Mesajı Okuyun
Old 13-09-2006, 21:52   #13
Gemici

 
Varsayılan

Sayın umutlaw,
Dün yazma fırsatı bulamadım. Bugün sorduklarınıza cevap vermeye çalışayım.

a- Frankfurt’taki Schuldnerberatungsstelle"lerin(Borçlular için Danışma Merkezleri’nin) telefonları: Şehir kodu: 069/
21 24 13 88,
73 74 19
28 84 23
2 12-3 69 71 veya 2 12-3 69 70
44 15 53
70 04 25
95 63 89-0
Genelde tüm bu danışma yerlerinin Insolvenzberatung(İflas Danışması) yapmaları gerekir.
Frankfurt haricindeki diğer danışma merkezlerinin adres ve telefon numaralarını size bildirdiğim ‘Forum Schuldnerberatung’ sayfasına girdiğiniz zaman sol tarafta kırmızı yazıyla yazılan ‘Adressen Schuldnerberatungsstellen’ e tıkladığınızda gelen sayfada ‘Beratungsstelle suchen’ denen yerdeki karenin içine ikamet yerinin posta kodunu verirseniz en yakın danışma merkezinin adresi bildirilir’

b- İflas durumunda kişi altı sene boyunca sadece gelirinin hacz edilebilen kısmını alacaklılara verir. Maaş haciz sınırlarının altındaysa hiçbirşey ödemez. Mahkeme masrafları ve tayin edilen yediemin masrafları devlet kasasından ödenir. Borçlu hiçbir ödemede bulunmuş olmasa bile altı sene sonunda borcundan kurtulur. Müvekkilinizin 1359,99 Euroya kadar olan kazancı haciz dışıdır(eşi çalışmadığı için) Bir de müvekkilinizin, bu ev hikayesinin dışında, ek olarak daha başka borçları da var anladığım kadarı ile. İflasın anlamı kişinin tüm borçlarından kurtulması olduğu için, olası bir iflas durumunda bu borçlarıda bildirmesi gerekir. Şimdiki durumda hiçbir alacaklı müvekkilinizi herhangi bir ödemede bulunmaya zorlayamaz, çünkü aldığı maaş haciz sınırlarının altında. Bu da şu anlama geliyor: İsterse tüm ödemelerini durdurabilir ve hiçbirşey olmaz. Bu gibi durumlarda ödenmesi gereken en önemli iki şey ev ve elektriktir. Bir de eğer herhangi bir cezası varsa o cezayı ödemek zorundadır.

c- İpotek kredilerinin kefaletle verilmesi, önceki mesajımda da bildirdiğim gibi, alışılmış, daha doğrusu benim bildiğim bir uygulama değil. En iyisi danışma merkezine gidildiğinde, sözleşmeyi incelettirmek.

d- Kişinin hem kendi işyerinin olması, hem de başkasının yanında ücretli olarak çalışması normal bir durum; Problem olmaz. Kredi alabilmek için gelirini fazla olarak göstermesi ve bu gaye ile sahte belge hazırlaması, benim düşünceme göre, kredi veren bankanın şikayet edebileceği bir konu. Sizin müvekkilinizin burada bir şikayet hakkı olabileceğini zannetmiyorum.

e- Ev alındığında müvekkilinizin çalışmıyor olması kredi sözleşmesini herhangi bir şekilde etkilemez diye düşünüyorum. Bu durum en azından bankaya karşı, sözleşmenin müvekkiliniz bakımından iptali için açılacak bir davada söz konusu olmaz; Bankaya müvekkiliniz adına sahte kazanç belgelerinin sunulması, belirttiğim gibi, sadece bankaya şikayet hakkı tanır. Müvekkiliniz büyük bir ihtimalle hem kredi sözleşmesi yapılırken, hem de (notere gittiğini kendiniz söylüyorsunuz) noterde, hazır bulunup imza atmış. Durum böyle olunca da tüm yapılanlardan haberim yoktu gerekçesiyle mahkemeyi ne ölçüde inandırır bilemiyeceğim.

f- Bir de müvekkilinizin, eğer ev üzerinde her hangi bir hakkı yoksa ve alıcı olarak gitmediyse, hangi gerekçeyle notere gittiğini anlıyamadım. Kefalet için notere gitmesine gerek yok. Kefalet için gereken imzayı bankada atması yeterli. Her neyse başta da belirttiğim gibi en iyisi sözleşmeyi incelettirmek.

Saygılarımla