Mesajı Okuyun
Old 14-12-2010, 16:37   #2
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Avukat A. Duygu
sayın meslektaşlarım şimdiden yorumlarınız için hepinize teşekkür ediyor ve öncelikle somut olayı anlatmak istiyorum. Bir borçlu haciz sırasında taahhütname veriyor ve alacaklı vekilinin talebi üzerine borç taksitlerini vekilin banka hesabına yatırmayı kabul ediyor. ilk iki taksit herhangi bir gönderen ismi ve açıklama olmadan banka hesabına yatırılıyor. 3. taksit açıklamalı olarak hesaba havale ediliyor ve borç bitiyor. Ancak harici ödemeler icraya bildirilmemiş ve dosya hala kapanmamış ve üstüne borçlu, alacaklı vekili tarafından şikayet edilerek taahhüdü ihlalden ceza alma tehdidiyle karşı karşıya kalmış. Dekontaları bana gösterdi ve gerçekten taahhütname miktarı kadar ve vade tarihinde (hatta iki gün önce) parayı avukatın hesabına yatırmış. Kısa bir süre sonra duruşması var ve vekalet vermek istiyor. Tabi alacaklı vekilini hem baroya hem de savcılığa şikayet edeceğini belirterek ceza yargılaması yapılması halinde duruşmalarına katılmamı talep etti. Böyle bir davada (Avukat aleyhine açılan)yer almak meslek kurallarına aykırı düşer mi? gerçi alacaklı vekilinin de dürüst davrandığı söylenemez. Bu tip davranışların meslek itibarını ne kadar zedelediğini zaman zaman görmekteyiz. Bu konuda görüşlerinizi bekliyorum. Saygılar.

Meslek kurallarımız bu konuda sadece Baro'ya bilgi verilmesi zorunluluğunu getirmiştir.

Alıntı:
Avukatlık Meslek Kuralları 27/2:

Bir avukat başka bir avukata karşı asil ya da vekil sıfatıyla takip edeceği davayı kendi barosuna bir yazı ile bildirir.