Mesajı Okuyun
Old 15-05-2012, 11:32   #22
Haşim Savaş

 
Varsayılan

Sayın Armağan Konyalı Bey, benim yazıma biraz daha dikkatle göz atarsanız, idare mahkemesine karşı olmadığımı, ancak idari yargının ayrı bir temyiz mahkemesi altında toplanmasına karşı olduğumu görürsünüz.Yani ben, Yargıtay ve Danıştay şeklindeki çift başlılığa karşıyım. Uzun süredir yapmakta olduğum Avukatlık hayatımda bu ayrımın sakıncalarını gördüm, eminim siz de görmüşsünüzdür. Yukarıdaki ilk yazımda sakınca olarak yazdığım hususlar, sadece en basit olanlar.
İdare hukukunun var olması, ayrı bir üst mahkemeyi gerekli kılmaz. Nasıl ki ceza hukuku var ve ayrı bir ceza yargıtay'ı ve ayrı bir hukuk yargıtay'ı yoksa, idarenin yargıtayı(Danıştay)da olmak zorunda değil, bence olmamalı da...
Avukatlığın sadece 'hukukçuluk' olduğunu savunmayı pek doğru bulmuyorum. Bunu akademisyenler ve belki hakimler için söyleyebiliriz. Ama Avukatlık söz konusuysa buna bir de sosyaliteyi katmak gerekiyor. Bir hakimin çok sosyal olması beklenemez, hatta belki uygun bile görülmezken avukatlık böyle değildir. Tanım çok tutarlı olmayabilir, ama sanki Avukatlığa "SOSYAL HUKUKÇULUK" mu desek diye düşünmüyor da değilim. Hukuk da sosyal bir bilim diye eleştirenler olabilir, ama sosyalitenin en göbeğindeki bir mesleği sadece "hukukçu" olarak nitelemek de bana yavan geliyor.
"Sosyal hukukçuların" bu anlamda hukukun gelişimine katkıları gözardı edilemez, bu devam da etmeli...Hukukun ve sosyalitenin içinden kimseler olarak biz avukatların yapabilecekleri 'bazı şeyler' var ve olmalı diye düşünüyorum.Saygılarımla...