Mesajı Okuyun
Old 16-06-2010, 13:50   #5
av.bilge yılmaz

 
Varsayılan müdahalenin meni kararlarının infazı hakkında.

El atmanın önlenmesi kararının pratikte bir uygulaması olmadığını biliyoruz ama kanaatimce bu tip kararların infaz kabiliyetinin olmaması hali TMK 693/2 hükmü ile hakim tarafından infazı mümkün hale getirilmeye çalışılmıştır.Ancak hakimler halen bu kararları verirken sadece paya vaki müdahalenin menine karar vermekle yetiniyorlar.Bilemiyorum, belki, tam olarak talebin Müdahalenin men'i ve muarazanın giderilmesi olarak belirtilmesi illaki bekleniyor olabilir.Ama bence, çoğun içinde az da vardır kuralı ve usul ekonomisi dikkate alındığında; paylı mülkiyette bir paydaşın diğer paydaşa açtığı müdahalenin men'i talepli davalarda Yargıtayın "özel bir parselasyon planı veya fiili kullanım durumu varsa buna göre yoksa TMKnın müşterek mülkiyet hükümlerine göre karar vermek gerekir" demesindeki gaye TMK 693/2 uygulanmasını sağlamak olmalı.. Nihayetinde harici taksim veya fiili kullanım durumu tespit edemeyen hakimin müdahalenin men'i kararı verirken müşterek mülkiyet hükümlerini uygulaması gerekliliği içine TMK 693/2 de giriyor.Girmeli ki ; aldığımız müdahalenin men'i kararları infaz şekli kazansın, aksi halde yaptırımı olmayan nihai bir karar olarak kalacak... Yargıtay mülkiyetle ilgili davaları neticelendirirken mesela ruhsatsız bir yapı için mülkiyetin tespiti davası açıldığında "talep mülkiyete ilişkin olmakla tespit istemini çoğun içinde az da vardır kuralı gereği muhdesatın kim tarafından oluşturulduğunun tespiti olarak anlamak ve davayı muhdesatın değeri aidiyetinin tespiti olarak kabul etmek gerekir" diyor.Bu düşünüldüğünde "elatmanın önlenmesi davalarında ...harici taksim veya filiili kullanım durumu yoksa müşterek mülkiyet hükümlerine göre karar vermek gerekir" cümlesindeki müşterek mülkiyet hükümleri (TMK md.688-700 md.arası) ibaresinin içine TMK 693/2 deki "uyuşmazlık halinde yararlanma ve kullanma şeklini hakim belirler bu belirleme paylı malın kullanılmasının zaman veya yer itibariyle paydaşlar arasında bölünmesi biçiminde de olabilir" hükmü de giriyor. Daha kötüsü sorunu açıklığa kavuşturacak hiçbir detay karar/haber bulamadım.Sayın Yücel Kocabaş, müdahalenin men'i kararının müşterek mülkiyet kavramı içinde bir tedbir niteliği taşıdığını ve hakimlerin men kararı vermekle müşterek mülkiyet kurallarını uyguladığını izah etti ama bence yer itibariyle bölünemeyen bir paylı mülkiyet için yapılan paya vaki müdahalenin men'i ve ecrimisil talebi doğal olarak izale-i şuyuna kadar uyuşmazlığın giderilmesi gerekliliğini de içinde bulunduruyor.Davayı kazandım ama karara işlerlik kazandırmak da istiyorum, kararı bu yönden temyiz etmek en mantıklısı olur görüşündeyim. Ya da hiç kurcalamadan paylı mülkiyet üzerinde fiili kullanım durumu yaratmaya müsaade etmeyen paydaş için muarazanın giderilmesini mi talep etmek belki de..Benimle aynı ya da aksi görüşte olan meslektaşlarım, yanıtlarınızı bekliyorum..