Mesajı Okuyun
Old 20-01-2015, 13:22   #82
Av. Levent Emre ÇİÇEK

 
Varsayılan

Görev yönünden Uyuşmazlık Mahkemesi kararı;

Esas No:
Karar No:
UYUSMAZLIK MAHKEMESI
Hukuk Bölümü
2013/466
2013/893


Karar Tarihi: 04.06.2013
T.C.
IDARI ISLEMIN IPTALI ISTEMI - ISTIRAKÇININ ANNESINDEN DOLAYI
YETIM AYLIGI BAGLANMASI VE IPTAL EDILEN AYLIK BAGLANMA
ISLEMININ YASA UYARINCA TESIS EDILMESI HUSUSLARININ DA
GÖZETILMESI - DAVANIN IDARI YARGI YERINDE GÖRÜLECEGI
ÖZET: Davacı tarafından açılan davanın görüm ve çözümünün; gerek 5510 sayılı Yasanın ilgili
maddesinin, yürürlükten kaldırılan 5434 sayılı Yasanın ilgili maddesinin genisletilmis hali olması,
Yasanın dava konusu olaya iliskin ilgili maddesinin son fıkrasının 01.10.2008 tarihinde yürürlüge
girmesi; buna karsılık davacıya bu Yasanın yürürlük tarihinden önce, 5434 sayılı Yasa hükümlerine
göre, istirakçi annesinden dolayı yetim aylıgı baglanması ve iptal edilen aylık baglanma isleminin 5434
sayılı Yasa uyarınca tesis edilmesi hususları da gözetildiginde, idari yargı yerinde görülecegi
sonucuna varılmıstır.
(5510 S. K. m. 56) (5434 S. K. m. 75)
OLAY: Davacının babasının, T.C. Emekli Sandıgına tabi olarak emekli aylıgı almakta iken 25.12.2006
tarihinde vefat etmesi üzerine davacıya babasından dolayı 1.1.2007 tarihinden itibaren yetim aylıgı
baglanmıs, ancak 4.4.2011 tarih ve 6455367 sayılı islem ile, davacının muvazaalı bosandıgının tespit
edildiginden bahisle söz konusu aylıgı kesilerek, ödenen maasları faizi ile birlikte geri istenilmistir.
Davacı vekili, Müvekkilimin almakta oldugu dul ve yetim maasının usulsüz bir sekilde kesilmesinden
dolayı usulsüz islemin iptali ile fazlaya dair hakların baki kalması kaydı ile dava tarihine kadar
ödenmemis olan maaslarının kesildikleri tarihlerden itibaren ay ay yasal faiz uygulanarak davalı
kurumdan alınarak müvekkiline ödenmesine, dava süresince isleyecek maas alacaklarının aynı
sekilde ödenmesine karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıstır.
IZMIR 5.IS MAHKEMESI: 12.4.2012 gün ve E: 2011/592, K:2012/199 sayı ile, tüm dosya muhteviyatı
N.a alındıgında; her ne kadar davacı vekilinin Mahkemelerine sundugu dava dilekçesi ile davalı
idarenin hukuka aykırı islemin iptali ile müvekkiline ödenmeyen maasların yasal faiziyle hesaplanarak
davalı Kurumdan tahsiline ve dava süresince isleyecek maasların da yasal faizi ile müvekkiline
ödenmesine karar verilmesini talep etmis ise de; 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandıgı
Kanununun; Geçici maddesi olan md.121 uyarınca, <Çesitli kanunlarla baglanmıs veya bu kanunun
yürürlüge girmesinden sonra baglanacak. Hazinece ödenmesi gerekli emekli, adi malullük, vazife
malullügü, harb malullügü, dul ve yetim aylıkları (Vatani hizmet aylıkları dahil) ile toptan ödemelerin ve
bunlara iliskin çesitli hakların baglama ve ödeme islemleri 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre T.C.
