Mesajı Okuyun
Old 27-01-2012, 21:57   #35
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
HACİZDE AVUKATA SALDIRAN ŞÜPHELİLERİN TUTUKLU YARGILANMASINA KARAR VERİLDİ

26 Ocak 2012 tarihinde İstanbul Barosu avukatlarından Av. C.A.T alacaklı vekili sıfatıyla icra memuru eşliğinde haciz işlemlerini gerçekleştirdiği sırada borçlu ve yakınlarının saldırısına uğradı. Olay sonrasında İstanbul Barosu Avukat Hakları Merkezi’nin aranması üzerine Savcılık aşamasında olaya müdahale edildi. Meslektaşımızın görevini ifa ettiği sırada maruz kaldığı hakaret, tehdit, yaralama suçlarının yanı sıra özellikle yargı görevini yaptırmamak için direnme suçu hükümleri çerçevesinde soruşturma yapılması talep edildi.
Nöbetçi Savcı İki şüphelinin tutuklanması talebiyle sorgu hakimliğine sevk etmesi neticesinde şüphelilerin tutuklu yargılanmasına karar verildi. Saldırı sonucunda sol omuz köprücük kemiği üç yerinden kırılan meslektaşımız Salı günü ameliyat olacaktır.

Kaynak: www.istanbulbarosu.org.tr

Bu habere ne demeli! Bir başka savcı da tutuklamaya sevk etmiş, mahkemede tutuklamış. Olaydan, kişilerden ve yargı süjelerinden kaynaklanan farklılıklar bunlar...

Genellemeler ve mesleki/insani moral bozucu çıkarım ve açıklamalar yapmayalım. "İşte size ve avukatlığa burada verilen değer bu kadar." türünden bir bakış ve çıkışma, tartışmasız olarak yanlıştır; moral bozmaktır, surda gedik açmaktır. Benzer yaklaşımlar, İstanbul Çağlayan adliyesi sorunlarında, avukat kimliği tartışmalarında da görüldü maalesef.

Böyle bir olaya herkesin üzüleceği aşikar iken, burada yazılan mesaj sayısını, umursamazlığın, ilgisizliğin ve karşı taraftan yana olmanın ölçütü olarak sunmak; fevkalade ölçüsüz yaklaşımlar bunlar...

Gereksiz, kimseye faydası olmayacak, hiçbir avukatı ondurmayacak ve iler-tutar temeli olmayan, fikri sabit haline gelmiş meslek örgütü (baro) düşmanlığı, tüm hakim ve savcıların tek gözle total bir bakışla değerlendirilmesi, ahlamalar vahlamalar, devamlı savaşacak yel değirmeni arayışları...

Meslektaşlarıma tavsiyem, (sadece avukatları kastediyorum, zira hiçbir hakim ve savcı bir avukatın meslektaşı DEĞİLDİR.) hakime, savcıya, kendilerini onlara sevdirmeye endeksli olarak mesleğin icra edilemeyeceğidir. Zihinde sürekli bu sorularla ve duygularla yaşanmaz. Bu devamlı empatik halden bence bir avukat DAİMA VE BEHEMAHAL uzak durmalıdır.

Saygılarımla.