davaları. Yargıtay içtihat yoluyla kiralayan olmasa bile bu davaları malikin de açabileceğine dair zaman içinde yerleşmiş içtihatlar oluşturdu.

THS şerhimize bakarsanız bu içtihatların hepsini bulabilirsiniz. Örneğin sizin olayınıza özel kira tespit davasını malikin de açabileceğine dair içtihatlar şurada var:
https://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=17250
https://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=17251

Davanız özelinde konuşacak olursak, eğer paydaşlar arasında bir uyuşmazlık yoksa, sizin için en kolayı kiralayan olan paydaşın tek başına kira tespit davası açmasıdır. Neticede kiralayan odur, onun adına elinizde kira sözleşmesi var ve davayı da onun adına açarsanız hiçbir sorunla karşılaşmadan davanızı yürütürsünüz.

Yukarıda belirtilen içtihatlar kapsamında bu davayı malik sıfatıyla tüm paydaşlar adına da açabilirsiniz ancak o zaman sizin de içinden çıkmakta zorlandığınız bu durumu Hakime de ayrıca açıklamak durumunda kalacaksınız diye düşünüyorum.

Onun yerine sözleşmede adı olan "Kiralayan" tarafından davayı açmak çok daha basit ve sonuç alıcı olur düşüncesindeyim.

Sayın admin yanıtınız için çok teşekkür ederim. Kitaplarda tamamen zıt görüşler bulunduğu için kafa karıştırıcı oldu. Aslında somut olayda kira bedeli tek paydaşa ödense de o paydaş kira bedelini diğer maliklere paylaştırdığı için zaten davanın açılmasında diğer maliklerin de hukuki menfaati bulunması nedeni ile davaya taraf olabileceklerini düşünmekteyim. Paylaştığınız kararlarda da Yargıtay kiraya veren olmayan davacıların tapu kaydında malik olarak gözükmesi şartı aramakta, müvekkiller bu şartı taşıyor.

Sanırım sürprizle karşılaşmamak için tüm malikler adına davayı açacağım zira yalnızca kiraya vereni davacı olarak gösterirsem bir ihtimal de olsa(hakim yukarıda belirttiğim üzere Prof. Dr. Murat DOĞAN'ın görüşünde ise) yalnızca kiraya verenin payı hakkında tespit yapılabilir ancak tüm paydaşları davacı olarak gösterirsem en kötü ihtimalde kısmi kabul kararı ile reddedilen kısım için vekalet ücreti ile karşılaşırız, sonuçta kiralanan taşınmazın tümü hakkında tespitte bulunulur.