Emekli Sandıgınca yapılır...> ile aynı yasanın geçici 141.maddesinde <Türkiye Cumhuriyeti Emekli
Sandıgınca baglanmıs ve bu kanunun yürürlüge girdigi tarihten sonra baglanacak aylıklar ile
07/02/1969 tarihli ve 1101 sayılı Kanunla Hazineden Sandıga devredilmis olan (Emekli, adi malullük,
vazife malullügü, harb malullügü, er vazife ve harb malullügü, dul ve yetim aylıkları ile özel kanunlarla
vatani hizmet tertibinden baglanmıs) aylıklardan ve bunlarla iliskin ödemelerden yalnız
Sinerji Mevzuat ve Içtihat Programı Sayfa 1 / 6
Esas No:
Karar No:
UYUSMAZLIK MAHKEMESI
Hukuk Bölümü
2013/466
2013/893
Karar Tarihi: 04.06.2013
T.C.
vatani hizmet aylıkları, faturası karsılıgında Hazinece Sandıga ödenir. Bu kanunun yürürlügünden
önceki devre için ödenmemis paralar hakkında da bu madde hükmü uygulanır. 5434 sayılı Kanunun
89 uncu maddesindeki emekli ikramiyesi ile 7184 sayılı Kanunda yazılı ölüm yardımı ve 1301 sayılı
Kanun uyarınca ödenen kadrosuzluk tazminatının ödendikçe kuramlara fatura edilecegi hakkındaki
hükümleri saklıdır.> düzenlemeleri dogrultusunda, 5510 sayılı yasanın yürürlük tarihinden evvelki
5434 sayılı Emekli Sandıgı yasasının uygulanması gereken ihtilafların 2577 sayılı IYUK'nin 2./1-a
fıkrası geregince Idari Yargı'da görülmesinin gerektigi; somut olayda davacıya babası L.Ö.'dan dolayı
Emekli Sandıgınca 01/01/2007 tarihinde yetim aylıgı baglandıgı ve davalı Kuramca yetim aylıgının
04/04/2011 tarihinde yersiz ödendiginden bahisle kesildiginin anlasıldıgı; davacı tarafın yetim aylıgının
kesilmesi yönündeki davalı Kurumun isleminin iptali ile dava tarihine kadar ödenmeyen maasların ve
dava süresince ödenmesi gereken maasların faizi ile birlikte tahsili yönündeki talepleri için yukarıda
belirlenen yasal düzenlemeler dogrultusunda ve yetim aylıgı baglandıgı tarih itibariyle ancak Idare
Mahkemesi'ne davanın açılabilecegi, Uyusmazlık Mahkemesinin yerlesik içtihatlarının da bu yönde
oldugu gerekçesiyle; yargı yolu hatasından dolayı görev yönünden dava dilekçesinin reddine ve idari
yargının görevli oldugunun tespitine karar vermis; bu karar temyiz edilmeksizin kesinlesmistir.
Davacı vekili bu kez aynı istemle idari yargı yerinde dava açmıstır.
ANKARA 10.IDARE MAHKEMESI: 27.12.2012 gün ve E:2012/1171 sayı ile, 5510 sayılı Sosyal
Sigortalar ve Genel Saglık Sigortası Kanununun <Uyusmazlıkların Çözüm Yeri> baslıklı 101.
maddesinde; <Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanun hükümlerinin
uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyusmazlıklar is mahkemelerinde görülür,> kuralına yer verildigi;
bakılmakta olan davada uyusmazlıgın, vefat eden babasından dolayı yetim aylıgı baglanan davacı
tarafından, bosandıgı esiyle fiilen yasamaya devam ettiginden bahisle 5510 sayılı Kanunun 56. ve 96.
maddeleri uyarınca yetim aylıgının kesilmesine iliskin islemden kaynaklandıgının anlasıldıgı; 5510
sayılı Kanunun 96. maddesi ve bu madde uyarınca çıkarılan Yönetmelik kurallarının
uygulanmasından kaynaklanan uyusmazlıkla ilgili Danıstay Onbirinci Dairesinin E:2010/743 esasına
kayıtlı benzer bir dosyanın temyizen incelenmesi sırasında Danıstay Onbirinci Dairesince verilen
24.02.2010 tarihli kararla, 5510 sayılı Kanunun <Uyusmazlıkların Çözüm Yeri> baslıklı 101.
