Mesajı Okuyun
Old 23-12-2008, 17:30   #3
Gamze Dülger

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım,

Ortaklığın giderilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden sonra "altı aylık " zamanaşımı süresi geçmiş ise bu takdirde "İcranın geri bırakılmasına " karar verilecektir.

Kanımca açtığınız dava zamanaşımını kesmiştir (diye umuyorum).Dava kesinleştiği tarihten itibaren yeni bir süre/zamanaşımı işlemeye başlayacağından ,kesinleşme ile satış talebinde bulunma tarihleri arasında geçen süre önemlidir.

Ancak hangi davaların zamanaşımı keseceğine ilişkin net bir karar yoktur.Tasarrufun iptali davası zamanaşımını kesmez iken,ortaklığın giderilmesi davası keser mi bilemiyorum.Yargıtay "Genel mahkemelerde dava açma" terimini alacağın aslı ile ilgili dava olarak yorumlamaktadır.

Karar aleyhinize çıktığı takdirde temyiz ederseniz öğrenebiliriz.

Saygılarımla

T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/25823

K. 2006/1807

T. 31.1.2006

• ZAMANAŞIMININ AÇILAN DAVA İLE KESİLMESİ ( Genel Mahkemede Açılmış Bir Dava Bulunmamasına Göre İcra Mahkemesine Sunulan İtiraz İse Maddede Öngörülen Niteliği İçermeyip Zamanaşımını Kesmediği )

• ÇEKTE ZAMANAŞIMI ( Gerek Alacaklı ve Gerekse Borçlu Tarafından Genel Mahkemelerde Açılan Davaların Zamanaşımını Keseceği )

• İCRA MAHKEMESİNE YAPILAN İTİRAZ ( TTK'nın 662. Maddesi Poliçe ve Bonolara Uygulanan Zamanaşımını Kesen Sebepler Sayıldığından İtirazın Maddede Öngörülen Niteliği İçermeyip Zamanaşımını Kesmediği )

6762/m.662,730/18

818/m.133


ÖZET : Borçlar Kanunu'nun 133. maddesine göre daha özel olan TTK'nın 662. maddesi poliçe ve bonolara uygulanan zamanaşımını kesen sebepleri saymıştır. Bu sebeplerden biri de dava açılmasıdır. Zamanaşımının kesilmesine ilişkin bu hükümler çekler için de uygulanır. Gerek alacaklı ve gerekse borçlu tarafından genel mahkemelerde açılan davalar zamanaşımını keser.
Olayda, genel mahkemede açılmış bir dava bulunmamaktadır. İcra Mahkemesine sunulan itiraz ise maddede öngörülen niteliği içermeyip zamanaşımını kesmez.
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilen mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Borçlar Kanununun 133. maddesine nazaran daha özel nitelikte bulunan TTK'nın 662. maddesi poliçe ve bonolara uygulanan zamanaşımının hangi sebeplerle kesileceğini sınırlı bir şekilde açıklamıştır. Bu sebeplerden biri de dava açılmasıdır. TTK'nın 730/18. maddesi gereğince zamanaşımının kesilmesine ilişkin 662. madde çekler hakkında da uygulanır. Gerek alacaklı ve gerekse borçlu tarafından ( genel mahkemelerde ) açılan davaların zamanaşımını keseceği, konusunda bir tereddüt mevcut değildir. ( HGK'nın 22.02.1984 tarih ve 1981/11-716 E., 1984/141 K. ) ( HGK'nın 20.1.1996 gün ve 1996/12-654 E., 1996/805 K. )
Somut olayda, yukarıda anılan nitelikte ve genel mahkemede açılmış bir dava bulunmamaktadır.
Açılma koşulu ve inceleme yöntemleri İİK'da düzenlenen ve İcra Mahkemesine sunulan itiraz ise maddede öngörülen niteliği içermeyip zamanaşımı kesmez. O halde, istemin kabulü yerine reddine karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nın 366 ve HUMK'nın 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 31.01.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.