Mesajı Okuyun
Old 03-04-2011, 13:13   #3
Doç. Dr. Özge Yücel

 
Varsayılan

Teklif metni hakkında Av. Habibe Yılmaz Kayar'ın kaleme aldığı, benim de desteklediğim görüş ve öneriler aşağıdadır.

Madde 4- b) Hakkında koruma tedbir kararı alınan kişilere, sunulan hizmetin insan onuruna yaraşır şekilde yerine getirilmesi,
ÖNERİ;Hakkında sözcüğü yerine –lehine veya yararına sözcüğü kullanılmalıdır.Mevcut öneri şiddet uygulayanı çağrıştırmaktadır.
c) Hizmetin sunulması ve yürütülmesi sırasında kişiler arasında ırk, dil, din, mezhep, milliyet, renk, cinsiyet, siyasal veya diğer fikir yahut düşünceleri, felsefi inanç, millî veya sosyal köken, doğum, ekonomik ve diğer toplumsal konumları yönünden ayrım yapılmaması,
ÖNERİ:1-Ayrımcılık yasağı kapsamına “cinsiyet kimliği”veya” cinsel kimlik”veya “cinsel yönelim” sözcüğü eklenmelidir.

2-Aynı şekilde “meslek” sözcüğü de eklenmelidir.

ç) Koruyucu tedbir kararı verilmesi ve uygulanması sırasında hakkında koruma tedbiri verilen kişilerin, varsa özel durumlarına özen gösterilmesi,
ÖNERİ Hakkında sözcüğü yerine “lehine veya yararına ” sözcüğü Kullanılmalıdır.
Koruma kararının Uygulanışı
MADDE 9- Cumhuriyet Başsavcılığı, kararın uygulanmasını Genel Kolluk Kuvvetleri marifeti ile takip eder. Kolluğun takip görevi, koruma kararının verildiği tarihte başlar. Kolluk kuvveti, koruma kararının içeriğine göre ilgililere bildirimde bulunur. Bu bildirim tutanak altına alınır ve karar süresince tedbirlerin yerine getirilip getirilmediği kontrol edilir. Bu kontrol lehine koruma kararı verilen kişinin:
ÖNERİ; “Kolluk kuvveti, koruma kararının içeriğine göre ilgililere bildirimde bulunur. Bu bildirim tutanak altına alınır ve karar süresince tedbirlerin yerine getirilip getirilmediği kontrol edilir”cümlesi çıkarılmalıdır.Bu düzenleme şiddet uygulayana tebligat yapılamadığında koruma kararını etkisiz ve anlamsız bırakmaktadır.Şiddet uygulayan tebligatı almaktan kaçınabilir.
HUMK a göre verilen tedbir kararı ilgiliseine tebligat yapılmaksızın hüküm ifade etmektedir.Kadına yönelik şiddet konusunda zorlaştırıcı ek yükümlülüklere gerek yoktır ve amacın gerçekleşmesini engellemektedir.
Mahkeme uzmanlarının izleme görevi
MADDE 10- Mahkeme bir aylık sürelerle verilen tedbir kararının uygulanmasını kendi uzmanları aracılığıyla da izleyebilir. Kolluk güçleri, uzmanlara gereken kolaylık ve yardımı sağlar. Düzenlenecek raporlara göre mahkemece re’sen başka tedbirler alınabilir ya da tedbirler kaldırılabilir. Uzmanların yol ve diğer harcamaları Aile Mahkemelerinin İşleyişine İlişkin Yönetmelik çıkarılıncaya değin, suçüstü ödeneğinden karşılanır.
ÖNERİ Birer aylık sözü çıkarılmalıdır. “Yerine duruma uygun olarak Hakimin uygun göreceği sürelerde” demek daha yerinde olacaktır.
Koruma kararı hakimin takdiri ile gerektiği kadar verilebilmelidir.Bu süre 1 yıl da olabilir süresiz de olabilir.Birer aylık olarak sınırlamak kadını sürekli olarak adliyeye /mahkemeye başvurma mecburiyetinde bırakır.
Koruma kararına Aykırı Davranış
MADDE 11- Koruma kararına uymadığının tespit edilmesi halinde bu husus, kolluk tarafından tutanağa bağlanır ve re’sen soruşturma yapılarak evrak en kısa zamanda Cumhuriyet başsavcılığına gönderilir. Cumhuriyet savcısı, evrakla birlikte getirilen ve koruma kararına aykırı davranan kişiyi sorguya çeker ve kamu davası açıp açmayacağını takdir eder
ÖNERİ
1-Evrak en kısa sürede sözü çıkarılmaldır.Yerine kesin bir açıklıkla aynı gün sözü yazılmalıdır. Uygulamada yapılan tedbire aykırılıklar günler sonra evraka bağlayıp ilgilisine ulaştırılmalıdır. Bu da aykırılığın ödüllendirilmesi anlamına gelmektedir.
2-Tedbire aykırılık Savcılık tarafından değil,AİLE Mahkemesi Hakimine bildirilmeli ve tedbire aykırılığın yaptırım cezasını AİLE Mahaklemesi hakimi belirlemelidir.Bu hem koruma kararının etkin uygulamasını sağlayacağı gibi konu hakkında bilgi sahibi olan hakimin en doğru karar vermesine de olanak sağlayacaktır.
3-Soruya çekmek veya evrak üzerinden aykırılığı inceleyip karar verme yetkisi AİLE Mahkemesi Hakiminin olmalıdır.
Aleyhine karar verilen kişiye yönelik tedbirler
MADDE 13- Aile mahkemesi hâkimi, 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanununda öngörülen tedbirlerden ayrı olarak, istem üzerine veya kendiliğinden, o an taraflar arasında yaşanabilecek şiddeti önlemek için uygun göreceği tedbirlere hükmeder.
ÖNERİ o an VE GELECEKTE olası taraflar arasında yaşanabilecek şiddeti önlemek şeklinde cümle oluşturulmalıdır.
Koruyucu tedbir kararlarına aykırı davranma
MADDE 15- Koruyucu tedbir kararlarına uyulmaması durumu, ilgili kolluk tarafından Cumhuriyet savcısına bildirilir. Cumhuriyet savcısı kişinin gözaltına alınmasına karar verebilir.
Cumhuriyet savcısı, koruyucu tedbir kararlarının gereklerini yerine getirmeyen kişinin tutuklanmasını talep edebilir. Hâkim, 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun tutuklamaya ilişkin hükümleriyle bağlı olmaksızın tutuklamaya karar verebilir

