Mesajı Okuyun
Old 22-03-2011, 13:03   #18
avcihansahin

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
13.Hukuk Dairesi

Esas: 2001/9800
Karar: 2001/11883
Karar Tarihi: 21.12.2001

DOKTORLARIN YANLIŞ TEŞHİSİ SONUCU SAKAT DOĞAN ÇOCUK - MADDİ MANEVİ TAZMİNAT TALEBİ -ZAMANŞIMI SÜRESİ- ZARARIN BİLDİRİLMESİ

ÖZET : Davacılar, zararın varlığından niteliğinden ve esaslı unsurlarından doğumla birlikte haberdar olduklarına göre bu zararın hesaplanması yönünde gerekli veri ve şartlarında o tarihte mevcut olduğunun kabulü gerekir. BK. 128/1 maddesinde zamanaşımının alacağın muaccel olduğu tarihten başlayacağı öngörüldükten sonra, aynı maddenin ikinci fıkrasında da alacağın muacceliyetinin ihbara bağlı olduğu hallerde zamanaşımının haberin verilebileceği günden itibaren işlemeye başlayacağı hükmüne yer verilmiştir. Yani kanun koyucu burada haberin verileceği değil, verilebileceği günün zamanaşımına başlangıç olarak kabul edilmesi gerekeceğini öngörmüştür. O halde zamanaşımının başlayabilmesi için fiilen haberin verilmesi şart olmayıp, verilmesi mümkün olan zamanın tespitini yeterli görmüştür. Olayda küçük Arda 31.11994 tarihinde uzuvlarında bir kısım noksanlıklarla doğduğuna, zararın varlığından, niteliğinden ve esaslı unsurlarından bir tarih itibariyle haberdar olunduğuna göre, davacılar 31.1.1994 tarihinden itibaren her zaman davaya konu edilen tazminatın ödenmesi için haber verme olanağına sahip olduklarından, zamanaşımına bu tarihin başlangıç olarak alınması gerekir. Dolayısıyla zararın öğrenildiği 31.1.1994 tarihinden itibaren vekalet görevini ifada kusurlu davanın davalı doktorlar açısından ve gerekse bu doktorları istihdam eden diğer davalı B.... Sağlık Hizmetleri A.Ş. açısından ek davanın açıldığı 7.11.2000 tarihi itibariyle BK. 126/4 maddesinde öngörülen 5 yılık zamanaşımı süresi dolmuştur. Ek davanın zamanaşımı nedeniyle reddine verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması bozmayı gerektirir.

(818 S. K. m. 55, 126/4, 128)

Dava: Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalılar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı Çoşkun vekili avukat ....ve vekili avukat ...., Bayrak vekili avukat .....Ercüment vekili avukat ....davacı vekili avukat....ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak, dosya incelendi gereği düşünüldü.

Karar: Davacılardan Emine, sigortalı olmasına rağmen doğum öncesi kontrol ve tetkiklerini özel hastanede olan davalılardan B.... Ltd. Şti.ne yaptırdığını, diğer davalı doktorlar Çoşkun ve Ercümentin kendisini sürekli kontrol altında tutuklarını, sağlıklı bir çocuk dünyaya getireceğini söylediklerini, neticede diğer davacı Ardayı anılan hastanede dünyaya getirdiğini, Ardanın erkeklik organı ve anüsünün bulunmadığını, dışkısını operasyonla torbaya yaptığını, ayaklarının hareketsiz olduğunu ve birçok anormalliklerinin bulunduğunu, hamilelik döneminde risk raporunda AFP değerinin sınırda gösterilmiş olmasına rağmen davalıların konu üzerinde hassasiyetle durmadıklarının tüm, bu olaylara davalıların yanlış tanılarının neden olduğunu ileri sürerek, davacılardan Anne Emine ve Baba Tamer için 5.000.000 er milyon, küçük Arda için 10.000.000 Tl. manevi tazminat ile küçük Arda için iş göremezlik tazminatı olarak 5.000.000 Tl. bakıcı masrafı olarak da 5.000.000 Tl. olmak üzere fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 10.000.000 Tl. maddi tazminatın ayrıca yapılan masraf nedeni ile de 41.451.008 Tl. tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen Ardanın doğum tarihi olan 31.1.1994 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ödetilmesine verilmesini istemişlerdir.

Davacılar, 7.11.2000 tarihinde açtıkları ek dava ile de küçük Ardaya sürekli iş göremediği nedeniyle 25.453.344.721 Tl. bakıcı gideri olarakda47.565.311.629 Tl.nın müştereken ve müteselsilen davalılardan 31.1.1994 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline verilmesini istemiştir.

