Mesajı Okuyun
Old 12-11-2007, 14:26   #6
av_sibelll

 
Varsayılan

6. Hukuk Dairesi 2005/955 E., 2005/2510 K.

MUVAZAA İDDİASI
ÖNALIM HAKKI

"ÖZET"

DAVACI ONALIM HAKKININ ENGELLENMESİ İÇİN BEDELİN TAPUDA YÜKSEK GÖSTERİLEREK MUVAZAA YAPILDIĞI İDDİASINDA BULUNMUŞTUR. MUVAZAA İDDİASINI DAVACI HER TÜRLÜ DELİLLE KANITLAYABİLİR. KEŞİF TEK BAŞINA YETERLİ DELİL DEĞİLDİR.


"İçtihat Metni"

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan onalım davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kâğıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Dava, önalıma konu edilen payın iptali ve tesciline İlişkindir. Mahkeme istem gibi karar vermiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı vekili, dava dilekçesinde, müvekkilinin dava konusu taşınmazda 116080/263000 hisseye sahip olduğunu, diğer paydaşlardan Mustafa'nın 1096/263000 hissesini davalıya 5.000.000.000.-TL fahiş fiyatla 5.2.2003 tarihinde sattığını, satışı davalının keşide ettiği ihtarnamenin 18.2.2003 tarihinde tebliği ile öğrendiğini, taşınmazın gerçek değerinin 480.000.000.- TL. olduğunu belirterek bu miktar üzerinden ya da mahkemece belirlenecek bedel üzerinden onalım hakkının tanınmasını istemiştir. Davalı ise duruşmalara katıldığı halde bir savunma yapmamış ve delil de bildirmemiştir.

Onalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir.

Onalım hakkı alıcıya karşı ancak dava

açmak suretiyle kullanılır. TMK.nun 733/3. maddesi hükmüyle yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirme yükümlülüğü getirilmiştir.

Onalım hakkı satışın hak sahibine bildirildiği tarihin üzerinden üç ay ve her halde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir.

Olayımızda: Davacı önalıma konu payın davalıya gerçekte 480.000.000.-TL.'ye satıldığı halde onalım hakkının engellenmesi için tapuda bedelin fazla gösterildiğini bildirerek bedelde muvazaa iddiasında bulunmuştur. Davacı bu iddiasını kanıtlamak zorundadır. Muvazaa iddiası tanık dahil her türlü delil ile kanıtlanabilir. Mahkemece keşif yapılarak keşifte belirlenen bedel üzerinden onalım hakkının tanınmasına karar verilmiş ise de keşif bedelde muvazaa iddiasının varlığına tek başına yeterli delil teşkil etmez. Yargıtay'ın yerleşen içtihatları da bu yöndedir. Bu nedenle bedelde muvazaaya ilişkin davacının gösterdiği tanıkların dinlenilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu hususun gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle (BOZULMASINA), istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 21.3.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

--------------------
Kaldı ki olayda siz, payını satan paydaşın payını, öncelikle düşük bir fiyata sattığını tapu sicilindeki kayıtlarla belgelendirebilirsiniz. Ve eğer sattığı tarihle tekrar aldığı tarih arasında çok uzun bir süre olmaması da sizin lehinize bir sonuç doğuracaktır ve bu durum payını satan paydaşın kötüniyetine bir işaret olacaktır.