ÖNERİ
1-“Koruyucu tedbir kararlarına uyulmaması durumu” cümlesine “tespit edildiğinde koruma kararına aykırı davranan kişi derhal gözaltına alınır. ibaresi eklenmelidir.
2-Aile Mahkemesi Hakimi koruyucu tedbir kararlarının gereklerini yerine getirmeyen kişiyi 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun tutuklamaya ilişkin hükümleriyle bağlı olmaksızın tutuklamaya karar verebilir
3-Cümlenin devamı çıkarılmalıdır.

Korunana yönelik tedbirler
MADDE 16- Hakim, korunan birey lehine:
1. Barınma yeri olmaması hâlinde, kendisine ve çocuklarına uygun barınma yeri sağlanmasına,
2. Fizikî koruma altına alınmasına,
3. Şiddet mağdurunun istihdamına,
4. Şiddet uygulayan aile bireyinin ortak konuttan uzaklaştırılması durumunda, veya gerekli görülen hallerde, tedbir süresince çocukların velayet hakkının, diğer eş tarafından kullanılmasına,
5. 3/7/2005 tarihli ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununda öngörülen koruyucu ve destekleyici tedbirler ile Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre velayet, vesayet, kayyım, nafaka ve kişisel ilişki kurulması hususlarında karar verebilir.
İlgili kamu görevlileri her durumda; sivil kuruluşlar ise, olanak dahilinde bu tedbirlere uygun davranmak ve yerine getirmekle yükümlüdür.
Kolluk görevlileri, şiddete maruz kalan birey hakkında gerekli güvenlik tedbirlerini derhal alır.

ÖNERİ 16. maddenin 5 fıkrası 2 bendinde yer alan” sivil kuruluşlar ise, olanak dahilinde” sözü çıkarılmalıdır.

Tedbir nafakası
MADDE 17- Ortak konuttan uzaklaştırılan kişi, geçimi sağlıyorsa ve korunanın, geçimini sağlayacak geliri yoksa, yaşam düzeyleri göz önünde bulundurularak, konutta barınanlar için tedbir nafakasına hükmedilir. Uzaklaştırılan kişi aynı zamanda, konutun kira, aydınlanma, ısınma, su, telefon gibi giderlerini ödeyen kişi ise bu yükümlülüklerinin devam edeceğine de yer verilir.
Tedbir nafakasına ilişkin kararın bir örneği, mahkeme tarafından re’sen ilgili icra müdürlüğüne gönderilir. Nafaka ödemekle yükümlü kılınan kişinin herhangi bir sosyal güvenlik kurumu ile bağlantısı olması durumunda, nafaka, şiddet mağdurunun başvurusu aranmaksızın ilgilinin maaş ya da ücretinden icra müdürlüğü tarafından harç alınmaksızın derhal tahsil edilir. Giderler suçüstü ödeneğinden karşılanır.

ÖNERİ:17/1: “konutta barınanlar” sözü çıkarılmalıdır. Çünkü şiddet mağduru konutta kalmıyorsa ,bu durumda şiddet uygulayanın nafaka yükümlülüğü yoktur şeklinde hatalı anlamaya uygun cümledir. Yerine tedbirden yararlananlar eklenebilir.

