Mesajı Okuyun
Old 27-08-2009, 13:54   #6
erdim

 
Varsayılan

İstanbul Barosu'nun CMK atamalarını durdurma kararın altında yatan sebepler sadece ödeme yapılmasına indirgenmemeli. Tabi ki ödeme yapılmaması önemli rol oynamakta fakat kolluk, savcılık, bakanlıkların (konuyla alakalı başta adalet vs.) avukatlara bakışı çok yanlış. Çünkü sorunun temelinde, halen daha müdafiilerin yani avukatların ceza yargılamasında hakim ve savcı gibi asli unsurlardan biri olarak görülmemesi, kabul edilememesi yatmaktadır. Bizler maalesef formalite icabı işlemlere katılan kişiler olarak görülmekteyiz. Esas mücadele gerektiren konu budur bence...

Soruyla igili ise;
İfade alma ve sorgu işlemleri ile tutklama işlmeleri ayrı düzenlemelere tabidir, buna göre değerlendirmek lazım.
Zorunlu müdafiilik kapsamındaki suçlarda şüpheliye müdaffi atanmadam işlem yapılması kanuna ve dolayısıyla hukuka aykırılık teşkil edeceğinden delil olma özelliğine sahip değildir. Bu işlmeler neticesinde elde edilen özellikle ikrar hükme esas alınmamalıdır.
Ancak, tutuklamanın koşulları farklı olduğundan ve tutuklama sebepleri varsa bu yönde karar alınabilir. Tabi zorunlu müdafiin bulunmaması burada adil yargılanma hakkını kısıtlar mı? Bence kesinlikle kısıtlar.