Sayın adnan koray,
Haklısınız ben olayı baştan itibaren doğru anlatamamışım.

Kadın evi terkedip gittiği ilçede nafaka davası açmış,kocası da ortak ikametgah mahkemesinde boşanma davası açmıştır.Davalar arasında yaklaşık bir ay vardır.

Boşanma davasına bakan mahkeme Mk 137 gereği,tüm tedbirleri almak zorundadır.HUMK 104 madde ile bildirildiğine göre asıl dava olan boşanma davası ikamesinden sonra, boşanmanın feri niteliğindeki tüm taleplere,boşanma mahkemesinde bakılmalıdır.Örenğin çocukla şahsi ilişkiye dair önceki dava,boşanma davası içinde görülmelidir,diye düşünüyorum.(Yargıtay bir iki kere bu şekilde karar vermiş)

Bu ilkeyi olaya uyguladığımızda,boşanma davasının açılmasından sonra nafaka mahkemesinin,asıl dava olan boşanma davası açılmakla birleştirme kararı vermesi,herhangi bir hak kaybını önlemek için ise öncelikle tedbir nafakası kararı verip dosyayı boşanma dosyasına göndermesi gerekir.

Fakat davada,nafaka mahkemesi,kendisine yapılan birleştirme talebini reddettiği gibi,ara kararında boşanma davasının nafaka dosyasına gönderilmesini,davanın nafaka dosyasında birleştirilmesini ve bu durumun daha ekonomik olacağını zapta geçirmiştir.

Nafaka dosyası "Tedbir nafakasına" ilişkindir.
Problem ise her iki mahkemenin diğer dosyayı kendi dosyasına istemesidir!

Saygılarımla