Mesajı Okuyun
Old 23-06-2019, 22:16   #8
Adalet1903

 
Varsayılan

T.C.
Yargıtay
18. Hukuk Dairesi

Esas No:2010/1416
Karar No:2010/9003
K. Tarihi:15.6.2010

Dava dilekçesinde, onaylı mimari projeye aykırılığın giderilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

YARGITAY KARARI



Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:



Davacı vekili dava dilekçesinde; davalıların binaya ait çatı katının yan duvarlarının ve çatı eğiminin projeye aykırı olarak genişlettiklerini, pencerelerin duvar pencere olarak genişletildiğini, binaya ait çatıya tecavüz edilerek 2 ayrı oda eklendiğini, binaya ait ortak çatıya havuz balkon yapıldığını davalılara ait 5 nolu bağımsız bölümün dubleksi tek odalı çatı arası katı olması gerekirken 5 nolu bağımsız bölümle bağlantısının kesilip projeye aykırı kapı açılıp kapı yapıldığını ileri sürerek, el atmanın önlenmesini ve eski hale getirilmesini istemişlerdir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.



Dosya içerisinde bulunan ve davacı Tayfun ve dava dışı Gülcan, Seza tarafından imzalanmış dava konusu taşınmazın önceki maliki Suna verilen 15.10.2001 günlü Bodrum 1. Noterince tasdik edilen muvafakatnamede 5 numaralı dubleks dairenin çatı katında (dubleks katı) yapılacak her türlü tadilat, onarım ve değişikliğe geriye dönüşsüz olarak izin verdiklerini bildirdikleri görülmüştür.



Yargıtay uygulamalarında kat mülkiyetine tabi herhangi bir bağımsız bölümde somut olayda olduğu gibi muvafakat alınmak suretiyle yapılan değişikliklere, muvafakai veren kişilerin daha sonra projeye aykırılık iddiasıyla dava açmaları Türk Medeni Yasası’nın 2. maddesine aykırı ve dürüstlük kurallarıyla bağdaşmayan bir durum olarak kabul edilmektedir. Mahkemece yukarıda açıklanan hususlar dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yolunda hüküm kurulması doğru görülmemiştir.



Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.’un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.