Sevgili BEYAZIT ÖZTÜRK bir dialog esnasında oval masa etrafında konukları ile KADIN-ERKEK İLİŞKİLERİ ÜZERİNDE -yorum yaparken şu cümleleri söylemişti Bu da şu anki konu ile örtüştüğü için yazmak gereğini hissettim.
<<Kadın ve erkek bir elmanın iki yarım parçası gibidir...mi...acaba öyle mi kalacak bu inanç ..HAYIR ...! BEN BUNUN BÖYLE OLMAMASINDAN YANAYIM..karşımda tam bütün ve bana muhtaç olmayan // benim saygı duyacağım bir elma istiyorum..tabakta birbiri ile yan yana duran iki ayrı elma olalm..BİR ELMANIN İKİ EŞİT YARISI OLMA HALİ..fantazisini terkedelim ve kendi kendimize yetmeyi başaralım artık..>>

Ne kadar da duyarlı bir konunun altını çizmişti sevgili Beyazıt..
Konunun içinde yer alan uygulama ile yan yana koyarsak şayet;
Bu uygulamanın altında ne vardır..Korunmaya muhtaç aciz bir kadın profili..
ATATÜRK'ün çizdiği AVRUPA STANDARTLARI na uymayan geri kalmış bir zihniyetin ayak izleri var bu uygulamada..
************************************************** ******
Park konusu gündeme geldi diye, semtimizdeki Hoca Taşkın Parkına dün bir göz attım.Kızlı erkekli bir gurup son derece medeni bir görünüm içinde,ideallerinden,gelecekten,ünüversite sınavlarından,dershane koşullarından oluşan konuşmalar sürdürüyor ve AKLI BAŞINDA bir dialog içinde oturuyordu.
Kimse kimseyi ne sözlü ne fiziken taciz falan da etmiyordu.
Bu demek ki genç jenerasyon,SAYGI MODUNU yakalamayı başarmış, güvenilir bir nesil olarak yetişiyor.Bundan da ne büyük bir keyif aldığımı anlatamam.
*************************************************
Bu tarz geri kalmış metodlarla ,paslı zincirlerle kilitleyerek bir yere gelemediğimizi yüzyıllarca görmedik mi..?

SEVGİYLE KALIN
----------------