Mesajı Okuyun
Old 26-11-2020, 16:07   #6
Avukat Kaya

 
Varsayılan

Değerli meslektaşım, sanırım Av.Suat Bey'in söyledikleri kıymetli evrak hukuku kuralları gereğince daha doğrudur. Öyle ki sorunuzu ilk okuduğumda 'senet üzerinde bulunan her imza diğerlerinden bağımsız olarak geçerlidir' , 'imzaların istiklali' gibi kurallar aklıma geldiği için keşidecinin imzası sahte bile olsa aval veren sorumlu olur diye düşünmüştüm. Ancak konu ile ilgili Yargıtay'ın uygulamasını araştırdığımda, kanaatimi değiştirmeme neden olan kararlar ile karşılaştım. Ancak kararlar detaylı şekilde incelendiğinde, senette keşidecinin hiç imzası olmaması halinde aval verenin sorumlu olmayacağı anlaşılmaktadır. Halbuki sizin olayınızda sahte bile olsa şeklen bir imza söz konusudur.

Özetle keşidecinin imzası sahte olduğu anlaşılırsa, keşidecinin borçtan sorumlu olmadığı kararı verilecek ancak bu durum aval veren diğer borçlunun durumunu etkilemeyecektir. Takip onun aleyhine devam edecektir. İyi çalışmalar dilerim.


Yargıtay
12. Hukuk Dairesi
2016/11207 E.
2017/2182 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlular hakkında çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatılmıştır. Borçlulardan ... İnşaat Emlak.. Ltd. Şti çekte lehtar, birleşen dosya davacısı ... avalist olup, belirtilen borçlular keşideci ... Turizm ...Ltd. Şti.’nin imza itirazının bir başka dosyada kabul edildiğini çekin kambiyo vasfını yitirdiğini, borçlarının olmadığını belirterek itirazda bulunmuşlar, mahkemece itirazının kabulüyle takibin iptaline karar verilmiştir.

Çekte keşideci konumunda bulunan dava dışı borçlu ... Turizm ...Ltd. Şti. yönünden imza itirazı ... 4. İHM’nin 2014/982 E., 2014/1179 K. sayılı ilamı ile itirazın kabulüne karar verilmiş, ilam 20.10.2015 tarihinde onanarak kesinleşmiştir
TTK.nun 818/1-c maddesinin göndermesi ile çekler hakkında da uygulanan aynı kanunun 677. maddesinde; "Bir poliçe, poliçe ile borçlanmaya ehil olmayan kişilerin imzasını, sahte imzaları, hayali kişilerin imzalarını veya imzalayan ya da adlarına imzalanmış olan kişileri herhangi bir sebeple bağlamayan imzaları içerirse, diğer imzaların geçerliliği bundan etkilenmez" hükmü yer almaktadır. Ayrıca TTK'nun 702. maddenin 2. fıkrası "Aval veren kişinin teminat altına aldığı borç, şekle ait noksandan başka bir sebepten dolayı batıl olsa da aval verenin taahhüdü geçerlidir" hükmünü düzenlemektedir. Yukarıda belirtilen bu hükümler gereğince keşideci imzasının sahte olsa bile aval veren ve lehtar sıfatı ile çeki imzalayan şikayetçilerin çekten doğan sorumlulukları imzaların istiklali ilkesi gereğince devam eder. Mahkemece şikayetin reddi yerine yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.