Mesajı Okuyun
Old 15-03-2006, 10:28   #15
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Sayın erdemlig,

Hukukçularda moral çöküntü olduğu tespitiniz yanlış sayılamaz.

Uygulamacı hukukçu olan avukat - yargıç ve savcılar, günün her saatinde, diğer insanların sorunlarına çözüm ararken, kendilerini sorunlarla iç içe bulurlar.

Hukuk, sabır işidir. Rahat ve huzurlu bir beyin ile ancak yararlı sonuç çıkabilir. Türkiye'de hemen hiç bir hukukçu, çok rahat değildir.Rahatlığın ölçüsü sadece para da değildir.Toplumun algılaması, yaklaşımı, mesleğe saygısı da bu rahatlıık ya da rahatsızlıkta etkendir.

Tespitin nedenlerine bakalım:

- Hukukçuların %99' u ekonomik sıkıntı içindedir.
- Hukukçuların büyük çoğunluğu mutsuzdur.
- Hukukçuların çoğunluğu depresyondadır.
- Hukukçuların çoğunluğu, kalp ve kalbe bağlı hastalıklarla boğuşmaktadır.
- Hukukçuların büyük çoğunluğu gereken saygıyı görmemektedir.
- Hukukçuların (özellikle avukatların) büyük çoğunluğu, ciddi emek ve gayret gösterdiği ve hiç hak etmediği halde yalancı, sahtekar, üçkağıtçı, güvenilmez muamelesi görüyor. Bu muameleyi bizatihi devletin çeşitli birimleri de sergiliyor!

Böyle bir tablo içinde moral çöküntüsü, neden olmasın?

Bu rahatsız edici yazılardan sonra şunu belirtmeliyim ki:

Herkes, hukukçulara çok şey borçludur. Bndan böyle de borçlu kalacaktır.

Dahi olayına gelince;

Hukukçuların dahi olamayacağını söylemek, onların yaratıcı zekaya sahip olmadıkları anlamına gelmez. Zira, çok yaratıcı hukukçular vardır fakat bu yaratıcılığı sergilemesi, katı ve kemikleşmiş evrensel hukuk kuralları karşısında çok ama çok zordur.

Fizik biliminde, doğru sanılan şey çürütülüp, doğru olmaktan çıkabilir. Çünkü, fizikte sonuç gözle görülebilir, elle tutulabilir ya da hissedilebilir. Maddi tezahürü olur.

Hukukda bu neredeyse mümkün değildir. Kavramlar üzerinde döner hukuk. Siz kavramı yorumlayabilirsiniz, hatta yeni bir kavram da ortaya koyabilirsiniz.Ancak bu kavram kanunlaşmadıkça hiç bir şey ifade emez.Kanunu ise, ne yazık ki mecliste bulunan mühendis, doktor, mimar, iş adamı, kabzımal gibi çeşitli meslek alanlarından gelen ve genelde hukuku bilmeyen kişiler, günlük menfaatlere göre ihdas ederler.

Komisyonlar kurulur, taslaklar hazırlanır bir şekil çıkar ama genelde bu taslaklar kuşa çevrilir ve kanun kanun olmaktan çıkar. Diğeri gelir, o daha başka bir hale sokar. Hukuka saygı olmadan, hukukçudan dahi çıkması mucize olur!

Ama bu tartışma konusu sabun gibidir.