Mesajı Okuyun
Old 21-06-2007, 17:08   #2
Kilimanjaro

 
Varsayılan Evet

<H4>T.C.

YARGITAY

21. HUKUK DAİRESİ

E. 2003/3625

K. 2003/3385

T. 15.4.2003

• ÖDEME EMRİNİN İPTALİ ( Sosyal Sigortalar Kurumuna İdari Para Cezası Borcu Olmadığının Tespiti )

• SSK ALACAKLARININ TAHSİLİ ( 6183 Sayılı Yasanın Uygulanmasından Doğacak Uyuşmazlıkların Çözümünde Alacaklı Sigorta Müdürlüğünün Olduğu Yer İş Mahkemesinin Yetkili Olması )

• YETKİLİ MAHKEME ( SSK Alacaklarının Tahsilinde 6183 Sayılı Yasanın Uygulanmasından Doğacak Uyuşmazlıkların Çözümü-Alacaklı Sigorta Müdürlüğünün Olduğu Yer İş Mahkemesinin Yetkili Olması )

• GÖREVLİ MAHKEME ( SSK Alacaklarının Tahsilinde 6183 Sayılı Yasanın Uygulanmasından Doğacak Uyuşmazlıkların Çözümü-Alacaklı Sigorta Müdürlüğünün Olduğu Yer İş Mahkemesinin Yetkili Olması )

506/m.80,140

4792/m.19


ÖZET : Sosyal Sigortalar Kurumunun alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Kanunun uygulanmasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde, alacaklı Sigorta Müdürlüğünün bulunduğu yer İş Mahkemesi yetkilidir.
DAVA : Davacı, ödeme emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi B.Mustafa Şimşek tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
KARAR : Dava, hukuki nitelikçe, Sosyal Sigortalar Kurumuna idari para cezası borcu olmadığının tesbiti istemine ilişkindir.Davacı hakkında 506 sayılı Yasanın 140. maddesinde öngörülen koşulların oluşması nedeniyle idari para cezası tahakkuk ettirildiği, idari para cezasının anılan maddede belirtilen prosedür çevresinde kesinleştiği, uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, idari para cezasının idari aşamada kesinleşmesinden ve özellikle 6183 sayılı Yasa uyarınca borçluya gönderilen ödeme emrinden sonra " Borçlu olmadığının tesbiti ve ödeme emrinin iptali veya istirdat" şeklinde dava açılması durumunda görevli mahkemenin saptanması noktasında toplanmaktadır.
Davanın yasal dayanağı 3995 sayılı Yasanın 4. maddesiyle değişik 4792 sayılı Yasanın 19'ncu maddesinde; kurum gelirleri kapsamına 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa göre, alınan idari para cezalarının dahil edildiği ve süresi içinde ödenmeyen gelirlerin kurum alacağına dönüşeceği ve 506 sayılı Yasanın 80. maddesine göre gecikme zammı uygulanacağı hükmü öngörülmüştür. Öte yandan, Sosyal Sigortalar kanununun 80. maddesinde 3917 sayılı Yasanın 1. maddesi ile yapılan değişikliğe göre, kanuni süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde 21.7.1953 Tarih ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının "Iahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır. Kurum alacaklarının tahsilinde 21.7.1953 tarih ve 6183 sayılı kanunun uygulanmasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde, alacaklı Sigorta Müdürlüğünün bulunduğu yer İş Mahkemesi yetkilidir. Somut olayda davacı, 6183 sayılı yasa uyarınca yapılan takibin iptali ile, ödeme emrinde belirtilen miktarda idari para cezası ve gecikme zammı borcu olmadığının tespitini istediğine göre; uyuşmazlığın belirgin bir biçimde 506 sayılı Yasanın 80. maddesinden kaynaklandığı açık-seçiktir. Hal böyle olunca, uyuşmazlığın çözüm yerinin Sulh Ceza Mahkemesi olmayıp, alacaklı Sigorta Müdürlüğünün bulunduğu yer İş Mahkemesi olduğu ortadadır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacının bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.4.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.
</H4>