Mesajı Okuyun
Old 11-02-2005, 14:56   #3
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Tutukluluk en basit anlatımıyla bir "tedbir" değil midir? Peki ceza yargıçlarımız böyle mi yorumlamaktadır? Genellikle suçun mahiyetine göre, bir kısım cezanın tutukluluk süresinde geçirilmesi yolu tercih edilmektedir. Bir başka ifadeyle deliller toplanmış olsa da, sanığın kaçma ihtimali olmasa da hakimlerimiz sanığın bir müddet içeride kalmasını uygun görmektedir. Bunun toplumda "infial"uyandırması ile de ilgisi yoktur. Bazı küçük yerlerde ölümlü trafik kazalarında sanığın kusuru olmasa da bu "infial" nedeniyle tutuklanması anlayışla karşılanabilir. Ama DGM ler varken siyasi tutukluların yıllarca tahliye edilmemeleri, gasp suçundan yargılanan sanığın en az 1 yıl tutuklu kalması, keza adam öldürme suçundan yargılananların da en az bu süre kadar tutuklu kalmaları nasıl açıklanabilir. Hortum davasında 2 celsede delilleri toplayan mahkemeler sözünü ettiğim davalarda delilleri toplamamaktamıdır? Burada genel uygulamadan sözetmekteyim. Yoksa bazı dosyalarda deliller geç toplanabilir. Muradımı anlatabilmek için başımdan geçen bir örneği anlatmak isterim.

1999 yılında adam öldürmeye tam teşebbüsten yargılanan müvekkil-sanık hakkında önce yaralamadan dolayı asliye ceza mahkemesinde yanlışlıkla dava açıldı. 4 ay tutuklu kaldı. Tahliye olduktan sonra duruşmalara sürekli geldi. Mağdur-Müşteki 500 milyon eski Türk Lirası verilirse şikayetinden vazgeçeceğini söyledi. Bu arada yoğun bakımdan çıkmış ve bizzat duruşmalara gelmekteydi. Raporlar, belgeler tamamlandı, tanıklar dinlendi...Ve beklenen son geldi...Görevsizliksizlik kararından sonra ağır ceza mahkemesindeki ilk duruşma tam 9 ay sonra oldu.Müvekkil bana ilk duruşmaya gelmesinin gerekli olup olmadığını sordu. Ben de hiç çekinmeden iyi olur dedim. Ne mi oldu? Müvekkil ilk duruşmada tekrar tutuklandı. Sebep; "delillerin toplanmamış ve sanığın kaçma ihtimalinin olması" idi. Vekil olarak halimi düşünün... Aylarca asliye ceza mahkemesindeki duruşmayı takip eden, görevsizlik kararından sonra geçen 9 ayda da kaçma ihtimalini değerlendirmeyen müvekkilimin hiçbir itibarı yoktu ve sayın mahkeme ilk celsede tutuklamıştı..Arada ne olmuştu?Hiç bir şey...

Saygılarımla...