maddesinde yer alan <bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyusmazlıklar is
mahkemelerinde görülür> tümcesinin Anayasa'mızın 2., 37. 125, ve 155. maddelerine aykırı oldugu
kanısına ulasılması nedeniyle tümcenin iptali ve yürürlügünün durdurulması istemiyle Anayasa
Mahkemesine basvurulmasına karar verilmis, Anayasa Mahkemesinin 25.1.2012 gün ve 28164 sayılı
Resmi Gazete'de yayımlanan 22.12.2011 günlü ve E:2010/65, K:2011/169 sayılı kararıyla; <...5510
sayılı Kanun ile birlikte sosyal güvenlik tek çatı altında toplanmıs, özel hukuk niteligi agır basan sosyal
güvenlik hukuku alanı olusmustur, itiraz konusu kuralda, ayrım yapılmaksızın 5510 sayılı Kanundaki is
ve islemler hakkında genel bir düzenleme yapılmıs ve aksine hüküm bulunmayan hallerde, Kanun
kapsamındaki uyusmazlıkların çözüm yeri olarak is mahkemeleri gösterilmistir. Is Mahkemeleri, is
hukuku alanındaki uyusmazlıkları çözmekle görevli, ihtisaslasmıs adlı yargı mahkemeleridir, Yasa
koyucu 5510 sayılı Kanun kapsamındaki is ve islemleri, prim esasına dayalı yeni sistemin niteligine
baglı olarak is
Sinerji Mevzuat ve Içtihat Programı Sayfa 2 / 6
Esas No:
Karar No:
UYUSMAZLIK MAHKEMESI
Hukuk Bölümü
2013/466
2013/893
Karar Tarihi: 04.06.2013
T.C.
mahkemelerinin görev alanı kapsamına alabilir. Sosyal güvenlik hukuku kapsamında aynı konuya
iliskin tüm uyusmazlıkların, bu alanda görevli uzman mahkeme olan is mahkemelerinde görülmesinin,
hak arama özgürlügünü kolaylastırıcı nitelikle oldugu, bu suretle daha kısa sürede sonuç alınmasını
olanaklı kıldıgı da açıktır./ Bu bakımdan; 5510 sayılı Kanun'un yürürlügünden sonra, prim esasına
dayalı yeni sistemin içerigi ve Kanun kapsamındaki is ve islemlerin niteligi göz önünde
bulunduruldugunda, itiraz konusu kuralla, yargılamanın bütünlügü ve uzman mahkeme olması
nedeniyle Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyusmazlıkların çözümünde is
mahkemelerinin görevlendirilmesinde Anayasa'ya aykırılık görülmemistir.> gerekçesiyle, 5510 sayılı
Kanun'un 101. maddesinde yer alan <bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan
uyusmazlıklar is mahkemelerinde görülür> tümcesinin Anayasa'ya aykırı olmadıgına ve itirazın
reddine karar verilmis oldugu; dava konusu olayda, uyusmazlıgın, 5510 sayılı Kanun'un 56.
maddesinin son fıkrasında yer alan <Esinden bosandıgı halde, bosandıgı esiyle fiilen birlikte yasadıgı
belirlenen es ve çocukların, baglanmıs olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kisilere ödenmis olan tutarlar,
96. madde hükümlerine göre alınır.> kuralının uygulanmasına iliskin oldugu, bu kuralın 5510 sayılı
Yasa ile yürürlüge konmus olan yeni bir kural oldugu; bu durumda, Anayasa Mahkemesi kararının
gerekçesi de dikkate alındıgında, yürürlükteki 5510 sayılı Kanun ile getirilen kuralın uygulanmasından
kaynaklandıgı tartısmasız olan uyusmazlıgın görüm ve çözüm yerinin, aynı Kanunun 101. maddesi
uyarınca is mahkemeleri oldugu gerekçesiyle, 2247 sayılı Kanunun 19. maddesi uyarınca dava
konusu uyusmazlıkta görevli yargı merciinin belirlenmesi için Uyusmazlık Mahkemesi'ne
basvurulmasına, davanın incelenmesinin Uyusmazlık Mahkemesinin verecegi karara kadar
ertelenmesine karar vermistir.
