Mesajı Okuyun
Old 15-04-2008, 07:46   #1
Av.Yüksel Eren

 
Varsayılan Alkollü araç kullanan sürücünün ilginç savunması

Alkollü olarak direksiyon başına geçtiği için iki yıla kadar hapsi istenen sürücü, 'Evet alkollüydüm ama kontrollüydüm' diyerek kendini savundu. Görgü tanıklarına da bu durumu doğrulatınca beraat etti

DHA - İZMİR - Alkollü araç kullanırken yakalanan sürücü, iki yıla kadar hapis cezasıyla yargılandığı davada beraat etti. "Alkollüydüm, ama kontrollüydüm" diyen sürücü, bunu görgü tanıklarının ifadeleriyle de ispat etmişti. Ancak 93 promil alkollü olarak otomobil kullandığı belirlenen sürücü, hâlâ el konulan ehliyetini geri alamadı.

29 yaşındaki Selahattin Cem Nurhat'ın ehliyetine el konulmasına neden olan olay, geçen kasım ayında, İzmir'de meydana gelmişti. Yurtdışında bir şirketin müdürlüğünü yapan Nurhat, geçen kasım ayında İnciraltı semtinde eğlendikten sonra gece yarısı otomobiliyle Bostanlı'daki evine dönerken trafik denetimi için durduruldu. Nurhat'ın 93 promil alkollü olduğu ortaya çıktı.

Ehliyetine el konulan Nurhat, Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığı'na havale edildi. Hakkında, Karşıyaka 3. Sulh Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Savcı iddianamede sürücünün 'Alkollü ve emniyetli şekilde araç sevk ve idare edemeyecek durumda olmasına rağmen araç kullanarak suç işlediğini' belirterek iki yıla kadar hapis cezası istedi.
Nurhat ise alkolün etkisi altında hata yaptığı için değil, rutin trafik kontrol sırasında durdurulduğunu savundu. Avukatı da müvekkilinin 'alkollü ama kontrollü' araç kullandığını, kimseye zarar vermediğini, hiçbir tehlikeli durum yaratmadığını, aksine alkollü olmasının verdiği tedirginlikle normalin de altında bir hızla seyrettiğini vurguladı. Yargıtay 2'nci Ceza Dairesi'nde görülen benzer bir davayı örnek olarak sunan avukat İlyas Fatih Sadıkay, trafik polislerinin tanık olarak dinlenmesini sağladı. Trafik polisleri sanığın alkollü olduğunun hareketlerinden ya da araç kullanma durumundan anlaşılmadığını, rutin kontroller sırasındaki ölçümde ortaya çıktığını doğruladı.

Yargıç bunun üzerine alkollü araç kullanmanın idari işlem (para cezası, ehliyetine el koyma gibi) gerektiren bir durum olduğunu; sanığın iddia edildiği gibi alkolün etkisiyle trafiği tehlikeye atacak şekilde davranışta bulunmadığını belirterek beraatine karar verdi.

Avukat Sadıkay da "93 promil alkolle rağmen beraat kararı verilmesindeki en büyük etken, tüm ceza davalarında olduğu gibi, bir şahsın hakkında cezaya hükmedilmesi için yeterli delil bulunması gerekliliğidir" dedi. Nurhat idari kararla el konulan sürücü belgesiniyse henüz geri alamadı.


Hapisle sonlanan durumlar

Trafikte hapis cezası verilmesini gerektiren durumlar Türk Ceza Kanunu'nun 179'uncu maddesinde şöyle yer alıyor:

"(1) Kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşımının güven içinde akışını sağlamak için konulmuş her türlü işareti değiştirerek, kullanılamaz hale getirerek, konuldukları yerden kaldırarak, yanlış işaretler vererek, geçiş, varış, kalkış veya iniş yolları üzerine bir şey koyarak ya da teknik işletim sistemine müdahale ederek, başkalarının hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından bir tehlikeye neden olan kişiye bir yıldan altı yıla kadar hapis cezası verilir.

(2) Ulaşım araçlarını kişilerin hayat, sağlık veya malvarlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde sevk ve idare eden kişi, iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(3) Alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde olmasına rağmen araç kullanan kişi yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır."

Kaynak : http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=253058&tarih=15/04/2008