Mesajı Okuyun
Old 15-04-2008, 20:52   #6
HÜLYA ÖZDEMİR

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 2003/4848

K. 2003/17217

T. 16.10.2003

• İŞ AKDİNİN FESHİ ( İşçinin Davalının Bölge Müdürü Olan Bir Başka İşçisinin Şeref ve Namusuna Dokunacak Sözler Söylemesi -Kıdem ve İhbar Tazminatı İsteklerinin Reddi Gereği )

• SATAŞMA NEDENİYLE FESİH ( İşçinin İşverenin Başka Bir İşçisine Sataşması Nedeniyle Davalının Feshinin Haklı Nedene Dayandığı )

• KIDEM TAZMİNATI ( İşçinin Davalının Bölge Müdürü Olan Bir Başka İşçisinin Şeref ve Namusuna Dokunacak Sözler Söylemesi -Kıdem ve İhbar Tazminatı İsteklerinin Reddi Gereği )

1475/m.13,14,17

ÖZET : Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının, davalının bölge müdürü olan bir başka işçisinin şeref ve namusuna dokunacak sözler söylediği, tutanak, davalı tanığı ve mağdur olan işçinin ifadesinden anlaşılmaktadır. Davacı da savunmasında eylemi kısmen kabul etmiş; hizmet sözleşmesi, yapılan soruşturma sonucunda disiplin kurulunca feshedilmiş ve işçi temsilcileri de kararı çekincesiz imzalamışlardır. Davacının eylemi, 1475 s. İş Kanunu'nun 17/II-ç maddesinde düzenlenen işçinin, işverenin başka bir işçisine sataşması niteliğinde bulunduğundan, davalı feshinin haklı nedene dayandığının kabulü gerekir. Bu durumda kıdem ve ihbar tazminatı isteklerinin reddine karar verilmelidir.
DAVA : Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, hizmet sözleşmesinin haksız ve sebepsiz olarak feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatlarının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, davacının amiri hakkında aslı olmayan iftira niteliğinde söylentiler çıkardığını, bunun üzerine, hizmet sözleşmesinin disiplin kurulu kararıyla haklı olarak feshedildiğini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının, davalının bölge müdürü olan bir başka işçisinin şeref ve namusuna dokunacak sözler söylediği, tutanak, davalı tanığı ve mağdur olan işçinin ifadesinden anlaşılmaktadır. Davacı da savunmasında eylemi kısmen kabul etmiş; hizmet sözleşmesi, yapılan soruşturma sonucunda disiplin kurulunca feshedilmiş ve işçi temsilcileri de kararı çekincesiz imzalamışlardır. Davacının eylemi, 1475 s. İş Kanunu'nun 17/II-ç maddesinde düzenlenen işçinin, işverenin başka bir işçisine sataşması niteliğinde bulunduğundan, davalı feshinin haklı nedene dayandığının kabulü gerekir. Bu durumda kıdem ve ihbar tazminatı isteklerinin reddine karar verilmelidir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.10.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 1990/2945

K. 1990/6382

T. 22.5.1990

• İŞ AKDİNİN HAKLI NEDENLE FESHİ ( İşçinin Aynı İş Yerinde Çalışan Kardeşini Dövmesi )

• İŞÇİNİN İŞVERENİN BAŞKA İŞÇİSİNE SATAŞMASI ( Aynı İş Yerinde Çalışan Kardeşini Dövmek - İş Akdinin Haklı Feshi )

• İHBAR VE KIDEM TAZMİNATI ( İşçinin Aynı İş Yerinde Çalışan Kardeşini Dövmesi - İş Akdinin Haklı Feshi )

• KARDEŞİNİ DÖVME HAKLI FESİH NEDENİNİ OLUŞTURUR ( Aynı İş Yerinde Çalışan )

