Mesajı Okuyun
Old 02-02-2010, 14:14   #6
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Eğer Yönetim Planında bir özel hüküm yoksa, uygulanacak faiz oranı yasada gösterilen faiz oranıdır.Değişiklikten sonraki tarih için %5.

T.C.

YARGITAY

18. HUKUK DAİRESİ

E. 2008/7782

K. 2008/11868

T. 10.11.2008

• AİDAT BORCU ( Kat Malikinin Yıllardır Ortak Gider ve Aidat Borçlarını Tam Olarak Yatırmadığı/İcra Takibine Maruz Kaldığı - Gecikme Tazminatıyla Sorumlu Tutulacağı )

• GECİKME TAZMİNATI ( Kat Malikinin Yıllardır Ortak Gider ve Aidat Borçlarını Tam Olarak Yatırmadığı - Gecikme Tazminatıyla Sorumlu Tutulacağı )

• GİDER VE AVANS PAYI ( Kat Malikinin Yıllardır Ortak Tam Olarak Yatırmadığı - Gecikme Tazminatıyla Sorumlu Tutulacağı )

634/m.20

ÖZET : Davacı, davalı site yönetiminin kendisi hakkında yaptığı icra takibinde; aidat borcunun tespiti ile gecikme tazminatı borcunun olmadığının tespitini istemiştir. Gider ve avans payının tamamını ödemeyen kat maliki ödemede geciktiği günler için aylık %10 ( 5711 Sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 28.11.2007 gününden itibaren %5 ) hesabıyla gecikme tazminatı ödemekle yükümlüdür. Davacının uzun yıllardan beri bağımsız bölüm maliki olduğu anataşınmazdaki ortak gider ve aidat borçlarını tam olarak yatırmadığı ve anataşınmazdaki bağımsız bölüm ile ilgili gerekli avans ve aidatları ödemekle yükümlü olduğunu bildiği halde bu duruma duyarsız kaldığı anlaşıldığından gecikme tazminatıyla sorumlu tutulması gerekir.
DAVA : Dava dilekçesinde davacı, davalı site yönetiminin kendisi hakkında yaptığı icra takibinde; 1.379 YTL aidat borcu olduğunun tespiti ile gecikme tazminatı borcunun olmadığının tespitini istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı dava dilekçesinde, kat irtifaklı anataşınmazda bağımsız bölüm maliki olduğunu belirterek davalı ile arasında çıkan anlaşmazlık sonucunda hakkında icra takibi yapıldığını ve fazla ödemede bulunduğunu ileri sürerek davalı tarafa 1.379 YTL borçlu olduğunun ve bunun da 650 YTL.sini icra dosyasına yatırdığına karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında da davaya istirdat davası olarak devam edilmesini, icra baskısı altında 6.200 YTL ödediğini ileri sürmüş, mahkemece davanın kısmen kabulüne, takibe konu 1.694 YTL tutarındaki asıl alacağın 24 YTL.lik kısmından ve 4.739 YTL tutarındaki faizin tamamından davalıya borçlu olmadığının tespitine, 4.056,34 YTL.nin son ödeme tarihi olan 8.5.2007'den itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan istirdatına karar verilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı deliller ile yasal gerektirici nedenlere ve asıl alacağın miktarının tespitinde herhangi bir yanlışlık bulunmamasına göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
634 Sayılı Kat Mülkiyeti Yasasının 20. maddesine göre gider ve avans payının tamamını ödemeyen kat maliki ödemede geciktiği günler için aylık %10 ( 5711 Sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 28.11.2007 gününden itibaren %5 ) hesabıyla gecikme tazminatı ödemekle yükümlüdür. Dosya içinde bulunan ve davacı aleyhine yürütülen icra takibine ilişkin dosyadaki takip talebi içeriğinden davalı tarafın gecikme tazminatı da istediği anlaşıldığına göre davacının uzun yıllardan beri bağımsız bölüm maliki olduğu anataşınmazdaki ortak gider ve aidat borçlarını tam olarak yatırmamak suretiyle icra takibine maruz kaldığı ve anataşınmazdaki bağımsız bölüm ile ilgili gerekli avans ve aidatları ödemekle yükümlü olduğunu bildiği halde bu duruma duyarsız kaldığı anlaşıldığından yargılama sırasında mahkemece yapılan inceleme sonucu bilirkişi H.Tarık Erol tarafından düzenlenen 28.01.2008 günlü raporda belirtildiği gibi gecikme tazminatıyla sorumlu tutulması gerekmektedir. Mahkemece tüm bu hususlar dikkate alınarak bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.11.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.
_------------------------------------------------------------------------------------------------_
Ancak, eğer Yönetim Planında bir oran varsa, bu oranı dikkate almak gereklidir.