Davalılar, davacı Eminenin tüm kontrol ve bakımlarının kendi hastanelerinde yapıldığını, olayda özensizlik ya da dikkatsizliğin söz konusu olmadığını, bu tür vakıaların çok nadir görüldüğünü bunda kusurlarının olmadığını savunarak davanın reddini dilemişler, açılan ek davaya karşı da zamanaşımı itirazında bulunmuşlardır.

Mahkemece, hasta ile doktorlar arasındaki ilişkinin vekalet ilişkisi olduğu, vekilin özen görevinin bulunduğu, hafif kusurundan dahi sorumlu olduğunu, Adli Tıp Genel Kurulu raporuna göre anılan doktorların olayda 5/8 oranında kusurlu bulundukları, diğer davalı hastanenin de istihdam eden sıfatıyla doktorlarının kusurlarından BK. 55 maddesi hükmünce sorumlu olduğu, Adli Tip kurumu 3. ihtisas dairesinden 8.12.1999 tarihide alınan raporlarda da küçük Ardanın %10 oranı da meslekte kazanma gücünü kaybetmiş olduğunun anlaşıldığını, zamanaşımı başlangıcının bu rapor tarihi olduğu, bu tarih ile ek dava tarihi arasındaki sürenin bir yıldan az olduğu o nedenle zamanaşımı itirazının kabul edilmediği gerekçe gösterilmek ve hesap bilirkişilerinin rapor ve ek raporları da esas alınmak suretiyle davacılardan küçük Arda için ilk dava ile birlikte istenen 5.000.000 Tl. iş görmezlik tazminatı ve 5.000.000 Tl bakıcı ücreti dışında kalan diğer kalem isteklerinin tamamının kabulüne verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.

1-Dosyadaki yazılara, ın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delilerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların asıl dava ile ilgili bütün temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2- Birleşen ek dava ile ilgili temyiz itirazlarının incelenmesinde 31.1.1994 tarihinde doğan küçük Ardanın gerek dava dilekçesindeki açıklamalardan ve gerekse dosya içindeki bilgi, belge ve özellikle bilirkişi raporları içeriğinden uzuvlarında bir kısım noksanlıkların bulunduğu, bu noksanlıkların basit bir fiziki muayene ile görülebileceği anlaşılmaktadır. Belirtilen noksanlıkların zaman içerisinde artacağı veya düzeleceği yönünde de dosyada herhangi bir belge ve bilgiye de rastlanmamıştır. Bu durumda davacılar, küçük Ardanın doğduğu tarihte Ardada mevcut olan noksanlıklardan dolayısıyla zararın mevcudiyetinden haberdar olmuşlardır. Davacılar, zararın varlığından niteliğinden ve esaslı unsurlarından doğumla birlikte haberdar olduklarına göre bu zararın hesaplanması yönünde gerekli veri ve şartlarında o tarihte mevcut olduğunun kabulü gerekir. BK. 128/1 maddesinde zamanaşımının alacağın muaccel olduğu tarihten başlayacağı öngörüldükten sonra, aynı maddenin ikinci fıkrasında da alacağın muacceliyetinin ihbara bağlı olduğu hallerde zamanaşımının haberin verilebileceği günden itibaren işlemeye başlayacağı hükmüne yer verilmiştir. Yani kanun koyucu burada haberin verileceği değil, verilebileceği günün zamanaşımına başlangıç olarak kabul edilmesi gerekeceğini öngörmüştür. O halde zamanaşımının başlayabilmesi için fiilen haberin verilmesi şart olmayıp, verilmesi mümkün olan zamanın tespitini yeterli görmüştür. Olayda küçük Arda 31.11994 tarihinde uzuvlarında bir kısım noksanlıklarla doğduğuna, zararın varlığından, niteliğinden ve esaslı unsurlarından bir tarih itibariyle haberdar olunduğuna göre, davacılar 31.1.1994 tarihinden itibaren her zaman davaya konu edilen tazminatın ödenmesi için haber verme olanağına sahip olduklarından, zamanaşımına bu tarihin başlangıç olarak alınması gerekir. Dolayısıyla zararın öğrenildiği 31.1.1994 tarihinden itibaren vekalet görevini ifada kusurlu davanın davalı doktorlar açısından ve gerekse bu doktorları istihdam eden diğer davalı B.... Sağlık Hizmetleri A.Ş. açısından ek davanın açıldığı 7.11.2000 tarihi itibariyle BK. 126/4 maddesinde öngörülen 5 yılık zamanaşımı süresi dolmuştur. Ek davanın zamanaşımı nedeniyle reddine verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

3-Bozma nedenine göre davaların ek dava ile ilgi diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Sonuç: Yukarıda birinci bentte belirtilen nedenlerle davalıların diğer temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte belirtilen nedenlerle temyiz olunanın davalılar yararına BOZULMASINA, üçüncü bentte belirtilen nedenlerle davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 97.500.000 lira duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalılara ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 21.12.2001 gününde oybirliği ile verildi. (¤¤)