Mesajı Okuyun
Old 12-07-2008, 14:28   #4
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan Tanımanın mümkün olmadığı Tenfizin mümkün olduğu

Yabancı mahkeme kararının tanınması boşanma kararının Türkiyedeki nüfus kayıtlarına işletilmesini sağlamak gayesiyle yapılır.

Nüfus Hizmetleri K.nun 14.maddesine göre: Türk vatandaşlığının kaybı ve diğer sebeplerle nüfus kayıtları kapatılır ve artık kaydın üzerinde işlem yapılamaz hale gelir.Bu hükme göre vatandaşlığı kaybeden tarafların Türkiyedeki nüfus kayıtları kapatılır. Bu kayıtlar üzerinde artık işlem yapılamaz.

Nüfus kayıtları kapatılmışsa açılacak tanıma davasında tarafların hukuki yararı bulanmamaktadır. Tanıma davası bana göre ret edilir.

Buna karşın tenfiz davasının kapsamı daha geniştir. Tenfiz ile boşanma kararının Türkiyede icra edilmesi sağlanır. Doğumla Türk Vatandaşlığını kazanmış olup da sonradan Bakanlar Kurulundan çıkma izni almak suretiyle yabancı bir devlet vatandaşlığını kazanan kişiler diğer yabancılardan ayırt edilmiş ve bu kişilerin Türkiye'deki bazı hakların devamına imkan tanınmıştır. Bu haklar: ülkede ikamet, seyahat, çalışma, miras, taşınır-taşınmaz mal iktisabı ve ferağı gibi haklardır. – Bu kişilere "4112 Sayılı Kanunla Saklı Tutulan Hakların Kullanılmasına İlişkin Belge " (Pembe Kart / şimdi mavi kart ) verilir. Bu karta sahip olanlar Türkiye'de Türk Vatandaşlarının olduğu kurallara göre çalışabileceklerinden, yabancıların tabi olduğu mevzuat çerçevesinde kendilerinden çalışma izni ve çalışma vizesi alınması gibi prosedürleri yerine getirmeleri istenmez.

Bu durumda, boşanma ilamının nüfusta icrası sağlanamazsa da , 4122 sayılı kanunla tanınan hakların kullanılması özellikle medeni halinin kanıtlanması , mirasçılık haklarının belirlenmesi yönünden boşanma kararının ibrazı ve kullanılması gerekebilir. Bu yönden tenfiz davasının açılabileceğini düşünüyorum.

Kısmi tanıma-tenfiz mümkündür. Fakat kararın tamamının Almanca yazılan ve Avusturya apostil makamının tasdikini ( apostil şerhini ) taşıyan aslının mahkemeye ibraz edilmesi ve yine aslının tamamının Türkçe tercümesinin de eklenmesi gerekir. Tercüme Türkiyede notere de yaptırılabilir. Tercümenin apostil şerhi aranmaz.

Vekaletname Türkiyede noter , yabancı ülkede konsolosluk tarafından türkçe olarak düzenlenir. Yabancı noterde Almanca olarak düzenleyebilir. Bu halde vekaletnamenin de apostil şerhini taşıması gerekir. Türkçeye konsolosluk veya noter tarafından çevrilir “ Türkçe vekaletnamenin Almanca tastikinin” söz konusu olmaması gerekir. Diye düşünüyorum.

Saygılarımla.