17/2;Nafaka kararı nafaka ödeyenin Sosyal güvenlik kurumuna,,işyerine veya borçlularına varsa bankalara hakim emri olarak gönderilir ve belirlenen nafakanın doğrudan lehine koruma kararı verilene ödenmesini emreder. Cümlesi yer almalı ve diğer cümleler çıkarılmalıdır.
Bildirim yükümlülüğü
MADDE 20- Adlî ve idarî merciler, kolluk görevlileri, sağlık ve eğitim kuruluşları ile sivil toplum kuruluşları herhangi bir şekilde öğrendikleri şiddet eylemlerini, mahkemeye, Cumhuriyet başsavcılığına veya kolluğa bildirmekle yükümlüdür

ÖNERİ; “sağlık ve eğitim kuruluşları ile sivil toplum kuruluşları” cümlesi çıkarılmalı veya şiddet mağduru “onay verdiğinde “ sözü eklenmelidir.Aksi durumda adli mekanizmaya başvurmak istemeyen mağdur remi kuruluşlardan yardım istemekten çekinebilir ve şiddetten korunma mümkün olmayabilir.
Gizlilik kuralı
MADDE 21- Bu Kanunun uyarınca barınma yeri sağlanmasına karar verilen ve kimlikleri ile adresleri gizli tutulan kişilerle ilgili olarak alınan kararlar ve yürütülen işlemler gizlidir. Bu kapsamda görev alan bütün birimler, gizliliğin sağlanmasına yönelik gerekli bütün tedbirleri almakla yükümlüdür.
ÖNERİ:
Gerek duyulduğunda kararda şiddet mağdurunun adresi yer almaz ibaresi eklenmelidir.
Tedbirlerin süresi
MADDE 22- Hâkim tarafından hükmedilecek tedbirlerin yerine getirilmesi amacıyla öngörülen süre bir kerede altı ayı geçemez. Koruma tedbirinin uygulanması, kararda öngörülen sürenin dolması ya da altı aylık sürenin bitmesiyle tedbir kendiliğinden sona erer.
Yeni durumlarda aynı veya başka tedbirlere karar verilebilir.
Süre, ilgili açısından kararın tebliğinden itibaren başlar. Bu hüküm, karar veya başvuru üzerine kolluğun koruma önlemleri almasına engel değildir.

ÖNERİ
1-Süre konusunda 6 ay kısıtlama koymak amaca uygun değildir.Şiddet ihtimali ne kadar gerektiriyorsa,koruma kararı o kadar olmalıdır.örneğin boşanma davası kesşnleşene kadar koruma kararı verilebilmelidir.Süre dolduğunda kendiğininden uzamalı ve ancak korunanın buna ihtiyacı kalmadığının beyanı üzerine uzman görüşü alınarak kaldırılmalıdır.
2-Süre kararın verildiği anda başlar,tebliğ beklenmez.Tebliğ zorunlu değildir.
Mevcut yazılışa göre koruma kararı süresi tebliğle başlarsa tebliğ yapılamadığında koruma da yapılamayacak demektir.

Cumhuriyet savcılarının geçici tedbir verebilme yetkisi
MADDE 24- Hafta sonları ve diğer tatil günlerinde nöbetçi Cumhuriyet savcısı, gereksinme duyulması halinde, bu kanun uyarınca tedbirlere hükmedip ilk iş gününde bunu, aile mahkemesinin onayına sunar. Mahkeme bu tedbiri aynı gün içinde onar, değiştirir ya da kaldırır.

ÖNERİ:AİLE mahkemeleri yukarıdaki işleyişleri karşılayacak hazırlıkları tamamlana kadar sözü eklenmelidir.
Yine bu cümleye “ mesai saatinden sonra akşamları sözü eklenmelidir.
Yaptırım
MADDE 27- Eylemi başka bir suç oluştursa bile bu kanun uyarınca, aleyhine verilen koruyucu tedbir kararlarına aykırı davranan kişi altı aydan on dört aya kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Cumhuriyet savcısı, koruyucu tedbir kararlarının gereklerini yerine getirmeyen kişinin tutuklanmasını ilgili ceza hâkiminden talep edebilir. Ceza mahkemesi hâkimi Ceza Muhakemesi Kanununun tutuklamaya ilişkin hükümleriyle bağlı olmaksızın tutuklamaya karar verebilir.

ÖNERİ: 2. Fıkra çıkarılmalıdır.
Koruyucu tedbir kararlarının yerine getirilmesi
MADDE 29- (1) Verilen koruyucu tedbir kararı mahkemece ivedilikle Cumhuriyet başsavcılığına gönderilir. Cumhuriyet başsavcılığı derhal kolluk kuvvetleri aracılığıyla kararın ilgililere tebliğini sağlar ve uygulanmasını takip eder.
ÖNERİ: “derhal kolluk kuvvetleri aracılığıyla kararın ilgililere tebliğini sağlar” ve sözü çıkarılarak aynı gün ilgili karakola kararı en hızlı biçimde ulaştırır uygulanmasını takip eder şeklinde cümle düzeltilmelidir.