Mesajı Okuyun
Old 18-09-2011, 22:02   #7
Dr.DOGRAMACI

 
Varsayılan

Halen yürürlükte olan 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun

"MADDE 70- (Değişik: 5728 s. K. - 8.2.2008-26781) Tabipler, diş tabipleri ve dişçiler yapacakları her nevi ameliye için hastanın, hasta küçük veya tahtı hacirde ise veli veya vasisinin evvelemirde muvafakatını alırlar. Büyük ameliyei cerrahiyeler için bu muvafakatin tahriri olması lazımdır..."

Bununla beraber Sn. YILMAZ KAYAR'ında belirttiği Biyotıp Sözleşmesi ve Hasta Hakları Yönetmeliği göz önüne alındığında hekimlerin hastalarını uygulanacak her türlü tıbbi müdahale ve bunlara bağlı gelişebilecek komplikasyonlar hakkında bilgi verme (aydınlatma) yükümlülüğü vardır. Aydınlatmadan sonra hastanın muvakafatı (onamı) ile gerekli tıbbi müdahale yapılabilir.

Onamın şekli ise genel olarak serbest olmakla beraber büyük tıbbi cerrahi müdahalelerde yazılı olması şarttır. Yani aydınlatmanın/bilgilendirmenin (siz istemedikçe) yazılı şekil şartı olmasa bile yasa gereği büyük cerrahi müdahalelerde izninizin yazılı olarak alınması gerekir.

Ayrıca Sn KIRAY'ın da dediği gibi askeri hastaneler bu kanunlardan muaf değiller.

Genel olarak yasanın gerektirdiği koşullar dışında istenecek aydınlatılmış onam formu haliyle hekimin ispat yükümlülüğünü kolaylaştıracaktır.

Diş için röntgen çekilip çekilmemesi (endikasyon) kararını klinisyen verir. Tabi ki gerek olmasına rağmen istemediyse kusurludur. Önemli olan gerekli tetkiklerin istenmesi. Her hastalık için mümkün olan her tetkikin istenmemesi modern tıbbın gerekleriyle çelişmez.

Bundan sonra yapılması gereken profesyonel hukuk desteği alarak dava açmanız. Muhtemelen dava sürecinde de dosya bilirkişiye gidecektir. Bilirkişi raporları doğrultusunda (komplikasyon/malpraktis ayrımı, aydınlatılmış onam, geçirmiş olduğunuz işlemin büyük cerrahi müdahale kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği ve ayrıca röntgen çekiminin lüzumu gibi) ilgili konular mahkeme süreci sonunda karara bağlanacaktır.

Geçmiş olsun.