Mesajı Okuyun
Old 22-12-2009, 17:05   #2
Av.Duygu Işık Behrem

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım,

Davacının tescilli bir marka hakkını dayanak ederek Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nde açmış olduğu davada, haksız rekabet bulunduğu sonucuna varılmış olsa dahi görevli Mahkemenin değişmesi söz konusu olmaz.

KHK 6. maddede " Bu Kanun Hükmünde Kararname ile sağlanan marka koruması tescil yoluyla elde edilir." şeklinde düzenleme mevcuttur. Dolayısıyla siz marka tescilinize dayanıyorsanız açacağınız davada KHK'daki korumadan yararlanabilirsiniz. Devamla KHK 71. maddede ; "Bu Kanun Hükmünde Kararname'de öngörülen davalarda, görevli mahkeme ihtisas mahkemeleridir." denmiştir ve KHK'nın "Marka hakkına tecavüz sayılan fiiller" başlığı altında sözü edilen bir kısım fiiller zaten aynı zamanda TTK'nın m.57/5 kapsamında sıralamış olduğu "Başkasının imtiası, iş mahsulleri, faaliyeti veya ticaret işletmesiyle iltibaslar meydana getirmeye çalışmak veya buna müsait bulunan tedbirlere başvurmak, hususiyle başkasının haklı olarak kullanıldığı ad, unvan, marka, işaret gibi tanıtma vasıtalariyle iltibasa meydan verebilecek surette, ad, unvan, marka, işaret gibi tanıtma vasıtaları kullanmak veyahut iltibasa meydan veren malları, durumu bilerek veya bilmeyerek, satışa arz etmek veya şahsi ihtiyaçtan başka her ne sebeple olursa olsun elinde bulundurmak" fiilleri dahilindedir.

556 S. KHK'da yer alan düzenlemeler tescilli hak sahibi açısından daha etkin bir koruma sağlamaktadır. Bu nedenle benim düşüncem, marka hakkı sahiplerinin marka hakkı nedeni ile doğan uyuşmazlıklarda FSHHM'lerde dava açması, yasal gereklilik bir yana dursun; ihtisas mahkemelerinin konusundaki uzmanlığı nedeni ile de yerindedir.

Konuya ilişkin bir Yargıtay kararını aşağıda alıntılıyorum;

T.C. YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/5533 K. 2006/5669 T. 15.5.2006

MARKA HAKKINDAN DOĞAN UYUŞMAZLIKLAR ( İhtisas Mahkemeleri Olan Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemelerinde Çözümleneceği - Benzer Ambalaj İle Üretilen Malları Piyasaya Sürerek Haksız Rekabette Bulunmak )

HAKSIZ REKABET( Benzer Ambalaj İle Üretilen Malları Piyasaya Sürmek -MarkaHakkından Doğan Uyuşmazlık/İhtisas Mahkemeleri Olan Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemelerinde Çözümleneceği )

GÖREVLİ MAHKEME (Marka Hakkından Doğan Uyuşmazlıklar - İhtisas Mahkemesi Olan Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde Çözümleneceği )

1086/m. 7, 27

6762/m. 4

KHK-556/m. 71, Geç.3


ÖZET : Davacı şirket vekili, müvekkili ile aynı iş kolunda faaliyet gösteren davalının, müvekkili şirketin tescilli unvanı ile benzer bir ticaret unvanı kullanmak ve müvekkili ile benzer bir ambalaj ile ürettiği malları piyasaya sürmek suretiyle haksız rekabette bulunduğunu iddia ederek haksız rekabetin önlenmesi talebinde bulunmuştur. Dosya kapsamından uyuşmazlığın marka hakkından doğduğu anlaşılmaktadır. Bu nev'i uyuşmazlıklarda ise ihtisas mahkemeleri olan fikri ve sınai haklar hukuk mahkemeleri görevlidir.
DAVA : Taraflar arasında görülen davada İzmir Asliye 4. Ticaret Mahkemesi'nce verilen 30.12.2004 tarih ve 2002/999 - 2004/1059 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi A.D. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkili ile aynı iş kolunda faaliyette bulunan davalının, müvekkili şirketin tescilli ünvanı ile benzer bir ticaret ünvanını kullanmak ve müvekkili ile benzer bir ambalaj ile ürettiği malları piyasaya sürmek suretiyle haksız rekabette bulunduğunu ileri sürerek, davalının haksız rekabetinin tespit ve önlenmesini, davalıya ait ticaret ünvanının sicilden terkinini, şimdilik ( 50.000.000.000 ) TL tazminatın davalıdan tahsilini, hüküm özetinin ilanını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, taraflar arasındaki uyuşmazlığın 556 sayılı KHK'ye göre çözümlenmesi gerektiği, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun 16.09.2004 tarih ve 396 sayılı kararına göre İzmir'de fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesi kuruluncaya kadar bu tür davalara İzmir 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce ihtisas mahkemesi olarak bakılacağı gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın İzmir 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, gerektirici sebeplere göre ve her ne kadar, davanın yukarıda açıklanan niteliği itibariyle taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümlenmesi görevi Asliye Ticaret Mahkemeleri'ne ait ise de, davalı vekili tarafından, yargılama sırasında müvekkiline ait "Yem ... " ibaresinin marka olarak tescil edildiği, bu tescilin müvekkiline ayrıca bir koruma sağladığı savunulup marka tescil belgesi sunulması karşısında, davalının bu savunmasının değerlendirilmesi görevinin, ihtisas mahkemesi olan Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'ne ait bulunmasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile, kararın onanması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1.00.- YTL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 15.05.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Kaynak: Kazancı İBB