1475/m.17

ÖZET : İşçinin işyerinde çalışan kardeşini dövmesi, işverenin başka işçisine sataşma halini oluşturur ve bu eyleme dayanarak işveren hizmet akdini tazminatsız feshedebilir.
DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı, hafta ve genel tatil gündelikleri ile fazla çalışma ve yıllık ücretli izin parasının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalılardan Cevat ve Fehmi avukatları tarafından temyiz edilmekle dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1 - Dosyadaki yazılarla toplanan delillere ve kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2 - Davacı işyerinde işçi olarak çalışmakta iken yine aynı işyerinde işçi olarak çalışan kendi kardeşini dövmüş, bunun üzerine işveren iş aktini feshetmiştir. Bu durum 1475 sayılı İş Kanununun 17/II. bendinin ( ç ) fıkrasındaki işverenin başka işçisine sataşması halini oluşturur. Böyle olunca da fesih haklı nedene dayanmış olacağından davacı ihbar ve kıdem tazminatına hak kazanamaz. Buna rağmen bazı düşüncelerle ihbar ve kıdem tazminatına karar verilmiş olması, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebepten BOZULMASINA, 22.5.1990 günüde oybirliği ile karar verildi.

T.C.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 1998/8260

K. 1998/10375

T. 16.6.1998

• İŞÇİNİN BAŞKA İŞÇİYE SATAŞMASI ( İşverene Haklı Nedenle Fesih Hakkı Vermesi )

• KIDEM TAZMİNATI ( İşverenin Haklı Nedene Dayanması Nedeniyle Ödenmemesi )

• İHBAR TAZMİNATI ( İşverenin Haklı Nedene Dayanması Nedeniyle Ödenmemesi )

• HAKLI NEDENLE FESİH ( İşçinin İşyerinde Başka İşçiye Sataşması )

1475/m.17

ÖZET : İşçinin işyerinde yasak bölüme girerek baklava yediği sırada başka bir işçinin uyarması üzerine kavga çıkarması, işverene akti haklı nedenle fesih hakkı verir.
DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Dosyadaki bilgi ve belgelere göre garson olarak işyerinde çalışan davacının yetkisi olmadığı halde girilmesi yasak olan işyeri bölümüne girdiği ve orada baklava yemesi üzerine kendisinin dava dışı olan bir başka işçi tarafından ikaz edildiği, bunun üzerine aralarında tartışma çıktığı, tartışma sırasında davacının söz konusu işçiye bana karışamazsın dediği ve bir de tokat vurduğu ve tartışmanın böylece kavgaya dönüşerek kendisinin de bıçaklandığı ve işverenin her iki işçiyi işten çıkardığı anlaşılmaktadır. Olayın bu cereyan şekline göre davacının eylemi 1475 sayılı İş Kanunu`nun 17/2-ç bendindeki hali oluşturur ki böyle bir durum işverene sözleşmeyi feshetme hakkı verir. Böyle olunca davacı işçi ihbar ve kıdem tazminatına hak kazanamayacağından davanın reddine karar verilmelidir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA, 16.6.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 2000/19999

K. 2001/3596

T. 28.2.2001

• İŞVERENİN BİLDİRİMSİZ FESİH HAKKI ( İşçinin İşverenin Başka İşçisine Küfür Ederek Sataşması ve Saldırıya Maruz Kalması Nedeniyle işten Çıkarılması )

• İHBAR VE KIDEM TAZMİNATI TALEBİ ( İşyerinde Başka İşçiye Küfür Edip Sataşarak Kavga Çıkaran İşçinin İş Akdinin Feshi )

• SATAŞMA NEDENİYLE İŞ AKDİNİN FESHİ ( İşçinin İşyerinde Başka İşçiye Küfrederek Sataşması )

