Mesajı Okuyun
Old 08-04-2007, 14:55   #17
Av. Dr. V. SEVEN

 
Varsayılan

Sayın DOĞANEL,
3095 sayılı Kanun 19.12.1984 tarihinde yürürlüğe girdiğinde 1. maddedeki oran yıllık %30’du. Madde 1 ve 5’in birlikte değerlendirilmesi ile TTK’daki faiz oranlarının yıllık %30’a çıkarıldığı kabul edildi. Bu oran ise adi işlerde uygulanan yasal faiz oranıdır. Sorun ise Bono’larda m.2’de düzenlenen ticari faizin uygulanıp uygulanmayacağına ilişkindir. Yargıtay’ın bazı daireleri yaklaşık 11 yıl m.2'nin uygulanmayacağını düşündüler. Mesajımda da belirttiğim üzere, bu konudaki farklı yorumlar 3095 sayılı kanunun yürürlüğe girmesinden sonra da devam etmiştir, özellikle Yargıtay daireleri arasında içtihat uyuşmazlığına yol açmıştır. Özellikle 11. HD.’si TTK m. 637’deki oranı uygulamaya devam etmiştir.
Bkz. 11. Hukuk Dairesi’nin E: 1991/005504, K: 1991/006907, Tarih: 27.12.1991 Kararı:

TTK.nun 690. maddesi yollaması ile aynı Yasanın 637. maddesi hükmü uyarınca emre muharrer senetlerde vadenin gelmesinden itibaren işleyecek % 10 oranında faizin, protesto, ihbar masrafları ile senet bedelinin %03’nü aşmamak üzere komisyon ücretinin hamil tarafından müracaat yolu ile istenebileceği, özel ve ayrık bir düzenleme olarak getirilmiş bulunmaktadır. Sonradan 3095 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesi ile birlikte % 10 oranındaki temerrüt faiz oranı % 30’a yükseltilmiş bulunmaktadır. Esasen 3095 sayılı Yasanın kabulünden önce de yürürlükte bulunan TTK. nun 1461. maddesi hükmüne rağmen TTK.nun 637. ve 722. maddeleri ile sadece kambiyo senetlerinde uygulanmak üzere özel faiz oranı ile diğer giderlerin tespit edilmiş olması kanun koyucunun amacının, kambiyo senedine bağlanan ilişkilerde bu özel faiz oranlarının ve eklentilerinin uygulanması olduğu sonucunu doğurmaktadır.

Bu durum 13 - 14 Mayıs 1994 tarihlerinde Ticaret Hukuku ve Yargıtay Kararları Sempozyumunda Tartışılmış (Bkz. Prof. Dr. H. Sami Türk, Kambiyo Senetlerinde Temerrüt Faizi, Türk Ticaret Hukuk ve Yargıtay Kararları Sempozyumu XI, Ankara 1994, s. 207-255) ve tartışma Yargıtay HGK’nun bonoda temerrüt faizine ilişkin 26.04.1995 tarih ve 11-171/413 sayılı kararına kadar devam etmiştir.

Hukuk Genel Kurulu, “…Belirtmek gerekir ki, 3095 sayılı Yasanın 1. maddesinin 2. fıkrasında, Bakanlar Kurulu`na bu yasanın yayınlanmasından sonra ekonomik koşullar dikkate alınarak faiz oranını artırılabilme yetkisi verilmiş bulunduğu halde ve aradan enflasyonun artarak süregeldiği on yıla yakın bir zaman dilimi geçmesine karşın, hükümetçe oran artırılmamış ve bu nedenle faiz yetersiz kalmış bulunmaktadır. Bu durum karşısında alacaklıların, alacaklarına adil bir şekilde kavuşabilmelerinin, 3095 sayılı Yasanın en geniş bir biçimde yorumlanması ile mümkün olabileceği açıktır. Bunun sağlanmasının da bu gün için yargıya düşen önemli bir görev olduğu aşikardır…” temel gerekçesi ile 3095 m. 2’nin Bono’lar hakkında da uygulanacağını belirtmiştir. Bu gerekçenin mefhumu muhalifinden de, şayet 1984-1995 arası enflasyon oranları yüksek olmasaydı, 3095’in bono’lara uygulama imkanının olmayacağı da çıkartılabilir.

Bütçe Kanunu ile adi yasal faiz oranlarında yapılan düzenlemelerin bir kısmı Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi. Ancak, son düzenleme bütçe kanunu ile değil 5335 sayılı kanunla yapıldığından şu an için her hangi bir sorun yok (Bkz. bir önceki mesaj 5 nolu başlık).

İlk mesajımda “cevap daha sonra” diyerek belirttiğim üzere, amaç konunun biraz daha tartışılmaya açılmasıydı.
Küçük bilgi notuna gelince, ticari işlerde avans faiz oranı yerine, reeskont faizi talep etmenin hâlâ çok sık yapılan bir yanlışlık olduğuna dikkat çekmektir.

SONUÇ : 01.01.2000 TARİHİNDEN İTİBAREN, TİCARİ İŞLERDE YASAL TEMERRÜT FAİZ ORANI, “REESKONT FAİZ ORANI” DEĞİL, “AVANS FAİZ ORANI”DIR. Avans faiz oranı, reeskont faiz oranından her zaman yüksek olmuştur.