INCELEME VE GEREKÇE: Uyusmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü'nün, Serdar ÖZGÜLDÜR'ün
Baskanlıgında, Üyeler: Mustafa AYSAL, Bahri AYDOGAN, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Ayhan
AKARSU ve Metin ULUKANLIGIL'in katılımlarıyla yapılan 4.6.2013 günlü toplantısında:
I-ILK INCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye
göre; Idare Mahkemesince, 2247 sayılı Yasa'nın 19. maddesine göre basvuruda bulunulmus oldugu,
idari yargı dosyasının Mahkemece, ekinde adli yargı dosyası ile birlikte Uyusmazlık Mahkemesi'ne
gönderildigi ve usule iliskin herhangi bir noksanlık bulunmadıgı anlasıldıgından görev uyusmazlıgının
esasının incelenmesine oy birligi ile karar verildi.
II-ESASIN INCELENMESI: Raportör-Hakim Taskın ÇELIK'in, davanın çözümünde idari yargının
görevli oldugu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Bassavcılarca görevlendirilen
Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Danıstay Savcısı Mehmet Ali GÜMÜS'ün davada
idari yargının görevli oldugu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREGI
GÖRÜSÜLÜP DÜSÜNÜLDÜ:
Dava, Emekli Sandıgı istirakçisi iken vefat eden babasından dolayı yetim aylıgı alan davacının,
anlasmalı bosanma yaptıgı gerekçesiyle aylıgının kesilmesine iliskin davalı idare isleminin iptali,
kesilen maaslarının ödenmesi istemiyle açılmıstır.
Sinerji Mevzuat ve Içtihat Programı Sayfa 3 / 6
Esas No:
Karar No:
UYUSMAZLIK MAHKEMESI
Hukuk Bölümü
2013/466
2013/893
Karar Tarihi: 04.06.2013
T.C.
31.5.2006 tarih ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Saglık Sigortası Kanunu 506, 1479, 2925,
2926 ve 5434 sayılı Kanunlar kapsamındaki hizmet akdine göre ücretle çalısanlar (Sosyal
Sigortalılar), kendi hesabına çalısanlar (Bag-Kur'lular), tarımda kendi adına ve hesabına çalısanlar
(Tarım Bag-Kur'luları), tarım islerinde ücretle çalısanlar, (Tarım sigortalıları), devlet memurları ve diger
kamu görevlilerini (Emekli Sandıgı Istirakçileri), geçici maddelerle korunan haklar dısında, sosyal
güvenlik ve saglık hizmetleri yönünden yeni bir sisteme tabi tutmus, bes farklı emeklilik rejimini
aktüeryal olarak hak ve hükümlülükler yönünden tek bir sosyal güvenlik sistemi altında toplamıstır.
5510 sayılı Kanunun iptali amacıyla açılan davada Anayasa Mahkemesi, 15.12.2006 tarih ve E:
2006/111, K: 2006/112 sayılı kararıyla, anılan Kanunun birçok maddesi ile birlikte, bu Kanunun
yürürlük tarihinden önce 5434 sayılı T.C. Emekli Sandıgı Kanunu hükümlerine tabi olarak görev
yapmakta olan memurlar ve diger kamu görevlilerini diger sigortalılarla aynı sisteme tabi kılan (basta
4/c maddesi) hükümlerin iptaline karar vermis; bu karardan sonra kabul edilen 17.04.2008 tarih ve
5754 sayılı Kanunla 5510 sayılı Kanunda düzenlemeler yapılmıs ve anılan Kanuna eklenen Geçici 1
nci ve Geçici 4 ncü maddelerle, 5754 sayılı Kanunun yürürlüge girdigi 1 Ekim 2008 tarihinden önce
5510 sayılı Kanunun 4 ncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında olanlar (memurlar ile
diger kamu görevlileri) ile bunların dul ve yetimleri hakkında, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan
hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre islem yapılacagı hüküm altına alınmıstır. 5754
sayılı Kanunun kimi hükümlerinin iptali istemiyle açılan dava Anayasa Mahkemesi'nin 30.3.2011 tarih
ve E: 2008/56, K:2011/58 sayılı kararı ile reddedilmistir.
