Mesajı Okuyun
Old 02-10-2011, 15:15   #16
Av. Caner Arıcı

 
Varsayılan

Alıntı:
by dinçer
Alıntı:
Sizin deyimlerinizden " kambiyo senedi varsa , mücerretlik ilkesi de vardır.O halde kambiyo senedinin olduğu durumlarda menfi tespit davasının açılması mümkün değildir.Açılsa bile davalının mücerretlik ilkesinden bahsetmesi bu davayı kazanması için yeterlidir." gibi uç noktada bir anlam çıkıyor.Buna katılmak mümkün değildir.

Yazdıklarımdan böyle bir anlam çıkarılabileceğini hiç sanmıyorum.

Alıntı:
Her ne kadar davaya konu şey bir kambiyo senedi ise de ve bu senet illetten mücerret ise de yukarıda izah etmeye çalıştığım gibi illetten mücerret olma ilkesi aksi ispatlanamayan bir ilke değildir.Evet elbette illetten mücerrettir senet.Ancak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan bir takibi etkisiz kılmak ya da haksız olduğunu ispatlamak, aslında takibe konu senedin belirli bazı sebepler ( iddialar/asıl ilişki ) dolayısıyla borcun hiç doğmadığı, ödendiği,imzanın borçlu görünen davacıya ait olmadığı vs vs gibi sebepleri ileri sürebilme imkanıdır aslında açılan menfi tespit davası.

Aksini iddia etmedim. Zaten ben de -örnek göstermeden- genel olarak bu iddiaları davacının ispatlaması gerekir diyorum.

Alıntı:
Bu anlamda " illetten mücerrettir kardeşim senet, daha da bir şey söylemem " diyemez davalı.Davacı tarafın asıl ilişki noktasındaki iddialarına cevap vermekle ancak haklılığını ispat edebilir.( Buradaki ispat olayını, ispat külfetinin davalı üzerinde olduğu şeklinde yorumlamayın lütfen.Zira ispattan kastım davalının aslıl ilişki noktasında davaya cevap verip vermediği hususudur.)Olayımızda ilgili kurum tarafından yapılacak imza incelemesi sonucunda imzanın davacının eli ürünü olmadığı tespit edildiğinde hala senet illetten mücerrettir diyebilecek misiniz?Elbette diyemeyeceksiniz.Çünkü imza eğer borçlunun el ürünü değilse işte bu safhadan sonra davaya bakan hakim asıl ilişkiyi de gözden geçirecektir.Davacı yanın asıl ilişki noktasındaki ifade ve iddialarını cevaplayamayan veya sizin deyiminizle SALT İLLETTEN MÜCERRET OLMA yönünde savunma yapan davalı davayı kaybedecektir.

Aksini iddia etmedim. İmza borçluya ait değilse diğer hususlar araştırılmadan dava kabul olacaktır. Bunun mücerretlikle zaten alakası yoktur Ve ısrar ediyorum; davalı asıl ilişkiyi ispat etmek veya buna bir cevap vermek zorunda değildir Davalı/alacaklı davaya cevap vermedi diye davayı kaybetmeyecektir; bundan "ne"yi kastettiğim gayet açıktır Yine davacıların iddia ettiği olayları ispatlamaları gerekecektir; yoksa davalı salt cevap vermedi veya veremedi diye haklılıklarını ispat etmiş olmayacaklardır. Bence, dava dilekçesindeki iddialara göre cevap verip vermemek değerlendirilebilir ancak Davacı iddiasını ispata yarar delil sunmadan, salt cevap vermedi, davalı bono alacaklısı aksini iddia ve ispat etmedi denemeyecektir. Bu durumda salt mücerretlik ilkesi yetecektir

Alıntı:
Yapmış olduğum hukuki nitelenirmeler tekrar gözden geçirildiğinde her hangibir hukuki işlemin tanıkla ispat olunucağı yönünde bir ifadem bulunmamaktadır.


Anlatmak istediğim sizin anladığınız "tanık konusu" değil Kanımca karar üzerinde tartışmaya gerek yok; karardan çıkan ana fikri anlamak gayet basit bence.

Alıntı:
Kaldı ki ilgili kurumdan gelecek imza incelemesi sonucunda imzanın davacı yana ait olmadığı yönündeki raporu da bu anlamda değerlendirmek zorundasınız.Zira iş bu dosyadaki en etkisiz delil tanık delili olmakla birlikte en etkili olanlar ise imza incelemesi sonucu ile suç duyurusu sonucudur.Bu noktada ilk mesajım olan ve 4. numarada yer alan tanığa ilişkin değerlendirmem aşağğıdaki şekildedir:

Ben zaten imza konusuna hiç girmedim Davacının iddialarını ispat etmesi, davalının asıl ilişkiyi ispat etmesine gerek olmadığı noktasında görüş belirttim.


Son diyeceğim; ben, mücerretlik ilkesinin ana fikrini kendimce anlatmaya çalıştım. Salt mücerretlik ilkesinin davayı kazanmak için yeterli olduğunu da iddia etmedim. Önce davacı iddialarını ispatlayacak ki; sonra davalı alacaklı..... Siz, ısrarla dediklerimden farklı anlamlar çıkardınız ve kanımca anlatmak istediğimi ve mücerretlik ilkesini tamamen yanlış değerlendiriyorsunuz.

Benim bu konuyla ilgili başka bir diyeceğim yoktur...

Saygılarımla...