1475/m.17

ÖZET : Dava konusu olayda, davacının işyerinde işverenin diğer işçisine küfür ederek sataştığı ve bunun üzerine anılan kişinin keserle saldırısına uğradığı anlaşılmaktadır. İşverenin davacının hizmet akdini feshi iş kanunun 17/ıı-ç maddesine uygun bulunduğundan ihbar ve kıdem tazminatı isteklerinin reddi gerekir.
DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı ile bayram çalışmaları alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davalı tanıkları Mehmet Çelik ve Selahattin Bulut'un birbirini doğrulayan ifadelerinden davacının işyerinde işverenin diğer işçisi Mehmet Çelik'e küfür ederek sataştığı ve bunun üzerine anılan kişinin keserle saldırısına uğradığı anlaşılmaktadır. İşverenin davacının hizmet akdini feshi İş Kanunun 17/II-ç maddesine uygun bulunduğundan ihbar ve kıdem tazminatı isteklerinin reddi yerine yazılı şekilde kabulü hatalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alman temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.2.2001 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI : Dosyadaki yazılara kararın dayandığı hukuki gerekçelere göre mahkeme kararını usul ve yasaya uygun bulduğumdan çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum.

T.C.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 1995/12819

K. 1995/22344

T. 20.6.1995

• GÖSTERİLEN MAKİNADA ÇALIŞMAYAN İŞÇİ ( Sözleşmesinin Haklı Nedenle Feshedilmesi )

• HAKLI NEDENLE FESİH ( Gösterilen Makinada Çalışmayıp Kendisini Uyaran İşçiye Sataşan İşçi )

• İŞÇİNİN BAŞKA İŞÇİYE SATAŞMASI ( İşveren Açısından Haklı Neden Olması )

1475/m.17

ÖZET : Gösterilen makinada çalışmayan ve kendisini uyaran işçiye sataşan işçinin iş akdi haklı nedenle feshedilir.
DAVA : Taraflar arasındaki, ihbar ve kıdem tazminatının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 20.6.1995/Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat M.G. geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Dosyadaki bilgi ve belgelere, dinlenen tanıkların derece derece birbirini doğrulayan ayrıntılı ifadelerine ve düzenlenen makinada çalışmak istemediği, işyeri yönetimine yönelik hakaretimiz üzerine yürüdüğü ve onu tehdit ettiği anlaşılmaktadır. 1475 sayılı İş Kanunu`nun 17/II-ç maddesi uyarınca, işçinin işvereni ve onun başka bir işçisine sataşması haklı fesih nedenini oluşturur. Davacının açıklanan eylemleri karşısında, feshin haklı sebebe dayandığının kabulü ve davanın reddi gerekirken, aksine düşünce ile kabulü isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA, 20.6.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 2003/20093

K. 2004/8643

T. 19.4.2004

• İHBAR VE KIDEM TAZMİNATI TALEBİ ( Davacı İşçinin Aynı İşyerinde İşçi Olan Eşine Küfürler Etmek ve Kaba Kuvvette Bulunmak Suretiyle Sataşması - İşveren İşçisine Sataşmış Olması Nedeniyle İş Akdinin Haklı Nedenle Feshi )

• AYNI İŞYERİNDE İŞÇİ OLARAK ÇALIŞAN EŞİNE KÜFÜRLER EDEN VE KABA KUVVETTE BULUNAN İŞÇİNİN İŞ AKDİNİN FESHİ ( Haklı Fesih Niteliğinde Olması - İhbar ve Kıdem Tazminatı Talebinin Kabulü Gereği )

• EŞİNE KÜFÜR ETMEK VE KABA KUVVETTE BULUNMAK SURETİYLE SATAŞAN İŞÇİ ( Eşinin de İşverenin İşçisi Olması - İş Akdinin İşverence Feshinin Haklı Nedene Dayanması/İhbar ve Kıdem Tazminatı Talebinin Reddi Gereği )

• İŞVERENİN İŞÇİSİNE SATAŞAN İŞÇİNİN İŞ AKDİNİN HAKLI NEDENLE FESHİ ( İhbar ve Kıdem Tazminatı Talebinin Reddi Gereği - İşçinin Aynı İşyerinde Çalışan Eşine Küfür Edip Kaba Kuvvette Bulunması )