5510 sayılı Kanunun 101 nci maddesinde yer alan <...bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili
ortaya çıkan uyusmazlıklar Is Mahkemelerinde görülür.> bölümünün iptali istemiyle yapılan itiraz
basvurusunda Anayasa Mahkemesi, 22.12.2011 tarih ve E: 2010/65, K: 2011/169 sayılı kararıyla (RG.
25.1.2012, Sayı: 28184) davayı redle sonuçlandırmakla birlikte; söz konusu kararın Mahkememiz
önündeki uyusmazlıga ısık tutacak sekilde su gerekçeye dayandırmıstır: <...5754 sayılı Kanunun
yürürlüge girmesinden önce memur ve diger kamu görevlisi olarak çalısmakta olanlar, evvelce oldugu
gibi 5434 sayılı Kanun hükümlerine tabi olacaklar ve bunların emeklileri bakımından da aynı Kanun
hükümleri uygulanmaya devam edecek; ancak 5754 sayılı Kanun'un yürürlüge girmesinden sonra
memur ve diger kamu görevlileri olarak çalısmaya baslayanlar ise 5510 sayılı Kanunun 4/c maddesi
uyarınca, bu Kanun hükümlerine tabi sigortalı sayılacak ve haklarında 5434 sayılı Kanun degil, 5510
sayılı Kanun'un öngördügü kural ve esaslar uygulanacak; ihtilaf halinde de adli yargı görevli
bulunacaktır. 5754 sayılı Kanunun yürürlügüyle birlikte, artık Sosyal Sigortacılık esasına göre faaliyet
gösteren ve yaptıgı, tesis ettigi islem ve muameleler idari islem sayılamayacak bir sosyal güvenlik
kurumunun varlıgından söz etmek gerekli bulunmaktadır. 5754 sayılı Kanun'un yürürlüge girmesinden
önce istirakçisi sıfatıyla çalısmakta olan memurlar ve diger kamu görevlileri ile emekli sıfatıyla 5434
sayılı Kanun'a göre emekli, dul ve yetim aylıgı almakta olanlar ve ayrıca memurlar ve diger kamu
görevlilerinden ileride emeklilige hak kazanacaklar yönünden ise Sosyal Güvenlik Kurumu'nun tesis
edecegi islem ve yapacagı muameleler idari islem niteligini korumaya devam edecek, bunlara iliskin
ihtilaflarda da evvelce oldugu gibi idari yargı görevli olmaya devam edecektir... Bu bakımdan 5510
sayılı Kanunun yürürlügünden sonra, prim
Sinerji Mevzuat ve Içtihat Programı Sayfa 4 / 6
Esas No:
Karar No:
UYUSMAZLIK MAHKEMESI
Hukuk Bölümü
2013/466
2013/893
Karar Tarihi: 04.06.2013
T.C.
esasına dayalı yani sistemin içerigi ve Kanun kapsamındaki is ve islemlerin niteligi göz önünde
bulunduruldugunda, itiraz konusu kuralla, yargılamanın bütünlügü ve uzman mahkeme olması
nedeniyle Kanun hükümlerinin uygulanması ile ortaya çıkan uyusmazlıkların çözümünde is
mahkemelerinin görevlendirilmesinde Anayasa'ya aykırılık görülmemistir. Ancak, yukarıda açıklandıgı
üzere 5754 sayılı Kanun'un yürürlüge girmesinden önce statüde bulanan memurlar ve diger kamu
görevlileri ile ilgili sosyal güvenlik mevzuatının uygulanmasından dogan idari islem ve idari eylem
niteligindeki uyusmazlıklarda idari yargının görevinin devam edecegi açıktır...>
Yukarıda sözü edilen mevzuat hükümlerinin ve Anayasa Mahkemesi kararının birlikte
degerlendirilmesinden, 5510 sayılı Kanunun yürürlüge girmesinden önce memur ve diger kamu
görevlisi olarak çalısmakta olanlar, daha önce oldugu üzere 5434 sayılı Kanun hükümlerine tabi
olacakları gibi bunların emeklilikleri bakımından da aynı Kanun hükümlerinin uygulanmaya devam
edilecegi; ancak, bu Kanunun yürürlüge girmesinden sonra memur ve diger kamu görevlisi olarak
çalısmaya baslayanların ise 5510 sayılı Kanunun 4/c maddesi uyarınca, bu Kanun hükümlerine tabi
sigortalı sayılacagı ve haklarında 5434 sayılı Kanunun degil 5510 sayılı Kanunun öngördügü kural ve
esasların uygulanacagı dolayısıyla ihtilafların da adli yargı yerinde çözümlenecegi açıktır.
