Mesajı Okuyun
Old 25-12-2006, 12:51   #7
avenginakbaba

 
Varsayılan

yeni tarife de en can sıkıcı nokta , yukarıda da belirtildiği gibi icra takip işlmellerindeki vekalet ücterinin asıl alacağa işleyecek olması ve asıl alacağı geçememesi meselesi.
ben bunu şöyle anladım. yanlış sa düzeltin lütfen.

100 ytl lik asıl alacak için 250 ytl lik takip çıkışlı bir icra takibi yapsanız bile vekalet ücretiniz asıl alacağı geçemeyeceği ve asıl alacak da bu noktada 100 ytl olduğu için avukatın hak ettiği ücret 100.00 ytl dir. yeni tarife ile belirlenen en az 125.00 ytl olması gereken tutar bu noktada işlemiyor.

2001 yılında avukatlık yasası ile tarafımıza verilen bir takım haklar, geçen zaman içinde yavaş yavaş alınmaya başlandı ve buna tepkisiz kaldık.

cmk müdaafiliği de tarihe karışıyor:
çeşitli kanunlarda değişiklik yapılmasına ilişkin kanun kanun no: 5560 (19 aralık 2006 salı) günü sessiz sedasız resmi gazete de yayamlanarak yürürlüğe girdi. kanunun 21. maddesi cmk'nın 150.maddesini değiştirmiştir. buna göre: artık çocuklara, sağı ve dilsizlere ve kendini savunamayacak derece de malül olanlara müdafi atanacaktır.
ve dahi alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı müdaffi tayini zorunlu olacaktır.
5271 sayılı cmk dan önce yürülükte bulunan kanun hükmüne göre üst sınırı beş yıl olan suç denilirken şimdi alt sınırı beş yıl olan suç deyimi ile Zorunlu müüdafiliğin kapsamı olabildiğince daraltılmıştır. soruşturma aşamasında ( özellikle karakollarda ki sorgularda) ne olacağının ise ucu çok açık bırakılmıştır.

yine aynı yasanın (5560 sayılı yasa) 21. maddeinde: "....istemi halinde bir müdafi görevlendirilir" denilmektedir.

biliyoruz ki özellikle karakollarda şahıslara müdafi isteyip istemediği sorulmamakta, bu kısım süpheliye hatırlatılmadan görevli memeur tarafından, işlerin aksamaması yada avukatın gelmemesini beklememek için ( iyiniyetli düşünüyorum) doldurulmaktadır. ikincisi ise işlenen fiilin alt sınırının beş yıl olduğunu, sorguda ifade alan kolluk memeurunun belirlemesi çok zor olmaktadır.

yine aynı kanunun 22. maddesinin 2. fıkrası ile hükmün açıklanmasının ertelenmesi müessesi getirilmiş ve dahi bu konuda sadece itiraz edeilme hakkı verilmiştir. bu da başka sakıncaları beraberinde getirecektir. hükmün açıklanmasının ertelenmesi kesin hüküm olduğundan dolayı tekerrüse esas oluşturup oluşturmayacağı hususunun tartışılması gerekmektedir.

zorunlu müdaafilik sistemi alt sınırı 5 yıl olan suçlar için korunurken diğer suçlar için artık zorunlu müdaafilik sisteminden vaz geçilmiştir.