1475/m.17/II-d-ç

ÖZET : Davacı, işverence iş aktinin bildirimsiz ve haksız olarak feshedildiği iddiasıyla ihbar ve kıdem tazminatları talebinde bulunmuştur. Dosyadaki bilgi ve belgelerden ve tanık ifadelerinden davacının aynı yerde işçi olan eşine küfürler ettiği gibi kaba kuvvette de bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacının eşi, işyerinde çalışan bir işçi olup, olayda işverenin diğer bir işçisine sataşma durumu bulunmaktadır. Davacının bu eylemleri 11.9.2002 tarihli fesih bildiriminde yer alan "personel arasında kurulması tabii olan iyi ahlak - dürüstlük kurallarına uymama" durumunu doğrulamaktadır.
DAVA : Davacı, kıdem ve ihbar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, işverence iş aktinin bildirimsiz ve haksız olarak feshedildiği iddiasıyla ihbar ve kıdem tazminatları talebinde bulunmuştur.
Davalı cevabında; davacının çalışmalarında gerekli performansı göstermediği gibi işyerinde çalışan eşine karşı küfürler edip ona ve diğer bir işçiye karşı kaba kuvvet kullandığı gerekçeleriyle iş aktinin feshedildiğini savunmuştur.
Mahkeme kararında; bu savunmaya karşılık fesih maddesi fıkrası olarak 1475 sayılı kanunun 17/II-d fıkrasına dayanıldığını oysa eylemlere uyan fıkranın 17/II-ç fıkrası olabileceğini belirterek ve işverenin fesih nedeniyle bağlı olması kuralı gereğince geçerli olmayan fesih nedeniyle davacının ihbar ve kıdem tazminatlarına hak kazandığı kabul edilmiştir.
11.9.2002 tarihli fesih bildiriminde; "işyerinizde personel arasında kurulması tabii olan iyi ahlak - dürüstlük kurallarına uymayan davranışların..." tespit edildiği belirtilmektedir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden ve tanık ifadelerinden davacının aynı yerde işçi olan eşine küfürler ettiği gibi kaba kuvvette de bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacının eşi, işyerinde çalışan bir işçi olup, olayda işverenin diğer bir işçisine sataşma durumu bulunmaktadır.
Davacının bu eylemleri 11.9.2002 tarihli fesih bildiriminde yer alan "personel arasında kurulması tabii olan iyi ahlak - dürüstlük kurallarına uymama..." durumunu doğrulamaktadır. İşveren olaylara uygun olarak fesih nedenlerini belirtmiş ve açıklamış olup, fesihle ilgili maddenin ilgili fıkrasının hatalı olarak gösterilmesi feshi geçersiz hale getirmeyeceğinden, mahkemenin değişik düşünce ile ihbar ve kıdem tazminatlarını hüküm altına alması hatalı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.4.2004 gününde oy birliği ile karar verildi.


T.C.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 2007/6364

K. 2007/14593

T. 8.5.2007

DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı işçi, iş sözleşmesinin geçerli sebep olmadan feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iadesine karar verilmesini, işverence işe başlatılmaması durumunda tazminat ile boşta geçen süre ücreti ve diğer haklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı işveren, davacının iş sözleşmesinin işyerinde amiri olan bir işçiye sataşması ve fiili saldırıda bulunması olayın adli, makamlara intikal etmesi sebebiyle 4857 sayılı İş Kanununun 25/II-d bendi uyarınca haklı olarak feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, kavga olayının diğer tarafı olan işçi hakkında işverence bir işlem yapılmamış olmasının eşit davranma borcuna aykırılığı oluşturduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre, davacı işçi işyerinde davacının amiri konumunda olan mühendis Uğur Gökçe isimli işçinin verdiği görevi yerine getirmemiş, adı geçen mühendisin "sen adam değilsin" şeklinde beyanı üzerine fiili saldırıda bulunmuş ve amiri olan işçiyi yaralamıştır. Olay kolluk makamlarına intikal etmiş, şikayetçinin yaralandığı hususu adli rapor ile belirlenmiş ve hazırlık soruşturması aşamasında şikayetten vazgeçme sebebiyle takipsizlik kararı verilmiştir. Davacının söz konusu davranışı sebebiyle iş sözleşmesinin geçerli nedenle feshedildiği kabul edilmelidir. Olayın diğer tarafı olan işçinin iş sözleşmesinin feshedilmemiş oluşu, işverence yapılan feshin bu niteliğini etkilememelidir. Gerçekten görev dağılımı ile ilgili bir tartışma sonucu Uğur Gökçe isimli işçinin sarfettiği söz ile davacının eylemi arasında açık bir oransızlık vardır. Davacının bu davranışı işyerinde olumsuzluklara yol açmıştır. Mahkemece davanın reddi yerine yazılı şekilde isteğin kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı İş Kanunun 20. maddesinin 3.fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen nedenlerle;
1- Ankara 10. İş Mahkemesinin 26.12.2006 gün ve 726-812 sayılı kararının bozularak ortadan kaldırılmasına,
2- Davanın REDDİNE,
3- Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4- Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı, (20.00) YTL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5- Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 450.- YTL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
SONUÇ : 6- Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak, 8.5.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

