Mesajı Okuyun
Old 16-10-2007, 19:00   #10
halit pamuk

 
Varsayılan

Bu sorunuzu aslında sizin bir iç sesiniz olduğu düşünüyorum. Yani kendinize sesleniyorsunuz.

Uzun zaman önce şunun farkına vardım: Hayatın sonu, insanlığın sonu, evreni sonu gibi bütün bu sonlar, bizim yarattığımız şeyler.

Yani sizin anladığınız anlamda bir son olduğuna inanmıyorum.

Daha iyi anlatmam gerekirse, şu anda 1923'te cumhuriyet kuruluyor. 1980'de Darbe oluyor. Ve Kenan Evren açıklama yapmak üzere.. 1914 Sırp veliahtı Avusturya da öldürülmek üzere.. 2036 da Marsa ilk astronotumuzu göndermek üzereyiz, Bu ara Koray 2010 da, şiddetli bir kalp krizi geçiriyor.

Bütün bunları diyelim ki bir imkanı olup dışarıdan seyreden,aynı anda Kanuni Sultan Süleyman'ın oğlu Şehzade Mustafa'nın babasının planladığı hain bir pusuyla boğularak Öldürüldüğü anı görebildiği gibi; kafasına sağa çevirerek, Mustafa Kemal'in Latife'ye kur yaptığı anı da görebilir.

İşte buradaki mesele kafanın sağa çevrilmesiyle anlatılmak istenendir. Yani mesele yer değiştirmektir. Zaman dediğimiz şey bir çeşit yer değiştirmektir, mekan değiştirmektir.

Kaybolan, yok olan bir şey yok. Ölsek bile hep varız.Sadece,ortalama 70 x 12 x 30 x 24 saatlik bir alan işgal etmiş oluyoruz.

Eğer,30 yıl yaşamış olsak 70 yerine 30 yazacağız fark sadece o kadar.

Anlamadığımız nokta ise tam burası: bu yaşadığımız şeylerin hiçbiri yok olmayacak.

Şimdi sorunuzu cevaplarsak, benim hayatımda hiçbir şey değizmezdi. Yazarın dediği gibi, ölüm bir son değil;sonuçtur.