Mesajı Okuyun
Old 23-01-2005, 15:35   #1
nfb

 
Varsayılan Hakim Mi? bilirkişi Mi?

Özellikle iş kazaları nedeniyle gerek işçinin ve gerekse SSK' nun işveren aleyhinde açtığı tazminat davalarında mahkemelerce iş kazası olayının irdelenmesi ve tarafların kusur durumlarının belirlenmesi amacıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmaktadır.

Yıllardır bu tür davaları yoğunlukla takip etmeme ve davanın her iki tarafında da yer almama rağmen, ne bilirkişi raporlarındaki değerlendirmeleri anlayabilmiş, ne de mahkemelerin bu raporlara göre hüküm kurmalarını içime sindirebilmiş değilim.

Elbette ki iş kazaları, nitelikleri itibariyle teknik bir olayın çözümünü gerektirdiğinden bilirkişi incelemesi yapılacaktır. Ancak bu güne kadar beni hukuken tatmin eden bir bilirkişi raporuyla karşılaşamadım.

Çoğu davamda 3 den az ve üstelik birbirine aykırı bilirkişi raporu alınmış değildir.

Bir davamda işveren %10 kusurla başlayıp sırasıyla %25, %50, %90 oranında kusurlu bulunduktan ve bu son rapor üzerine neredeyse savunma sınırlarını aşan ifade ve itirazlarımız üzerine 5. kez ve bu kez 5 kişilik heyetten alınan rapor sonucunda işveren %10 kusurlu bulunarak hüküm kurulmuştur.

Bir başka davamda, SSK müfettişinin kusursuz bulduğu işveren için ilk raporda İşveren kusursuz iken, itiraz üzerine dosya üzerinde inceleme yapan 3 kişilik heyet raporunda işveren %25 kusurlu bulunmuştur. Yine itiraz üzerine 3 kişilk heyet bu kez işvereni %75 kusurlu bulmuş, bizim itirazımız üzerine ise 5 kişilik heyet yine işvereni %75 kusurlu bulmuş ve hüküm buna göre tesis edilmiştir.

Artık son zamanlarda her ne hikmet ise, işveren kusuru %70-75 den aşağı olmamaktadır. Sanki bilirkişiler-yerel mahkemeler ve Yargıtay arasında sessiz bir konsensus sağlanmıştır.

HUMK Madde 275 - (Değişik madde: 16/07/1981 - 2494/18 md.)

Mahkeme, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişi dinlenemez.

Madde 286 - Ehlivukufun rey ve mütalaaları hakimi takyit etmez.

HUMK nun bu düzenlemeleri karşısında iş kazalarında verilen bilirkişi raporlarındaki kusur dağılımını mahkemelerin aynen benimsemeleri Anayasanın 138. maddesinde yazılı olan
"Hakimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler."

ilkesiyle sizce ne kadar bağdaşır?

Bir başka soru ise, SSK'nun işverene karşı açtığı davada verilen rücuan tazminat davasında verilen hüküm aleyhinde AİHM' ne başvuru imkanı var mıdır?