T.C.

YARGITAY

18. HUKUK DAİRESİ

E. 2008/4851

K. 2008/6065

T. 26.5.2008

• ORTAK GİDERLERİN ÖDENMEMESİ NEDENİYLE TAKİP ( İtirazın İptali İstemi - Takip Konusu Alacağın Belirli ve Kolay Hesaplanabilir Olması Nedeniyle İcra İnkar Tazminatına Hükmedilmesi Gereği )

• İCRA İNKAR TAZMİNATI ( Ortak Giderler İçin Yapılan Takibe İtiraz - Takip Konusu Alacağın Belirli ve Kolay Hesaplanabilir Olması Nedeniyle Tazminata Hükmedilmesi Gereği )

• GECİKME TAZMİNATI ( Ortak Giderlerin Ödenmemesi Nedeniyle Yapılan Takip - Ödeme Emrinin Borçluya Tebliğinden İtibaren Hesaplanacağı )

• ORTAK GİDERLERİN BELİRLİ VE KOLAY HESAPLANABİLİR OLMASI ( İtirazın İptali İstemi - İcra İnkar Tazminatına Hükmedilmesi )

634/m. 20, 28

2004/m. 67/2

ÖZET : Anataşınmazın yönetim planındaki oran dikkate alınarak davacı tarafından ödeme emrinin davalı borçluya tebliğinden itibaren gecikme tazminatına ve takip konusu alacağın belirli ve kolay hesaplanabilir olması nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekir.
DAVA : Dava dilekçesinde itirazın iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının bağımsız bölüm maliki olduğu sitenin ortak gider ve aidat borçlarını süresinde ödememesi nedeniyle hakkında icra takibine başlandığını, itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptalini, takibin devamını ve %40'dan aşağı olmamak üzere inkar tazminatının tahsilini, icra takip dosyasında da takip konusu alacağa %10 aylık gecikme tazminatı uygulanmasını istemiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne, davacının icra inkar tazminatıyla gecikme tazminatı istemlerinin reddine, itirazının iptali ile takibin devamına, asıl alacağa ödeme emrinin davalıya tebliğinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; kat irtifaklı anataşınmazda davalının irtifak hakkı sahibi, davacının ise yönetici olduğu anlaşılmaktadır. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasası'nın 20. maddesine göre, gider veya avans payının tamamını ödemeyen kat maliki ödemede geciktiği günler için aylık %10 hesabıyla ( 5711 sayılı Yasa'yla bu oran %5'e düşürülmüştür ) gecikme tazminatı ödemekle yükümlüdür. Aynı Yasa'nın 28. maddesinde, yönetim planının bütün kat maliklerini bağlayan sözleşme hükmünde olduğu öngörülmüştür. Mahkemece öncelikle anataşınmazın yönetim planındaki oran dikkate alınarak davacı tarafından ödeme emrinin davalı borçluya tebliğ edildiği 08.04.2005 gününden itibaren gecikme tazminatının ve ayrıca takip konusu alacağın belirli, kolaylıkla hesap edilebilir durumda bulunması nedeniyle İcra-İflas Yasası'nın 67. maddesinin ikinci fıkrasına göre istem gibi hükmolunan meblağın %40'ından az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince ( BOZULLMASINA ), temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 26.05.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Bununla birlikte Yönetim Planında mesela %5 yazıyorsa ancak kat malikleri aralarında aldıkları bir kararla bu oranı %10’a çıkarmışlarsa, burada yönetim planı değişikliğinden söz edilmeli ve KMK m.28/3 uyarınca ka maliklerinin beşte dördünün olumlu oyu aranmalıdır.

Saygılar.