Kaldı ki; T.C. Anayasası'nın 158.maddesindeki <...diger mahkemelerle, Anayasa Mahkemesi
arasındaki görev uyusmazlıklarında Anayasa Mahkemesi'nin kararı esas alınır < hükmü uyarınca
Anayasa Mahkemesi kararının bu uyusmazlıgın çözümünde esas alınacagı tartısmasızdır.
Bu durumda, 5510 sayılı Yasanın yürürlüge girmesinden önce istirakçi sıfatıyla çalısmakta olan
memurlar ve diger kamu görevlileri ile emekli sıfatıyla 5434 sayılı Kanuna göre emekli, dul ve yetim
aylıgı almakta olanlar ve ayrıca memurlar ve diger kamu görevlilerinden ileride emeklilige hak
kazanacaklar yönünden Sosyal Güvenlik Kurumunca tesis edilen islem ve yapacagı muamelelerin
<idari islem> ve <idari eylem> niteligini korumaya devam edecegi, dolayısıyla, 2577 sayılı Idari
Yargılama Usulü Kanununun 2/1-a maddesinde belirtilen idari islemler hakkında yetki, sekil, sebep,
konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal
edilenler tarafından açılan iptal davaları kapsamında bulunan, 5754 sayılı Yasanın yürürlüge girdigi
tarihten önce emekli kamu personeli olan babasından dolayı kendisine yetim aylıgı baglanan ve
bosandıgı esiyle beraber yasadıgının tespit edildiginden bahisle yetim aylıgının kesilmesine iliskin
davalı idare isleminin iptali istemiyle davacı tarafından açılan davanın görüm ve çözümünün; gerek
5510 sayılı Yasanın 56.maddesinin, yürürlükten kaldırılan 5434 sayılı Yasanın 75.maddesinin
genisletilmis hali olması, Yasanın dava konusu olaya iliskin 56.maddesinin son fıkrasının 01.10.2008
tarihinde yürürlüge girmesi; buna karsılık davacıya bu Yasanın yürürlük tarihinden önce, 5434 sayılı
Yasa hükümlerine göre, istirakçi annesinden dolayı yetim aylıgı baglanması ve iptal edilen aylık
baglanma isleminin 5434 sayılı Yasa uyarınca tesis edilmesi hususları da gözetildiginde, idari yargı
yerinde görülecegi sonucuna varılmıstır.
Açıklanan nedenlerle, Ankara 10.Idare Mahkemesinin basvurusunun reddi gerekmistir.
Sinerji Mevzuat ve Içtihat Programı Sayfa 5 / 6
Esas No:
Karar No:
UYUSMAZLIK MAHKEMESI
Hukuk Bölümü
2013/466
2013/893
Karar Tarihi: 04.06.2013
T.C.
SONUÇ: Davanın çözümünde IDARI YARGININ görevli olduguna, bu nedenle Ankara 10. Idare
Mahkemesi'nin 27.12.2012 gün ve E:2012/1171 sayılı BASVURUSUNUN REDDINE, 04.06.2013
gününde OYBIRLIGI ILE KESIN OLARAK karar verildi. (¤¤)
Sinerji Mevzuat ve Içtihat Programı Sayfa 6 / 6