Mesajı Okuyun
Old 17-11-2002, 19:28   #13
metin karadag

 
Varsayılan Bu sessizlik?!... Yoksa sen TEORETİKOS musun?

Yıllar once Sokrates konulu bir felsefe seminerine
katıldığım, psikoloji ve felsefe konusunda uzman Sayın
Oruc Aruoba'nın bir dersinde anlattığı "Teoretikoslar"
konusu aktarmak istiyorum.

Antik Yunan'da kent devletleri arasinda barış
zamanlarında yapılan Olimpiyatlar (ki aynı zamanda
ticari ilişkileri de içinde taşımaktadır.) sırasında; "her
kent devletinden" sporcular, ilgililer ve diğer her
tür insanın yanısıra 40 ya da 50'ser kişilik kafileler halinde -olmazsa olmaz- "Teoretikoslar" da katılırmış.

Bunlar spor karşılaşmaları sırasında hem tribünlerde
seyircilerin arasında hem de stadyumun icinde
bulunabilirlermiş.

Kısaca stadyumda her yere girme hakkı olan bu özel
gruplardaki insanlar, sadece herseyi izler ve
-stadyumda seyircilerin şamatası ile yer gök yerinden
oynarken- "hiçbir zaman tepki vermezlermiş."

Şimdi gözünüzün önüne getirin, sporcular
karşılaşmalarda hem birbirlerini izliyor ve tepki
veriyorlar; hakemler izliyor ve tepki
veriyorlar; ha keza seyirciler olur olmaz sürekli
tepki vermekle meşgullerken; Teoretikoslar sadece
gözlüyorlar...

Eğer bir sporcu hile yaptığında rakipleri göremediyse;
hakemler göremediyse; seyirciler farkedemediyse;...

acaba bu tepkisizce sadece ve sadece izleyen insanlar
(yaptığım hileyi) "gördü mü? görmedi mi?"

Bu soru, cevabı asla bilinemeyen bir soru.

Çünkü Teoretikoslar sadece stadyumda spor
karşılaşmalari sırasında değil, sonrasında da;
yani "yaşadıkları sürece gördüklerini asla hiçkimseye
anlatmayan ve tüm sırlarıyla birlikte ölen insanlar..."

Böylece sporcunun kafasındaki soru da ölünceye kadar
onu kemirecek bir soru olarak kalmakta ve surekli
vicdan baskisi altinda eziyet çekmektedir.

VICDANI, yani AHLAKI ve daha sonrasinda da spor
mesleğini bir dizi kodlar'la biçimlendirecek olan
"etik kod"un olusmasina yol açacak "tutarlı davranış
alışkanlığı"; yaptığı iş ne ise /meslek etiğini/ onu sürekli tetikleyecek bir baskı olarak varlığını sürdürecektir.

Demek ki meslek etiği dış yaptırımlarla oluşan bir şey
değil...

Kökeni derinde olan zımni bir takım kodlarin
bilinmesi paylaşılması ve bellenmesi sürecinde oluşan
gelişen bir şeydir diyebiliriz.

Yani "yasaklar yoluyla mesleki etik oluşmaz..." sözüyle
bitirirken sorayım;

"yoksa sen Teoretikos musun?

Sevgi ve Saygılarımla
Metin Karadağ