DÜNYA KADINLAR GÜNÜ BİLDİRİSİ. Av. İzzet DOĞAN
Bir toplumda kadına gösterilen sevgi ve saygı, kadına verilen değer, hak ve özgürlükler, toplumun çağdaşlık ve gelişmişlik düzeyinin şaşmaz göstergesidir.
Toplum gelişmek, çağdaş olmak, özgürlükler içinde yaşamak, barış ve huzur içinde olmak istiyorsa önce insandan yola çıkmalı ve kadının da insan olduğunu hiçbir zaman gözardı etmemelidir.
Kadınlar eşleri, boşandıkları eşleri veya sevgilileri tarafından şiddet görmekte ve cinayete kurban gitmektedirler. Olayın en dramitik ve vahim niteliği kadınların en çok güven duydukları, sevgi ve saygı gösterdikleri en çok güvendikleri insanlar tarafından kendi yuvalarında, kendi yavrularının gözleri önünde şiddet görmeleri veya cinayete kurban gitmeleridir. Kadına yönelik şiddet bir insan hakları ihlalidir. Bu şiddet kadının fiziksel, ruhsal, cinsel, ekonomik ve sosyal yönden zarar görmesine acı çekmesine neden olur. Şiddet ayrıca kadının onurunu inciltir, kişiliğinin gelişmesini engeller, temel hak ve özgürlüklerini kullanamaz hale getirir.
Aile içi şiddet en çok kadınları ve çocukları mağdur etmektedir. Çocuğun tanık olduğu şiddet onları ve aileyi olumsuz etkilemekte, toplumun yapısı bozulmaktadır. Toplumun yapısının bozulması çarpık değerlerin tercih nedeni olması insanların hem biri birlerine olan ve hemde içinde yaşadıkları topluma olan güvenliğini tehdit eder.
Böyle bir güvensiz şiddet ortamının yerine saygıyı öne çıkaran bir sevgi toplumu olmanın yollarını açmalıyız. İnsana, hayvana,doğaya acımasızca zarar verip eziyet eden, öldüren, tüketen bireyler yerine sayan, seven, üreten, çalışan, okuyan, araştıran bireyleri yetiştirip çoğaltmanın yollarını açmalıyız.
Halen her üç kadından biri fiziksel şiddet görmektedir. Ancak şiddeti yanlızca fiziksel olarak görmek çok yanlıştır. Bir kadının dediği gibi “yaralarım kabuk tuttu, kapandı. Ama gönlümdeki yaram kapanmadı kanıyor “