Yani çoğun içinde az da vardır kuralı burda işe yarar mı bilmiyorum açıkcası. Zira taşınmaz satım vaadinde yasakoyucu zaten Noterlik Kanunundaki düzenleme ile noterde yapılma imkanı tanımış. Yargıtay da burdan yola çıkarak; taşınmaz satımı tapuda resmi şekle tabidir fakat tapuda resmi şekilde yapılması gereken taşınmaz satımını noterde yaparsan ben iradeye bakar ve bunu en azından tahvil yoluyla satım vaadi sayarım demektedir. Ezcümle özünde noterde satım vaadi sözleşmesi yapmak kanunen bağlayıcı, mümkün ve geçerli olduğu için "çoğun içinde az da vardır" kuralını uygulayabilir ve satım iradesini tapuda değil de noterde ortaya koyan açısından ben bunu vaad olarak geçerli sayarım diye düşünebilir. Fakat ipotek vaadi hususunda noterin temelde böyle bir (ipotek) vaad düzenlemesinin yasal bağlayıcılığı yok. O sebeple satımla kıyaslanamaz diye düşünüyorum. Yine de yabana atılır bir fikir değil belirttiğiniz. Denemekte yarar var teşekkürler...