Mesajı Okuyun
Old 17-09-2008, 21:04   #1
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan Taciz ve Tecavüze SON!

Taciz ve Tecavüze SON!

Dünya üzerinde anlatılmayan ve gerçekleştiği ne kurban ne suçlu ne de toplum tarafından kabul edilmeyen ve görmezden gelinen bir suç var; tecavüz. Bu çok sık gerçekleşmediği sanılan ya da aslında öyle olduğu düşünülmek istenen suç aslında ne yazık ki hepimizin hayatında öyle ya da böyle yer almakta. Her 6 dakikada bir kişi tecavüze uğruyor. Her 4 kadından 1 tanesi hayatı boyunca en az bir defa tecavüze ya da cinsel istismara maruz kalmaktadır. Bu sadece mağduru etkileyen bir olay değildir. Mağdurun ilişkide olduğu herkes böyle bir olaydan etkilenmektedir. Hatta tecavüze uğrasın uğramasın bütün kadınlar etkilenmektedir. Tecavüze uğramak neredeyse bütün kadınların en büyük korkusudur. Ve bu korku davranış ve yaşam pratiklerine şekil vermektedir. Yani tecavüz görevini layığı ile yerine getirmektedir. Çünkü tecavüz bir insana haddini bildirmek, ayağını denk almasını sağlamak için ya da tamamen kontrol altında tutulmasını sağlamak amaçlı yapılmış çok açık bir uyarı ya da haddini fazlasıyla aşmış bir insana bunu tekrarlamaması amaçlı verilen bir cezadır. Bu cezaya layık görülmek için kadın olmak, eşcinsel olmak, çocuk olmak, devrimci olmak, bekâr olmak, kocanla ya da sevgilinle seks yapmayı istememek, mini etek giymek, işveli gülmek ya da âşık olmak yeterlidir. Tecavüz kadını kadın olduğu için yok saymaktır. Bir yok etme eylemidir. Ama asla cinsel bir eylem değildir. Cinselliğin silah olarak kullanıldığı bir şiddet suçudur.



Tecavüz sadece kadınların başına gelmez, her yaş, her sosyal statüden, her cinsel kimlikte insanın başına gelir. Her 6 erkekten 1 tanesi 18 yaşından önce cinsel tacize maruz kalmaktadır. Tecavüzcülerin %99'u erkektir. Erkekler tecavüz eder çünkü tecavüz karşısındaki kişiye nefretini kusmasını ve insanları kontrol altında tutacak gücü olduğunu ifade eder. Tecavüzcüler cinsel olarak uyarılıp kendine hâkim olamamış günahkârlar değillerdir ya da akıl hastası, sokaklarda karanlık köşe başlarında bekleyen aylaklar değildir. Tecavüzcülerin %30'u evlidir. Ve düzenli bir cinsel yaşantıya sahiptir. Ve hemen hemen tamamı toplum içerisinde saygın bir yere sahip. Meslek sahibi insanlardır. Polistir, askerdir, doktordur, öğretmendir, mühendistir, devlet görevlisidir, iş adamıdır v.b. Yani aslında tanıdığımız biridir. Tecavüze uğrayan her 5 kadından 4 tanesi saldırganı tanımaktadır. Tecavüzlerin %50'si planlıdır. Tecavüz olaylarının %33’ü mağdurun evinde, %50'si bir meskende gerçekleşmektedir. Yani insanlar tanıdığı, güvendiği, dost olup sevdiği, âşık olduğu ve evine aldığı kişilerin tecavüzüne uğrar. İşte bu yüzden bunu asla kabullenemez. Kendisinin bu eyleme sebep olduğunu düşünür. Kendisini suçlar, utanır. İnsanların ona inanmayacağını düşünür. Bu yüzden gizler. Susar. Aynı benim gibi. Yani bizim gibi
Tecavüzcülerin hemen hemen tamamı bunu bir kere yapmaz. Yani bildirilmeyen her tecavüz, cezalandırılmayan her tecavüzcü, yeni tecavüz olaylarının yaşanmasına izin verecektir. Dahası tecavüz yaşandığı zamanda kalmaz, mağdurun bütün ömrü boyunca yaşayacağı büyük bir yıkım yaratır. Tecavüz kurbanda travmaya sebep olur. Bu travmanın ardından ilk bir ay boyunca akut stres bozukluğu, bir aydan uzun zamanlarda ise travma sonrası stres bozukluğuna sebep olur. Daha uzun sürede ise depresif etkiler, kendine zarar verme eğilimi, madde bağımlılığı, agresif davranışlar, algılama bozuklukları, anksiyete, kişilik bozuklukları, insanlara güvensizlik, ürkeklik, cinsel bozukluklar ve strese bağlı fiziksel rahatsızlıklar yaşar. Unutmuş gibi yapmak, susmak ya da kaçmak tecavüzün bütün bu etkilerini yok etmez. Dahası derinleştirir. Ömür boyu etkisi yaşanacak bu büyük incitilmişlik ile yaşamak ancak yaraların daha da derinleşmesine sebep olur. Hiç kimse tecavüze uğramayı istemez ve hiç kimse tecavüze uğramayı hak etmez. Sen de, ben de.



Unutma bedenimiz bize ait. Yaşadığın acıyı biz biliyoruz Başkalarının düşüncelerinden korkararak yaşamak bize acı vermekten başka bir işe yaramaz. Biz kötü olan hiçbir şey yapmadık, dahası bize yapılan iğrençlikleri kabullenmek zorunda değiliz. Çünkü biz insan olduğumuz için değerliyiz. Bu bir insanlık ayıbıdır ve artık insanlar bununla yüzleşmeli. Tecavüzcüler ne pişmanlar ne de pişman olacaklar, hatta buna devem edecekler. Cezalandırılmaları gerekli. Fakat biz susarsak bu asla olmaz, hatta daha fazla kişinin incitilmesine izin vermiş oluruz. Ve bu vahşet asla bitmez. Gel bizi anlayan, benzer acıları yaşamış insanlarla tanışalım. Beraber mücadele edelim. Senin için, benim için, insan olarak varlığımız için, başka insanlar tecavüze uğramasın diye. Bugün kaybetsek bile emin ol yarın kazanacağız. Yeter ki susma, susmyalım. Yeter ki korkma, korkmayalım.


İletişim için: tacizvetecavuzeson@yahoogroups.com