Mesajı Okuyun
Old 17-09-2008, 14:14   #7
YALÇIN ÖNDER

 
Varsayılan

Sayın Av. Mehmet TOPRAK,

Vergi Hukukunda ispat ve yorum sorunu, en tartışmalı ve en subjektif sorunlardan birisidir.

Bunun nedeni ülkemizde halen genelde denetimin, özelde vergi denetiminin standartlarının henüz (çalışmalar devam etse de) oluşturulmamış olması ile,
Yine açıklamnız ile bağlantılı olarak,
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 30/4 hükmünce "Defter kayıtları ve bunlarla ilgili vesikalar, vergi matrahının doğru ve kesin olarak tesbitine imkan vermiyecek derecede noksan, usulsüz ve karışık olması dolayısiyle ihticaca salih bulunmazsa," bendinin sınırlarının ve ölçütlerinin belirlenememiş olmasıdır.

Yoksa tarhiyat öncesi defter belgelerin varsa diğer deliillerin incelenmesi zorunludur.

Vergi Usul Kanununun Ek 11. maddesi Tarhiyat Öncesi Uzlaşma'yı aynen şöyle düzenlemiştir.

"(3239 sayılı Kanunun 33'üncü maddesiyle eklenen madde)(*) (4444 sayılı Kanunun 7'inci maddesiyle değişen fıkra. Yürürlük; 14.8.1999)Maliye Bakanlığı, vergi incelemesine dayanılarak tarh edilecek vergilerle kesilecek cezalarda (5736 sayılı kanunun 6 ncı maddesiyle değişen ibare)(359 uncu maddede yazılı fiillerle vergi ziyaına sebebiyet verilmesi halinde tarh edilecek vergi ve kesilecek ceza ile bu fiillere iştirak edenlere kesilecek ceza hariç)(***) tarhiyat öncesi uzlaşma yapılmasına izin verebilir. (**)
Tarhiyattan önce uzlaşmaya varılması halinde tutanakla tespit edilen bu husus hakkında dava açılamaz ve hiçbir mercie şikâyette bulunulamaz. (3505 sayılı Kanunun 10'uncu maddesiyle eklenen hüküm) Uzlaşılan vergi miktarı üzerinden, bu Kanunun 112'nci maddesine göre gecikme faizi hesaplanır.
Tarhiyat öncesi uzlaşmanın temin edilememiş veya uzlaşma müzakeresinde uzlaşmaya varılamamış olması halinde mükellefler veya ceza muhatabı olanlar verginin tarhından ve cezanın kesilmesinden sonra uzlaşma talep edemezler.
Tarhiyat öncesi uzlaşmaya ilişkin esas ve usuller Yönetmelikte belirtilir."

Dikkat edilirse, madde metninde (359 uncu maddede yazılı fiillerle vergi ziyaına sebebiyet verilmesi halinde tarh edilecek vergi ve kesilecek ceza ile bu fiillere iştirak edenlere kesilecek ceza hariç)" istisnası getirilmiştir.

Bu istisna kapsamındakiler (diğer deyimi ile 3 kat vergi ziyaı cezası kesilenler) "bilerek" kasden vergi kaybına neden olduğu raporlarda kanıtlanmış olması gerekir.

Tabii ki, rapora "bilerek" ifadesini yazma yetkisinin vergi inceleme elemanına tanınmış olması ayrı bir hukuksal garabettir.

Fakat, Danıştay'ın ve özellikle 4. Dairesinin son yıllarda giderek idareyi uyaran ve düzeltmeye çalışan kararlar vermeye başlamıştır.