T.C.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/17939

K. 2005/35097

T. 7.11.2005

DAVA : Davacı,ihbar,kıdem ve kötüniyet tazminatı ile izin ücretinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş ve davalı avukatıncada duruşma talep edilmiş ise de; HUMK.nun 438.maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm davalının aşağıdaki bent dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dosya içeriğine ve dinlenen taraf tanıkları anlatımına göre, davacı bayan işçinin işyerinde bazı çalışanlar hakkında ağır ithamlarda bulunduğu, karşı cinsten bir işçiye cinsel içerikli sözler söylediği anlaşılmaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/II. maddesinin c ve d fıkraları uyarınca, "İşçinin işverenin başka bir işçisine cinsel tacizde bulunması ve işçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması" iş sözleşmesinin işverence feshine neden olan haklı nedenlerdir. Somut olayda davacının söylediği sözler ve davranışlar sataşma ve cinsel taciz kapsamında kalan sözlerdir. İşverence iş sözleşmesinin feshi haklı nedenlere dayanmaktadır. Kıdem ve ihbar tazminatının reddi yerine kabulü hatalıdır.
Diğer taraftan kabule göre de, davacı dava dilekçesinde faiz talep etmemiş, ıslah işlemi ile tarih belirtmeden faiz isteğinde bulunmuştur. HUMK.'un 74. maddesindeki taleple bağlılık kuralına aykırı olarak ihbar tazminatına temerrüt tarihinden yasal faiz yürütülmesi isabetsizdir. Sadece ıslah ile arttırılan miktarlara ıslah tarihinden itibaren faize karar verilmesi gerekir.
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,7.11.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.


T.C.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 2003/10120

K. 2003/22048

T. 17.12.2003

DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı ile yıllık izin ve fazla mesai ücreti, dini ulusal bayram ve genel tatil gündeliklerinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1.Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2.Davacının çalıştığı işyerinde 26.9.2001 günü geç gelmesi üzerine kendisini uyaran diğer işçilere küfrederek işyerini terkettiği ve 27-28.9.2001 günleri de işyerine gelmediği dosyadaki 26 ve 28.9.2001 tarihli tutanaklar ile tanık beyanlarından anlaşılmaktadır.
Mahkemece her ne kadar Bölge Çalışma Müdürlüğü raporuna dayanılarak dava kabul edilmiş ise de davalının bazı belgeleri muhasebecide olduğu için Bölge Çalışma Müdürlüğüne ibraz edemediği, ancak daha sonra dosyaya sunduğu görülmektedir. Bu durumda Bölge Çalışma Müfettişinin raporu bu belgeleri içermediğinden o rapora itibar edilemez.
Dosyadaki davalı tanıkları ile davacı tanıklarından Aydın Baygül davacının küfürlü konuşması, davalının diğer işçilerine sataşması nedeniyle işten çıkarıldığını bildiklerini açıkca beyan etmişlerdir.
Böyle olunca davacı işçinin iş aktinin haklı nedenle feshedildiğinin kabulü gerekir. Bu nedenle davacının kıdem ve ihbar tazminatı istekleri reddolunmalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.12.2003 gününde oybirliği ile karar verildi.