Mesajı Okuyun
Old 11-10-2006, 14:18   #10
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Sayın Taslak,

Sayın Filizözü'ne verdiğiniz yanıttaki gerekçeler, ilk mesajınızdaki 206 ncı maddedeki olağanüstü mal rejimine geçiş için de geçerli değil midir?

Sayın Filizözü ve sizin verdiğiniz örnekler, istisnai örneklerdir. 206 ıncı maddenin uygulanabilmesinin koşullarından birisi haklı sebeplerin varlığı koşuludur.
Alıntı:
Hakim talep olsa bile haklı nedenler yoksa, edinilmiş mallara katılma rejiminin mal ayrılığı rejimine dönüştürülmesine karar veremeyecektir.Mal Rejimleri/ Ali İhsan Özuğur. Yar.2.H.D.Başkanı 2004 Baskı. S-69

Yine asıl olan eşlerin mallar üzerindeki tasarruf yetkisidir.

Alıntı:
Edinilmiş mallara katılma rejiminde her eş, yasal sınırlar içinde kişisel malları ile edinilmiş mallarını yönetme, bunlardan yararlanma ve bunlar üzerinde tasarrufta bulunma hakkına sahiptir. (Aynı Eser)

199 ve 206 ıncı maddeler istisnai hallerdir. Bu maddeler var diye eşlerden her hangi birisi hakime müracaat ettiğinde; hakim otomatik olarak talep edenin lehine karar veremeyecektir.

Sayın Jeanne D'arc'ın sorusunda sözkonusu maddelerin işlemesine neden olacak şekilde bir ibare yer almamaktadır. İhtimali bir durumdan, ileride olması muhtemel bir durumdan söz edilmektedir.Paranın "buhar olmasından" endişelenilmektedir. Para buhar olmayıp, yerinde kalacaksa ve hatta artacaksa ne olacaktır? Hakim bunu nereden bilecektir?

Aşağıda alıntısını yaptığım kararda kalınlaştırdığım cümleye dikkatinizi çekerim.

Açıkladığım nedenlerle, her iki katılımcıya da katılmıyorum. Soru cevapları da içinde barındırmaktaydı.

Saygılarımla

Alıntı:
T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/5719
K. 2005/6864
T. 27.4.2005
• TASARRUF YETKİSİNİN SINIRLANMASI ( Evlilik Devam Ederken Güvence Altına Alınması Gereken Hükmedilen Nafaka - Tedbir Konulan Davalı Taşınmazlarının Değerinin Belirlenmesi Tasarrufun Bu Ölçüde Sınırlandırılması Gereği )
• NAFAKA ( Evlilik Devam Ederken Hükmedilen ve Güvence Altına Alınması Gereken - Eşlerden Birinin İstemi Üzerine Hakimin Belirleyeceği Malvarlığı Değerleriyle İlgili Tasarrufların Ancak Onun Rızasıyla Yapabileceğine Karar Verebileceği )
• EVLİLİK BİRLİĞİNDEN DOĞAN MALİ YÜKÜMLÜLÜĞÜN YERİNE GETİRİLMESİ ( Eşlerden Birinin İstemi Üzerine Hakimin Belirleyeceği Malvarlığı Değerleriyle İlgili Tasarrufların Ancak Onun Rızasıyla Yapabileceğine Karar Verebileceği - Evlilik Devam Ederken Güvence Altına Alınması Gereken Hükmedilen Nafaka )
4721/m. 199
ÖZET : Evlilik birliği devam ettiğine göre güvence altına alınması gereken hükmedilen nafaka ve ilerki yıllardaki artış miktarı olmalıdır. Mahkemece; gerektiğinde bilirkişiden de görüş alınarak tedbir konulan onaltı parça taşınmazın davalıya isabet edecek kısmı ile davalının diğer taşınmazların değeri denetimine imkan verecek şekilde belirlenmesi ve tasarrufun bu ölçüde sınırlandırılması gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Medeni Kanunun 199. maddesi; ailenin ekonomik varlığının korunması veya evlilik birliğinden doğan mali bir yükümlülüğün yerine getirilmesi gerektiği ölçüde eşlerden birinin istemi üzerine hakimin, belirleyeceği malvarlığı değerleriyle ilgili tasarrufların ancak onun rızasıyla yapabileceğine karar verebileceğini hükme bağlamıştır.

Toplanan delillerden; kocanın ( davalının ) 6446 ada 1 parselin sahibi olduğu, kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptığı, buradan elde ettiği bağımsız bölümlerden bir tam bir yarım daire ile iki dükkanı üzerinde bıraktığı, diğerlerini çocuklarına eşit şekilde verdiği anlaşılmaktadır. Bu taşınmazlar dışında, Mersin Tapu Sicil Müdürlüğünün 27.05.2004 tarihli yazılarından da anlaşıldığı gibi onaltı parça hisseli taşınmazın bulunduğu da sabittir.

Davacıya 400.000.000 lira nafaka takdiri yapılmıştır. Davacının aileyi ekonomik çöküntüye sokacak davranışı isbat edilmemiştir. Evlilik birliği devam ettiğine göre güvence altına alınması gereken hükmedilen nafaka ve ilerki yıllardaki artış miktarı olmalıdır. Mahkemece; gerektiğinde bilirkişiden de görüş alınarak tedbir konulan onaltı parça taşınmazın davalıya isabet edecek kısmı ile davalının diğer taşınmazların değeri denetimine imkan verecek şekilde belirlenmesi ve tasarrufun bu ölçüde sınırlandırılması gerekir. Açıklanan husus üzerinde durulmadan yazılı şekilde karar verilmesi yerinde değildir.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün gösterilen sebeple taraflar yararına BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.04.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.