Mesajı Okuyun
Old 16-09-2006, 03:12   #10
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Töre saikiyle işlenen cinayetlerde haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanamayacağının tespitinin zor olduğu zordur. Bu açıdan kavramların ne olduğunun iyi anlaşılması gerekir. Haksız Tahrik zaman itibariyle
Alıntı:
Haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında..
Cümlesinden bu hiddet veya şiddetli elemin ne kadar bir zaman sürdüğünün kabul edilmesi gerektiği olaydan olaya farklılık gösterecektir. Sunulan olayda her şeyden önce haksız bir fiil yoktur. (Babanın fiilleri dışında) 20 yaşındaki kişi cinsel özgürlüğe sahiptir. Kişinin üzerinde mutlak surette tasarruf edebileceği bir hak söz konusudur ki bu tabir TCK 26. maddesinde "Rıza" kavramı tanımlanırken kullanılmıştır. Hal böyle iken baba için bir haksız fiilden dahi bahsedemezken, hiddet veya elemin ne kadar sürdüğünün dahi tartışılması yersizdir. Haksız tahrik hükmünden istifadesi söz konusu değildir. Evlilik dışı cinsel ilişkiyi yasaklayan bir hüküm de mevcut değildir. Babanın suç işleme saiki ise ahlaki değerleri ve toplumun kınayacağı düşüncesidir. Ancak yalnızca bu nedenle de töre saikiyle işlenmiş bir cinayetten bahsedemeyiz. Zira töre saikinden bahsedebilmemiz için "Öldürmeyi emreden ve o yörede ve o toplum içerisinde kadim bir kabulün gereğini yerine getirmek" şeklindeki tanıma uygun bir eylemin gerçekleşmesi gerekir. Oysa olayda kişinin kendi kabulüne ve anlayışına göre kızının namussuzluk ettiği düşüncesiyle hiddete kapılması ve komşuların olaya vakıf olması ile rezil olduğunu düşünmesi ve bunun üzerine eylemini gerçekleştirmesi söz konusudur. Törenin gereği olan yargıya derhal vararak hareket ettiği de karşı sav olarak ileri sürülebilirse de.. Öncelikle yörede törenin kadim bir zamandan beri bu biçimde tecelli edip etmediğinin tespiti ile sanığın kastının bu kabulle örtüşüp örtüşmediğinin de ispatı gerekecektir. Sonuçta bence haksız tahrik olmadığı gibi Töre saiki de yoktur.