Mesajı Okuyun
Old 13-08-2012, 13:56   #1
Defensour

 
Varsayılan İntifadan Men kuralı

Müvekkilimin murisi vefat ettikten sonra geriye 5 çocuğu mirasçı kalıyor ve bu 5 çocuktan 3'ü daha sonradan vefat ediyor ve alt mirasçılar söz konusu oluyor.

Murisinden geriye miras olarak 4 taşınmaz kalıyor. İntikaller henüz yaptırılmamış. Bazı mirasçılar bu 2 taşınmazı kiraya veriyor ve gelirini alıyorlar, miras hissesine göre paylaştırma söz konusu değil. geri kalan 2 taşınmazda da mirasçılardan 2 tanesi bila bedel oturuyor.

müvekkiller, bir çok kez sözlü olarak taşınmazları boşaltmaları ve kira gelirlerini paylaştırmaları konusunda uyarıda bulunuyorlar. bizde buna dayalı olarak ecrimisil davasını açtık.

Paydaşlar arasında ecrimisil talep etmek için intifadan men koşulu bulunduğunu biliyorum. Ancak intifadan menin her türlü delille ispatlanabileceği Yargıtay kararlarınca sabit ancak yeni tarihli karar bulamadım elimdeki son karar aşağıdaki şekilde. Bu konuda bir değişiklik bulunup bulunmadığı bilgilerinizi varsa elinizde yeni tarihli karar paylaşırsanız sevinirim. Saygılarımla,

T.C
Y A R G I T A Y
Üçüncü Hukuk Dairesi

E. 1992/17405
K. 1993/771
T. 26.1.1993

ÖZET : Kural olarak, intifadan men koşulu gerçekleşmedikçe, paydaşlar arasında
ecrimisil davası dinlenemez.

İntifadan men koşulu ihtarnameye bağlı kalınmaksızın her türlü delille
ispatlanabilir.

(743 s. MK. m. 623)

Dava dilekçesinde taşınmaz mallardaki paya vaki elatmanın önlenmesi ve toplam
33.141.828 lira ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan
müştereken ve müteselsilen tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine
dair verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davacılar
vekili tarafından istenilmekle, dosyadaki bütün kağıtlar okunarak tetkik
hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü::

Mahkemece dava, intifadan men koşulunun (özelikle bu konuda ihtarname
çekilmemiş olmakla) gerçekleşmediğinin belirlendiğinden sözedilerek
reddedilmiştir.

Her ne kadar ecrimisile konu edilen tarlalarda tarafların paydaş olduğu hususu
çekişmesiz ve paydaşlar da, kural olarak intifadan men edilmedikçe
birbirlerinden ecrimisil isteyemezler ise de, intifadan men koşulu
aranmayacağı ya da kendiliğinden gerçekleşmiş sayılacağına dair (örneğin; bağ
bahçe gibi doğal ürün, dükkan vs. gibi kira geliri şeklinde hukuksal semere
veren paylı taşınmazlara ilişkin ecrimisil istemlerinde ve ayrıca, paydaşlar
arasında kullanım anlaşması veya taksim sözleşmesi yapılmış olması hallerinde
intifadan men koşulu aranmaz ve davalı tarafça, davacı tarafın paydaşlığının
inkar edilerek ortak taşınmazın tamamında mülkiyet iddiasında bulunulduğu,
aynı taşınmaza ilişkin olarak aynı taraflar arasında daha önce elatmanın
önlenmesi, ecrimisil ve ortaklığın giderilmesi davaları gibi davacı paydaş
veya paydaşların, o yeri davalı paydaş veya paydaşların kullanımına rızası
olmadığını gösteren davalar açılmış olduğu takdirde ise, o davalardaki dava
dilekçesinin davalı tarafa tebliği tarihinden itibaren intifadan men koşulu
kendiliğinden gerçekleşmiş sayılır) bir takım istisnaları vardır.

İntifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası (belirtilen durumlar dışında)
yemin dahil her türlü delille ispatlanabilir ve kanıtlama biçimi yalnızca
ihtarnameye bağlı kılınamaz.

O halde; açıklanan kural ve ilkeler doğrultusunda öncelikle tarafların
gösterdikleri deliller toplanıp incelenerek, intifadan men koşulunun
gerçekleşmiş olup olmadığının, gerçekleşmişse bunun başlangıcının saptanması
ve ondan sonra işgal süresi ve hakedilen ecrimisil miktarının tesbiti gibi
diğer yönler üzerinde de durularak bu hususların dahi usulünce belirlenmesi
ve sonuçlarına uygun bir karar verilmesi gerekirken, bu yönlerden eksik
inceleme ve aksine düşünce ile yazılı olduğu gibi davanın reddi doğru
değildir.

Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde
hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan
kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA) ve Yargıtay
duruşmasında vekille temsil edilen davacı taraf için yürürlükte bulunan
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 100.000 lira
vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine, peşin alınan
temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 26.1.1993 gününde
oybirliğiyle karar verildi.