Mesajı Okuyun
Old 19-09-2019, 15:20   #8
Av. Musa TAÇYILDIZ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Avukat Rıdvan ÖZ
Benzer bir konu hakkında bende bir soru sormak istiyorum. Benim müvekkillerim de müteahhitten daire satın alan 3. kişi konumunda. Müteahhit ruhsat almasına rağmen inşaata hiç başlamadı ve sözleşmeye göre teslim süresi de geçti. Sorularım şunlar ;
1-) Müvekkiller tarafından ödenen peşinatlar sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre mi talep edilecektir? Sözleşme geriye etkili olarak feshedilirse faiz ödeme tarihinden itibaren mi geçerlidir yoksa sözleşmede belirtilen teslim edilmesi gereken tarihten itibaren mi?
2-) Müvekkillerden bazıları dolar olarak banka aracılığı ile ödemişler. Fakat müteahhit kendilerinden doların Türk parası karşılığına imza attırmış. Örneğin 10.000 Dolar ödenmiş müteahhit 30.000-TL ödendiğinde ilişkin imza almış. Bu durum iade talebimizi dolar olarak göndermemize engel midir ?
3-) Bu konu ile ilgili takip etmem gereken başkaca tavsiyeleriniz var mı?

1- T.C.YARGITAY 23.HUKUK DAİRESİ ESAS NO:2014/4725 KARAR NO:2015/3428 : İBK'da da belirlendiği gibi, HMK'nın 24/1, 25, 26, 30 ve 33. (HUMK'nın 74,75 ve 76.) maddeleri gereğince hakim, tarafların ileri sürdükleri maddi vakıalar ve bunlara bağlı netice-i taleplerle bağlı ve fakat hukuki tavsiflerle bağlı olmayıp, kanunları re'sen uygulamakla ve neticeye vardırmakla yükümlüdür.
Kısacası hakim hukuki nitelendirme ile bağlı değildir.

2- Sözleşmede TL ile anlaşma sağlandığından; TL olarak talep edebileceğiniz kanaatindeyim.

3- Sözleşmenin Feshi yada Sözleşmeden Dönme iradenizi belirtir bir ihtarname ile başlamanızı tavsiye ederim


T.C YARGITAY
15.Hukuk Dairesi
Esas: 2018/ 573
Karar: 2018 / 3225
Karar Tarihi: 17.09.2018

ESER SÖZLEŞMESİNDEN DOĞAN DAVA - MAHKEMECE ASIL DAVADA TALEP EDİLEN ALACAĞA AVANS FAİZİ YERİNE YASAL FAİZ UYGULANMASI VE FAİZ BAŞLANGIÇ TARİHİNİN GÖSTERİLMEMİŞ OLMASI - HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASI
Kelime Ara

Ara

Temizle
Kopyala

Kaydet/Yazdır

Sık Kullanılanlar

Geri
ÖZET: Asıl davada yüklenici talep ettiği alacakları için avans faizi uygulanmasını talep etmiştir. Takip ile dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 12/3. maddesi hükmünce her çeşit imal ve inşa işleri ticari iş sayıldığından inşaat yapımıyla ilgili eser sözleşmesinin taraflarının 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine ilişkin Kanun'un 2/II uyarınca alacakları için avans faizi talep etmeleri mümkündür. Dava konusu somut olayda davalı-karşı davacı arsa malikine ödenen 150.000,00 TL imâl ve inşaat işi için ödenmiş olduğu ve takip tarihinden önce borçluyu temerrüde düşürücü nitelikte bir ihtarname de bulunmadığından davacı-karşı davalı takip tarihinden itibaren avans faizi istemekte haklıdır. Bu nedenle mahkemece asıl davada talep edilen alacağa avans faizi yerine yasal faiz uygulanması ve faiz başlangıç tarihinin gösterilmemiş olması doğru olmamıştır. Karar, bu nedenle bozulmalıdır. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK 438/VII. maddesi gereğince düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.

(6762 S. K. m. 12) (1086 S. K. m. 438)



Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün taraf vekillerince temsil edilmiş, davalı-karşı davacı vekili tarafından duruşmalı istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı-karşı davalı vekili Avukat ... geldi. Davalı-karşı davacı vekili gelmedi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı-karşı davalı avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:



Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, ödenen bedelin iadesi için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve %20 icra inkâr tazminatının tahsili, karşı dava kira kaybı alacağı istemine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, itirazın asıl alacak bakımından iptali ile takibin devamına, karşı davanın reddine dair verilen karar, taraf vekillerince yasal süresi içinde temyiz edilmiştir.



1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle davalı-karşı davacı borçlu işlemiş faiz ve ihtiyati haciz masrafları ile ilgili itirazında haklı olup, icra inkâr tazminatına hükmedilmemesinde isabetsizlik bulunmamasına göre davalı-karşı davacı vekilinin tüm, davacı-karşı davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.



2-Asıl davada yüklenici talep ettiği alacakları için avans faizi uygulanmasını talep etmiştir. Takip ile dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 12/3. maddesi hükmünce her çeşit imal ve inşa işleri ticari iş sayıldığından inşaat yapımıyla ilgili eser sözleşmesinin taraflarının 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine ilişkin Kanun'un 2/II uyarınca alacakları için avans faizi talep etmeleri mümkündür. Dava konusu somut olayda davalı-karşı davacı arsa malikine ödenen 150.000,00 TL imâl ve inşaat işi için ödenmiş olduğu ve takip tarihinden önce borçluyu temerrüde düşürücü nitelikte bir ihtarname de bulunmadığından davacı-karşı davalı takip tarihinden itibaren avans faizi istemekte haklıdır. Bu nedenle mahkemece asıl davada talep edilen alacağa avans faizi yerine yasal faiz uygulanması ve faiz başlangıç tarihinin gösterilmemiş olması doğru olmamıştır. Karar, bu nedenle bozulmalıdır. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK 438/VII. maddesi gereğince düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.



Sonuç: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacının tüm, davacı-karşı davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca davacı-karşı davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 12.08.2016 tarihli ek karar ile tavzih edilen (3) numaralı bendinin karardan çıkartılarak yerine ''3- ... 16. İcra Müdürlüğü'nün 2014/8258 Esas sayılı icra takip dosyasında davalı-karşı davacının vaki itirazının 150.000,00 TL asıl alacak bakımından iptali ile takibin takip talebinde belirtilen oranı aşmamak koşuluyla değişen oranlarda avans faizi uygulanarak devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine” cümlesinin yazılmasına, kararın değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak Yargıtay'daki duruşmada vekille temsil olunan davalı-karşı davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 7.864,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı-karşı davacıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacı-karşı davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 17.09.2018 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)